Mali traducir inglés
3,284 traducción paralela
Mali düzensizliklerle ilgili ne biliyorsun?
What do you know about financial irregularities?
Buckells, Jackie'nin mali dosyalarini incelerken, ucu size dokunacak bir sey cikmayacak degil mi?
As Buckells goes through Jackie's finances... there's going to be a link to you, isn't there?
Gates, Jackie'yi kendisine baglayacak mali bir bag olabilecegini ima etti.
Gates hinted there was a financial connection from Jackie to him.
Onun mali dosyalarina baktim. Bir sey yoktu.
Well, I studied his personal finances, there was never anything.
Takdir edersiniz ki ebeveynlerimizin mali kayitlari gizli dosyalardir.
You'll understand our parents financial records are confidential.
Bas Komiser Gates ve Jackie Laverty arasindaki uygun olmayan mali iliskileri gösteren saglam kanitlarimiz var.
Look, we have concrete evidence of an improper financial relationship between DCI Gates and Jackie Laverty.
Baaba Maal Bati Afrika'da "Three Little Birds" ü söylüyor.
Baaba Maal singing "Three Little Birds" in Mali, West Africa.
O zaman mali usulsüzlüklerle ilgili hiçbir fikriniz yok muydu?
You had no idea at all there might be some financial irregularity?
Ama mali durumum müsait değil.
And I said, I wish I could hire you, but you're not in my budget right now, and he said..
MOSSAD hatalı istihbarat hakkında bir şey bilmediği yalanına sarılmaya devam ederse İsrail'e olan mali destek kesilecek.
Israel's financial support is going to get slashed if you continue to hold on to the fiction that Mossad knew nothing about the corrupted intel.
Evet, Marcus'un mali işlerine ben bakarım.
Yes. I'm Marcus'business manager.
Mali durumun başkanlık kampanyasında sorun olmayacağını mı düşünüyorsun?
So you don't think my fiscal disasters are gonna be an issue during a mayoral campaign?
Ben CEO idim sen de mali işler müdürümdün.
I was the CEO ; You were the CFO.
Bir CEO Mali İşler Müdürüne güvenmelidir,... ama sanırım ben Dale'e güvenemedim.
A CEO has to rely on his CFO, and I guess I just couldn't rely on Dale.
Şimdi Tommy'nin mali kayıtlarına bakıyorum ne para ne de büyük alımlar var.
Yeah, and I'm looking into Tommy's financials- - there's no money and there's no big purchases.
Mali kayıtlarına baktık.
We looked into your financials.
Aiden O'Connell'ın mali durumumu araştırdık ve ilginç bir şey bulduk.
What do you got? We ran Aiden O'Connell's financials and we found something interesting.
Mali olmayan bir taraf anlaşmasını ortaklık sözleşmesinde veto edemezsiniz.
You can't veto a nonfinancial side agreement in a partnership contract.
Ülke zaten mali boğuşmayla yüz yüze.
The country's already facing a fiscal challenge.
Bilemiyorum, ama mali durumunu kontrol ettim.
I don't know, but I looked into his financials.
Earl Wheeler ile tanıştırayım, mali işlerimizden sorumlu.
This is Earl Wheeler, my CFO.
Ama şansımız varmış ki, Mendel'in mali kayıtları, Finest Çöpçatanlık'a aylık ödemeler yaptığını gösteriyor.
But lucky for us, Mendel's financials show Monthly payments to finest matchmaking.
Mali, okuma-yazma bilen çok sayıda insanın yaşadığı bir Müslüman ükesiydi.
Mali was a Muslim society where lots of people could read and write.
Pek çok insanın hakkında hiçbir şey bilmediği Mali Afrika'nın El Dorado'suydu.
Mali was an African El Dorado, and most of the world knew nothing about it.
14. yüzyılın sonuna gelindiğinde Avrupa'daki altının üçte ikisi Mali'den karşılanmaktaydı.
By the end of the 14th century, two-thirds of the gold in Europe came from Mali.
Müslüman ticaretinin sayesinde Mali, Avrupa pazarına girebiliyordu.
It's thanks to the Muslim trading world that Mali was able to touch hands with Europe.
Ama Mali yalnız değildi.
But Mali was not alone.
Fakat Avrupa rüyasına ulaşan altın ve şaşaalı Mali oldu.
But it was gold and glittering Mali that had caught the European imagination.
