Margarita traducir inglés
1,053 traducción paralela
Buna hazır margarita denir.
It's called an instant margarita.
Niçin?
- ¡ Oye! Mira. Margarita.
Sen de Margarita'sın.
You are Margarita.
Her neyse dostum, günü birkaç margarita ile kapatsak, ne dersin?
Well, what do you say we call it a day, pal, over a couple of margaritas?
- Ee, bir margarita ister misin?
- So, you want a margarita?
Bir margarita ister misin?
You want a margarita?
- Margarita ister misin?
- Want a margarita?
Mükemmel fikir. Harika margarita yaparım.
Excellent idea.
Çok alışılmadık gelecektir size.
I make a wonderful margarita.
Margarita mı yapayım?
Make you a margarita?
Danny, bana bir margarita daha söyle.
Danny, order me another margarita.
İçtiğim en iyi margaritayı yapıyorsun.
You make the best damn margarita I ever had.
Bir margarita mıydı? Evet.
– Was it a margarita?
Ve bu iki şeyin yer aldığı düşünebileceğim tek içki margaritadır.
And the only drink I can think of that has those two ingredients is a margarita.
Margaritayı o mu yaptı yoksa siz mi?
Did you make the margarita, ma'am, or did he?
Şey, Wesley bana margarita kadehinde zehir bulduğunuzu söyledi.
Well, Wesley told me that you found poison in the margarita glass.
Fakat, Komiser, ben sadece bir margarita yaptım.
But, Lieutenant, all I did was make a margarita.
Çırpıcının içinde ne kadar margarita olduğunu biliyoruz, çünkü kalıntı iz bırakmış.
We know how much margarita was in the blender... because the residue left a mark.
Ve bu gerçek kadeh, Evans'ın margarita içtiği kadeh.
And this is the actual glass that Evans drank the margarita from.
Bay Evans ilk margaritasını içer.
Mr. Evans drinks his first margarita.
Sonra ikinci margaritasını.
Then he drank his second margarita.
Onun iki margarita içtiğini biliyoruz.
And we know he had two margaritas.
İkinci margaritayı nasıl içti?
How did he drink the second margarita?
margaritayı içtiğinde çırpıcıda zehir yoktu.
Well, it means that there was no poison in the blender... when he drank the margarita.
Margaritadaki zehir onu öldürmedi.
The poison in the margarita didn't kill him.
Ama babam öldüğünde durmadan margarita içerek kendini ölümün eşiğine getirdin.
But then when Dad died, you drank yourself to death with margaritas.
Oda Mae, Oda Mae, şu anda margarita döktüğüm gömleği giydiğini, Noel'de verdiğim küpeleri taktığını söyle.
Oda Mae, Oda Mae, tell her she's wearing the shirt that I spilled the margarita on and the earrings I gave her for Christmas.
Molly, Sam diyor ki, margarita döktüğü gömleği giyiyormuşsun ve Noel'de verdiği küpeleri takıyormuşsun.
Molly, Sam says to tell you you're wearing the shirt that he spilled the margarita on and the earrings he gave you for Christmas.
- İsmin nedir? - Margarita.
- What's your name?
- Fransız değil misin?
- Margarita. - You're not French?
"Margarita" mı dedim ben?
Did I say "margarita"?
- "Pizza Margarita!"
- "Pizza Margherita!"
- "Kraliçe Margarita!"
- It's "Queen Margherita"!
- Evet, "Kraliçe Margarita".
- Yes, it's "Queen Margherita".
- Ben margarita istemiyorum.
Two margaritas. - I don't want a margarita.
Margarita, gitar!
Margarita, the guitar!
Seni sıkıştıran bu budala da Margarita. Sekreterim.
This dumpling who hustled you, is Margarita, my secretary
Margarita Adası.
Margarita Island.
Margarita, ben iyiyim.
I am very well, Margarita
Margarita içeceğim, ve yanında bir kadeh tekila.
I'm gonna have a margarita and a shot of Cuervo on the side.
Deniz kıyısında margarita içeceğiz, güzelim.
We'll be drinking margaritas by the sea, Mamasita.
Peg bir konsantre meyve sulu margarita lütfen.
Hey, Peg, a little Tang margarita, s'il vous plait.
Margarita Margaritiçka'ma da sevdiği jartiyerli ipek çoraptan.
And for you, Margarita Margaritichka, silk stockings that you like...
Bir Margarita alıyorum.
I'll go with a margarita.
- The Metro'da bira içmek. Dil de margarita içer.
- Havin'a pint in the Metro and Dil's havin'a margarita.
Onu, margarita içmek için The Metro'ya götür.
Take her to the Metro for a margarita.
Margarita.
A margarita.
Biraz Margarita getir bana.
Let's get some margaritas.
Bütün gün margarita içeriz.
Drink margaritas all day.
Faust'un aşık olduğu, ebedi bakire Margarita'yı.
I played the eternal virgin Faust fell in love with... Margarita.
Uzodan çok güzel margarita yapardım halbuki.
Too bad, I make a delicious ouzo margarita.