English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ L ] / Lists

Lists traducir inglés

1,257 traducción paralela
Tüm kanıtların kayıtları ve isim listeleri ordaydı.
Affidavit records, lists of names, the whole bit.
Daha önce polis kayıtlarını ve şüpheliler listesini okumuştum...
Um, sure I've read the military's criminal records, and lists of convicts.
Her şey düzenlenmiş ve listelenmiş. Kontrol edilemeyeni kontrol edebileceğimizi sanırız.
Enough organization, enough lists, you think you can control the uncontrollable.
Çünkü biz bazen yaratıcı bir topluluk için böyle kaynak listeleri hazırlıyoruz
We sometimes do resource lists for the creative community.
Bir videocu dükkanından Willy Wonka ve Küçük Prenses için geç ödeme faturası.
A video store receipt lists overdue charges for Willy Wonka and The Little Princess.
Belki bazı listelere ismimizi koyarız. Neyin ne olduğunu anladığımızda da seçeneğimiz olur.
If we put ourselves on some lists... by the time we know what's what, we'll have some choices.
Sahte paraları saptamak için bankalara yollanan listeler var ya?
You know those lists the feds send around to banks to track counterfeits?
O listeler döviz büfelerine ve kumarhanelere de gidiyor.
Those lists also go around to cheque-cashing places, Indian casinos.
İnsan kolunu incitmeye görsün bir anda gözden düşüveriyor.
It's amazing how quickly you fall of recruiters'lists when you tear your rotator cuff.
Eleman listesini, yakın zamanda işten çıkarılanları,... imalatçı firmaya karşı kin güdebilecek herkesi gözden geçirmeliyiz.
We need to go over employee lists, recent firings, anyone who might have a grudge against the manufacturer.
Listeyi temin ediyoruz, fakat bu çok uzun bir liste.
We're getting the lists, but it's a big one.
Listeler, numaralar, baş harfler, bir anlam ifade etmiyor.
It's like lists, numbers, initials, doesn't make sense.
Odaya girdikten sonra deneyi yapan ; hafif elektrik şoklarının ezbelermeye yeteneğine yardımcı olup olmadığını araştırdıklarını söylüyordu.
They went into this room and he had an experimenter say,'we're going to see if mild electric shocks will help people memorize lists.
Uykumda bile yapacaklarımı Belirlerim, bebek, günahım ne?
I make lists in my sleep, baby What's my sin?
O listelerle ilgilenir.
He's more into lists.
O, listeler yapardı.
My brother kept lists.
Eski defterlerde tuhaf listeler.
Weird lists in ratty notebooks.
Raymond'ın müşteri listesi vardı.
Raymond had lists of clients.
Evet, "Ya şöyleyse" leri düşünmekten kendimi alamıyorum.
Yeah, I can't stop making lists of "what ifs",
- Hâlâ o listeden tutuyorsun demek.
- Still making those lists, huh?
- Listeler.
- Lists.
Bunlar idam listeleri.
These are execution lists.
Bu listeler tüm bölgelerden geliyor.
There are lists coming from all districts.
Çünkü, Tibby, çiçekler veya ordövr menüleri. ya da konuk listeleri, masa örtüleri etrafında dönmeyen tek bir diyalog bile olmadı sanırım.
Because, Tibby, I don't think there was a single conversation that didn't revolve around flowers, or hors d'oeuvres menus or guest lists, or tablecloths or- -
Şimdi, düşman listeleri, gizli duruşmalar, kazıklardaki kafalar.
And now, lists of enemies, secret trials, heads on pikes.
Liste yaptılar.
Made lists.
Yolcu listesinde 26A boş görünüyor ve yolcu sayımını kendim yaptım.
The manifest lists 26A as unoccupied and I did the headcount myself.
Odaya girdikten sonra deneyi yapan ; ... hafif elektrik şoklarının ezbelermeye yeteneğine. ... yardımcı olup olmadığını araştırdıklarını söylüyordu.
They went into this room and he had an experimenter say,'we're going to see if mild electric shocks will help people memorize lists.
En sevdiği hobisinin de "yemek yemek" olduğunu yazmış.
And he lists his favorite hobby as'eating'.
Top 40 listesinde zirveyi koruyor.
Still got it. Top 40 on the pop lists.
Göl bölgesinde, Kumbriya'da bir kalem müzesi var. Kubbeyi onlara verir, gerekli malzemeleri de temin ederseniz harika işler çıkartacaklardır, dedim.
In the Lake District, there is a pencil museum in Cumbria, they will do better business inside your dome than you will, if you fill it with zones and lists!
Çapraz eşleştirilmesi gereken yüzlerce liste var ve Bay Bauer'ın tecrübelerine dayanarak arama alanını daralttık.
There are hundreds of lists that have to be cross-referenced, and with Mr. Bauer's experience, we were able to narrow the search.
- Hiçbir gözetleme listesinde bulunmuyorlar mı?
They pop up on any watch lists?
Tamam, her şeyi kontrol edene kadar bu evden ayrılmıyorsunuz... Mektuplar, telefon faturaları, bakkal borçları.
Okay, you guys aren't leaving this house until you've been through everything... letters, phone bills, grocery lists.
Kayıtları buldum.
I found the lists.
Senin mühimmat listene bir bakalım.
Let's see your ordnance lists.
Kızların listesi... tarihleri... ve yapılan seks aktiviteleri.
Lists of girls... dates... and sexual activities.
Gamma-Rho üye listesindeki üniversitede 3 sene okumuş'73 mezunu kişilerle eşleştir.
Match a'73 grad who had three years of varsity with our Gamma-Rho alum lists.
Seni tüm seks partisi listelerine aldırıyorum.
But I'll get you on all the hot party lists.
Liste fiyatı 10.800.
It lists for ten-eight.
- Listeleri değiştirsek ya.
WHY DON'T WE JUST EXCHANGE LISTS? OH, OK.
Jesus, Al, sen ve senin lanet "en iyiler" listelerin.
Jesus, Al, you and your fucking "best of" lists.
Satış temsilcisi olarak çalıştığını yazmış ama öyle bir şirket yok.
He lists his occupation as a "sales representative" but the company doesn't exist.
Çalışan listelerini bulabilecek miyim bir bakayım.
I'm gonna check and see if I can get lists.
- Evet. Emlakçı, benzin istasyonu, market, sinema, ben de şimdiki ve eski çalışanların bir listesini çıkardım.
Real estate office, gas station, grocery store, movie theater, so I'm searching employee lists, past and present.
Onun uğraştığı ilaçların listesi, ve yüzlerce de zehirlemeye çalıştıkları var.
It lists all the drugs he's tampered with, plus hundreds more he says he intends on poisoning.
Bunlar kolej listeleri.
These are our college lists.
Bu onun banka detaylarını, kredi kartlarını,... seyahat hareketlerini, fakültedeki sınıf arkadaşları ve asistanlarının listelerini,... cep telefonu kayıtları ve hücre konumlanmasını, NHS dosyalarını...
It's been chewing up his bank details, credit cards, travel movements, college classmates and tutor lists, mobile and cell positioning, NHS files...
Listede değillerdi
They haven't been on the lists
- Eğer ki...
I give you the lists?
Evet.
We've layered a weighting algorithm onto it, so it doesn't throw up a ton of links to check, it lists them according to importance, relevance if you like... and it's Colin. Tweak it?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]