Ve 1375 yılında İspanya'daki haritacılar Katalan Atlas'ı olarak bilinen birkaç çizim oluşturduklarında Mansa Musa, Mali tahtında oturuyordu.
And in 1375, when map-makers in Spain produced a series of charts, known as the Catalan Atlas, Mansa Musa was shown sitting at the centre of Mali.
Kesinlikle, Lindsay bunu biliyordu ve annesini endişelendirmemek için mali sıkıntılarından kurtulana kadar annesini teselli etmek için bu yolu buldu.
And Lindsay must have known that her mother would be worried about her, so she told her that she found an apartment or order to relieve the financial stress.
Buna ek olarak şüphelinin mali kayıtları...
In addition to suspect's documented financial...
Mali nedenin yanı sıra şüphelinin elinde yara olduğu gözlenmiş... Dur bir saniye.
In addition to his financial motive, the suspect appeared to have sustained a hand injury consistent with...
Mali açıdan zorda olan gaziler için düşük faizli krediler veriyoruz.
We give low-cost loans to veterans in financial trouble.
Sanırım bu güzel insanlara yaklaşan mali uçurumu açıklamanın zamanı geldi.
I guess it's time I explain to these good people the upcoming fiscal cliff.
Yacht Kulübü'nün mali işlerinden sorumlu olan kişisi mi?
The treasurer of the Yacht Club?
Mali işlere bakan sorumlu Martin'in bilgisi olmadan mı?
Without Martin, the treasurer's, knowledge?
- Banka, mali gücünü kontrol ediyor.
The bank is checking her ability.
Lisede, mali işler sorumluluğuna adayken giydiğim "Ted'e Oy Verin" yazılı kapüşonlum nerede peki?
And what about that "Vote For Ted" hoodie from when I ran for treasurer in high school?
Hazlit'e, Tombul Hımbıl'ı piyasaya sürmeden önce şirketi iflas ettirecek kadar mali sorunlarla dolu bir oyuncak şirketi satmamız lazım.
We'd have to sell Hazlit a toy company so filled with financial liability that it bankrupts him before the launch of Chubby Snubby.
Beş yıl önce, mali sistem çöktüğünde FBI, SPK, Maliye, Interpol, hepsi görevini yerine getirdi.
Five years ago, when the financial system crashed, the FBI, SEC, IRS, Interpol... they all did their jobs.
Mali durumumuzu kontrol etmeye geldiği gün gibi ortada.
Even a quick glance says he came to measure up our financial condition and standing. But...
Tam da eğlenceden ümidimi kesmişken, Temsilciler Meclisi Mali Tedbirler Komitesi Başkanı teşrif etti.
Just when I had abandoned hope of amusement, it's the Chairman of the House Ways
Mali işlerinizi düzenlemeniz gerek.
Time to get your financial ass in order.
Rakibimin artırmak istemediği bir vergi ile hiç karşılaşmadığı bilinen bir gerçekken buraya çıkıp mali sorumluluğu kabullenmesi bence gülünç bir şey.
I think it is laughable that my opponent can be up here espousing fiscal responsibility when it is a known fact he has never met a tax he didn't want to raise.
Sadece mali açıdan biraz zayıftık.
I'm just saying it was overfunded.
Peki ben neden mali durumumu düzeltecek bir yol bulamıyorum. Sen babamın bir ömür uğraşıp yaptıklarını heba ettikten sonra sana belki sekiz ay falan bakabilirim.
- Well, why don't I find a way to manage my finances so I can support you in eight months, after you've pissed away what it took dad a lifetime to make.
Phill... Tüm Bölümünden mali bilgi istiyorum.
Phil... want financial information from all Division.
İnsanlar bunu satın alırsa mali olarak düzlüğe çıkarız.
Let me tell you, if people buy this thing, do you understand this will set us straight?
Şuna bak, mali durumuna da göz attık.
Get this, we just ran financials.
Bayan Raber kocasının kafasını parçaladı. Sonra malî bir kayba uğramamak amacıyla suçu kasten başkasının üzerine atmaya çalıştı.
Mrs. Raber bashed her husband's head in, then she very deliberately tried to frame someone else for what she'd done to avoid financial loss.
Ben... 2012 mali yılında da devam eden bütçe kesintileri sebebiyle ulaşım politikanız değişti.
I'm not a...