Lojack traducir inglés
139 traducción paralela
Dinle Lojack.
Listen, Lojack.
Şu yerini gösteren kelepçelerden taktılar.
They put one of those bracelets on him, like a LoJack, you know?
- Bileğindeki zımbırtıyı çıkartacak mısın?
You going to take that LoJack off?
Bacağında duran bir araba alarmı gibi.
It's like a LoJack on my leg.
Nereye gittiğini anlamak için tekerlekli sandalyesine alarm gibi bir şey takmak istiyor.
He wants a LoJack on her wheelchair. - John, what about Peterson?
Ben gidip şu davayla ilgileneyim.
I'm gonna get on that LoJack case.
Soyadım LoJack değil, Soprano.
I thought I told you I changed my name from LoJack to Soprano.
Pekala, bak, doğaüstü bir yer saptama istiyorsan yanlış cadıya geldin.
Okay, look, if you wanted a supernatural LoJack, you came to the wrong witch.
Takip cihazımla izini süreceğiz.
We'll track it with my lojack-a-mater.
Her gün onu bulmak için trene binebilirsin.
Lojack. You could ride the train every day looking for her.
Bu kıza tasma takmayı hiç düşündün mü?
Ever think about a LoJack for the girl?
Doğa üstü GPS gibi bir şey.
It's kind of like a supernatural LoJack.
Doggie LoJack.
Doggie LoJack.
İzimi bulmalarına imkan yok bu yüzden saçma, basit bir alet kullanıyorlar.
There's no chance of a trap trace so now they've gotta try some fancy LoJack instrument.
Elli dolar kadar cüzi bir ücret karşılığında sana onun şu anda nerede olduğunu söyleyebilirim.
You want to hear what's great? Your guy's got Lojack. For a very reasonable $ 50 surcharge
Köpek takibi.
Lojack for dogs Mm
Çünkü bu gece bana karşı cephe aldığınızı ve bir kilometre dahilindeki herkesin çeşitli maddeler kullandığım için bana namus bekçiliği yapacağını sanıyordum.
Because I thought there was some sort of LoJack system on me and anyone within a mile was gonna chastise me for partaking in any sort of substance.
- Ruj avcısı. - Efendim?
- A lipstick LoJack.
İzleme aygıtım var.
I got Lojack.
87 model Cutlass'ında izleme aygıtı mı var?
You got Lojack on an'87 Cutlass?
Denerim, ama bu basit bir uyarı sistemi değil.
I'll try, but this ain't LoJack.
Dinle Frank ne yaparsan yap o yaratığı nasıl bulursan bul.
Listen, Frank, I don't care if you have to LoJack the damn thing.
LoJack sistemi arabanın burada olduğunu söyledi.
LoJack system said the car was here.
Sadece polislerde LoJack sistemi var sanıyordum.
I thought only the police had access to LoJack.
LoJack diyeceksin.
It's... You say LoJack.
LoJack.
LoJack.
- LoJack.
- Oh, LoJack.
İnsanlar için bir sistem geliştirdin.
You have invented a LoJack system for human beings.
Tanrım! İzlendim!
Jesus, I've been LoJack-ed.
- Mahkumları izleme programı.
- It's like lojack for inmates.
LoJack için poster çocuğu bile olabilir.
He could be the poster boy for LoJack.
Sanırım doğduğumda annem içime ameliyatla güvelik sistemi koydurtmuş.
I think Mom had a LoJack surgically implanted in me when I was born.
Bileğindeki güvenlik aygıtını çıkarmak için kullanacak.
He's gonna use it to pop that little LoJack gizmo... they've got on their ankles there.
Çocuklar için Araç Takip Sistemi ürettiklerini bilmiyordum.
I didn't even know they made a LoJack for kids.
O zaman telsizi kapatamaz ki, açık tutması gerekirdi.
Then it should have a lojack. You got to get it turned on.
Bu çip, kayıp insanları bulmaya yarıyor.
The chip works as sort of a lojack, except for people.
Yer belirleme sistemine gizlice bağlanmanı ve Richard Colden adına kayıtlı kamyonetin tam yerini bulmanı istiyorum.
I need you to tap into the lojack system. Find me the current location of a truck registered to richard colden.
Bir köpeğin üzerine koca bir takip cihazı yerleştiremezsin.
You can't LoJack a dog though - wait, can you?
Bende araç takip programı mı var?
Fools got me on LoJack?
Şimdi, bunu kolaylaştırabilirim ya da size kaçak muamelesi yapabilirim.
Now, I could make this easy or I can Lojack your ankle like an IROC-Z.
Ekipler aracı 23. ve 11. caddelerin köşesinde, Luke'un eşyalarının bulunduğu deponun yanında görmüşler.
Lojack just picked it up on the corner of 23rd and 11th, next to the warehouse where luke stores his stuff.
Bebeğin ayağına bir bilgisayar çipi takıyorsun, böylece çalındığında onu araba gibi takip edebiliyorsun.
This is a computer chip that you put in your baby's foot, so you can track it. Like a baby LoJack.
Sen, bana o bebek aletinin numarasını ver.
You, give me that baby LoJack number.
İmzalamazsa herkese doğruyu söyleyeceğini söyle.
This is why everyone should have their wife on LoJack. Let me introduce you to my friends.
- Araç takip sistemi diye bir şey duydun mu dallama?
- You ever heard of LoJack, cheese-dick?
Ben senin Ermeni takip cihazın değilim.
I'm not your Armenian lojack.
Seçilmiş Başkanın üzerinde yer bildiren sinyal aygıtı olmalı.
President-Elect had to have a lojack.
Sinyal alıcı onda mı?
He's got the lojack?
Sinyalde ve ayak izlerinde farklılık var.
Lojack signal and tracks diverge.
Sonuç sıfır.
No onstar, no lojack.
Sinyali ben alıyorum.
I'll take the lojack.