Lux traducir inglés
1,016 traducción paralela
Hey, şunu okuyalım. "Lux, gönlünü Kevin H..."
Let's read that. "Lux lost it over Kevin..."
Lux, gönlünü Kevin Heines'e kaptırdı, şu çöpçü adama.
Lux lost it over Kevin Haines, the garbage man.
Lux bütün gün yatağında ağladı.
Lux was crying on her bed all day.
Mary, Lux, Bonnie ve Therese okula sanki hiçbir şey olmamış gibi geldiler.
Mary, Lux, Bonnie and Therese came to school as though nothing had happened.
Lux ile konuşan oğlanlar hep en aptallarıydı ve berbat bilgi kaynaklarıydı.
The boys who talked with Lux were always the stupidest..... and made terrible sources of information.
Ama Lux'u gerçekten tanıyan tek güvenilir erkek Trip Fontaine idi. İntiharlardan yalnızca sekiz ay önce hiç yoktan ortaya çıkmıştı. Kızlar, hatta anneleri bile bayılırdı ona.
But the only reliable boy who actually got to know Lux..... was Trip Fontaine, who only eight months before the suicides..... had emerged from baby fat to the delight of girls and mothers alike.
Bütün kızlar... Lux hariç.
All the girls except for Lux.
Trip bize Lux Lisbon için hissettiği tutkunun beşinci saatte yanlış tarih sınıfına girdiği zaman başladığını söyledi.
Trip told us his passion for Lux started..... when he went into the wrong history class during fifth period.
Lux.
Lux.
Lux, lütfen ayağını yerde tut tatlım.
Lux, please put your feet down, honey.
Lux'u Okula Dönüş partisine davet etmek istiyorum.
I wanna ask Lux to the Homecoming dance.
Eee... Eğer tekrar bize gelip TV izlemek istersen tamam ama Lux'u dışarı çıkaramazsın, hele arabayla hiç.
So, uh... lf you want to come over and watch TV again, that would be fine,..... but you cannot take Lux out, especially not in a car.
Lux Lisbon'u partiye götürüyorum.
I'm taking Lux Lisbon to Homecoming.
Trip Fontaine ve Lux Lisbon.
.. Trip Fontaine and Lux Lisbon.
Lux'un eve dönüş saatini tutturamayışı yüzünden herkes bir facia bekliyordu.
Given Lux's failure to make curfew, everyone expected a crackdown.
Bir pazar, kilisedeki ilham verici bir söylevin ardından Bayan Lisbon Lux'a rock albümlerini yok etmesini emretti.
That Sunday, arriving home from a church sermon,..... Mrs Lisbon commanded Lux to destroy her rock records.
O günlerde, Lux'u çatıda gelişigüzel oğlanlarla ve adamlarla sevişirken görmeye başlamıştık.
This was the time we began to see Lux making love on the roof..... with random boys and men.
Lux bu akşam yine çatıda!
Lux is on the roof again tonight!
Ve Lux, Trip ile bir daha hiç konuşmadı.
And Lux never spoke to Trip again.
— Lux, burada güvendesiniz.
- You're safe here.
Lux son gidendi.
Lux was the last to go.
5,600 lux.
5,600 lux.
Tanrının ışığı.
Fiat Lux.
Fiat lux!
Fiat lux!
1 lüks, 250 ye 268 piksel.
1 lux, 250 by 268 pixels.
Allex Jane Lux, Concord Üzümü.
- Allex Jane Lux, Concorde Grape.
Lux, şu herifin nerede andy sattığını biliyorsun, doğru mu?
Lux, you know where this bloke selling the andy hangs, right?
- Arkadaşlarım bana Lux diyor.
- My friends call me Lux.
- Lux.
- Lux.
Ve benim favorim her Salı saat 10'da izleyebileceğiniz Rosemary Clooney'nin "The Lux Show" u...
And my personal favourite, The Lux Show, starring Rosemary Clooney. Which you can enjoy every Thursday at ten.
Adım Stephan Lux.
My name is Stephan Lux.
Ve benim favorim her Salı saat 10'da izleyebileceğiniz Rosemary Clooney'nin "The Lux Show" u...
And my personal favorite... "The Lux Show" starring Rosemary Clooney..... Which you can enjoy every Thursday at 10 : 00.
Lüks Kabare, Vitoria Dos Anjos'u sunar.
THE LUX CABARET PRESENTS VITÓRIA DOS ANJOS
Ancak siz, 11 Aralık Palas'ın yanında yer alan eczane sokak, numara 38'deki Lux Kabare'sinde hırsızlık yapmaktan ötürü suçlanıyorsunuz.
But you are accused of stealing the takings of the Cabaret Lux... situated at 38, Pharmacy Street... next to 11 November Place.
Bu güzellik sabunu büyüleyici.
It's the magic of LUX beauty soap!
Metropolitlikten çok taşraya yakın olan günlük yaşam ile... Alcantara'daki bir yemeğin tarzı ve ambiyansı arasındaki ilginç ayrım. Veya Lux ya da Kremlin gibi yerler.
There's an interesting split between everyday life, which is more provincial than metropolitan, and the style and ambiance of dinner at the AIcantara or a place like the Lux, or the kremlin.
Aşçılara da lüks arabalarla ödeme yapıyor.
He pays off a couple of cooks like you with lux cars.
Gece yarısına Soho Lux'ta içki içmişler ve geceyi kadının evinde geçirmişler.
They had drinks at the Soho Lux till midnight... then he spent the night at her place.
Çok fazla içtiğini, Soho Lux'ten gece 11 gibi ayrıldığını hatırlıyor.
She remembers drinking a lot, leaving the Soho Lux around 11 : 00 p.m.
Ellerine Lux sürmelisin Ben öyle yapıyorum.
You should use Lux on your hands, by the way. I do.
Öyleyse Lux'la başlayacağım.
I should start with Lux.
Söylesene Lux, kardeşin Bariyer tepelerinde ne gördü de aklını kaçırdı?
Tell me, Lux, what did your brother see at Barrier Peaks that drove him crazy?
Neden gidip Lux'a yardım etmiyorsun.
Why don't you go and give Lux a hand.
Lux, Nim!
Lux!
Lux, Ormaline! Onları oyalayın.
Lux, Ormaline, hold them off.
Lux, beni yukarı kaldır.
Lux, lift me up.
Ormaline, peşimden gel. Sonra Lux.
Ormaline, you follow, then Lux.
Lux, ne yapacağını biliyorsun.
Lux, you know what to do.
Lux, küre.
Lux, the orb.
Lux, sargı bezi hazırla.
Lux, prepare a tourniquet.
Lux!
Lux!