Lucius traducir inglés
635 traducción paralela
- Memnun oldum. - Steve New York'taki hukuk firmamızı yönetiyor - Memnun oldum.
Look, um... you're not under the impression that I'm Sonny DeWitt or Lucius Bebe, are you?
Büyük büyükbabam Lucius, Kuzey Carolina'nın valisine kibrit şakası yapan ilk insandır.
My great-grandfather Lucius was the first man to give the governor of North Carolina the hotfoot.
Lucius. - Itsk?
Lucius.
Lucius.
Lucius.
Lucius!
Lucius.
Bir ışık götür okuma odama Lucius.
Get me a taper in my study, Lucius.
Sardislilerden rüşvet alıyor diye Lucius Pella'yı lekeleyip vurdun yere.
You have condemned and noted Lucius Pella for taking bribes here of the Sardians.
Lucius, bir testi şarap getir.
Lucius, a bowl of wine.
Lucius, gece kıyafetimi getir!
Lucius, my gown!
Bak Lucius, buradaymış o kadar aradığım kitap.
Look, Lucius, here's the book I sought for so.
Lucius!
Boy, Lucius!
Lucius, uyan!
Lucius, awake!
Niye bağırdın Lucius? Rüya mı gördün?
Didst thou dream, Lucius, that thou so criedst out?
Anlıyorum. Lucius Hennaberry adını hatırlıyor musunuz?
Uh, do you happen to remember the name of Lucius Hennaberry?
İyi bir hükümet için Lucius P. Mandiboy'a oy verin.
For a good government, vote for Lucius P. Mandiboy.
Lucius?
Lucius?
İşte buradayım, tekrar senin kudretli ellerinde, Lucius.
Here I am, back in your capable hands again, Lucius.
Bana bir tane daha getirsen iyi olur, Lucius.
You better bring me another, Lucius.
Lucius!
Lucius!
Lucius'un suyundan getirdim biraz.
I just brought over some of Lucius's broth.
Lucius, içkilere geç.
Lucius, pass the drinks.
Ve şimdi bize bir bak, Lucius.
And look at us now, Lucius.
Sana solucan toplayacak Lucius var, Jody.
You have Lucius dig you up some worms, Jody.
Hoş geldiniz Lady Claudia Maria... geçenlerde idam edilmesi hepimizi derin üzüntüye boğan... Lucius Caius Marius'un eski eşi.
Welcome to the Lady Claudia Maria... former wife of Lucius Caius Marius... whose recent execution touched us all so deeply.
Hey Lucius, yine balığınlasın bakıyorum.
Well, Lucius, back with your fish again, I see.
- Sonra görüşürüz Lucius...
- See you later, Lucius, I hope.
Lucius, sanırım çözümü bulduk.
Lucius, I think we've hit it.
Lucius.
- Lucius? - Now what?
Lucius, şu grafik ve haritaları verir misin, lütfen.
Lucius, let me have those charts of ours and the maps, will you, please?
Rakamlar nerede Lucius?
Where are those figures, Lucius? Ah.
Lucius, Kaptan yola çıkmaya hazır olsun.
Lucius, have the captain stand by to get under way.
Haydi, Lucius.
Come on, Lucius.
- Evet, Lucius. Tam burada.
- Yes, Lucius, right here.
Lucius, hayatımın en önemli kararını vermek üzereyim ve senin de orada olmanı istiyorum.
- Lucius. I'm about to make the most important decision of my life,... and I'd like you there.
- Lucius, sana ne oldu?
- Lucius, what happened to you?
- Lucius, biz başardık.
- Lucius, we did it.
- Lucius... - Amiral.
- Admiral?
Babası Lucius bütün zamanların en kibirli adamı. Öyle zengindi ki benim zengin olmamamı umursamadı.
Her father Lucius, the blowhard of all time, was so rich that he didn't care that I wasn't.
Tess ve Lucius beni adeta evlat edinmeye karar verdi.
Between them, they took me over.
Evlendiğimizde Tess'le oturduğumuz evi bile Lucius inşa ettirdi.
Lucius even built the house Tess and I lived in.
Lucius'tan uzakta ne kadar iyi olduğumu bilmiyorum.
I don't know how good I am away from Lucius.
Yarın Senato'da, Lucius Cotta harekete geçecek, kral olacağım.
Tomorrow at the Senate, Lucius Cotta will move that I be made king.
Lucious Eileus Maurilius'un adıyla,
Who has been named Lucius Aelius Aurelius
- Ateş etme.
- Lucius, don't fire at them!
Affedersin.
Sorry, Lucius.
- İyi misin?
Lucius, are you all right?
Lucius, piyanonun başına dön.
Lucius, get back to that piano.
Büyük, büyük babanız Lucius Quintus McCaslin Aunt Molly Beauchamp adındaki köle kızı almadı mı? O da Acey'i, o da annem Maydew'u, o da beni doğurmadı mı?
Didn't your great-grandaddy, Lucius Quintus McCaslin, take the slave girl Aunt Molly Beauchamp, who begat Acey, who begat Maydew, my mother, and then me?
Lucius seni daha önce hiç evde yalnız bırakmadık.
Lucius, I don't believe we've ever left you alone at home before.
Zarif görünüyorsun Lucius ama dışarıyı görebilmek için dik otur.
You look dandy, Lucius, but sit up straight so you can see out.
- Bir hata yapıyorsun.
Lucius. I still say you're making a mistake.