English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ M ] / Marisol

Marisol traducir inglés

399 traducción paralela
Onun adı Marisol.
Her name's Marisol.
Marisol kim?
Who's Marisol?
Neredesin, MarisoI?
Where are you, Marisol?
Sabah Antonio'yu Marisol'le değişmek için geri verecekler.
They'll give back Antonio in exchange for Marisol.
Git ona, MarisoI.
Go to him, Marisol.
Beş adam al ve Marisol'a küçük eve kadar eşlik edin
Take five men and escort Marisol to the small house.
- Marisol'u kaçırmışlar!
- They kidnapped Marisol!
MarisoI'u nereye sakladın?
Where did you hide Marisol?
Bize Marisolun yerini söyle... ve bütün bunlara son verelim!
Tell us where Marisol is... and it will all be ended!
Marisol beni terk etti.
Marisol's left me this time for good.
Pedro, Marisol için üzülmeni anlıyorum ama neden ağabeyin için bunu yapmıyorsun?
Pedro, I understand you're upset about Marisol but why take it out on your elder brother?
— Marisol, geri döndün...
- Marisol, you're back...
Marisol'ün işleri... Hediyelerini geri almış...
Marisol's doings... she's taken back her gifts...
Marisol çoktan okula gitti.
Marisol already leave for school.
Marisol'dan hoşlanıyor musun?
You like Marisol?
Marisol, her zaman seni soruyor :
Marisol, she always asking about you :
Çok geçmeden ondan bıkarsın ve sonra da benim Marisol'la konuşursun.
Soon you get tired of her, and then you talk to my Marisol.
Ve bu yüzden şimdiden Marisol'a gözlük aldım.
And that's why I buy Marisol her glasses right away.
Ama Marisol güzel bir kız.
But Marisol is a pretty girl.
Marisol'umu bir düşün çünkü onun senin gibi zeki bir çocukla olmasını istiyorum, bunu bir düşün.
Just think about my Marisol... because I want her to have a clever boy like you, so you think about it.
Biliyorsun ben ve Marisol, yakınız işte.
- What? You know that, um, that me and Marisol, we tight, man.
Biliyor musun, Marisol ve Jose yarın belediyeye gidiyorlar.
- Baby. You know, Marisol and Jose goin'down to city hall tomorrow.
Hepiniz, Joe'nun payının Marisol ve çocuklarına gitmesi için gerekeni yapın.
Y'all make sure that Jose's share goes to Marisol and his kids. - Walk on by
Sanırım kölelerin rahat bir gün geçiriyorlardır. sen burada Marisol'le uğraşırken.
Guess the slave girls get a day off when you slum it with Marisol.
- Marisol'le takılıyordum.
- I was hanging out with Marisol.
Anlamıyorsun, Marisol.
You don't understand, Marisol.
- Tahmin, Marisol.
- Guesswork, Marisol.
Hani senin için herşey romantizmdi, Marisol?
How come everything's gotta be a romance with you?
- En iyi arkadaşım Marisol, bu otelde yaşıyor.
- My best friend Marisol stays in this hotel.
Marisol, o vakayla ben ilgilenmiyorum.
Look, Marisol, it's not my case, okay?
Graciela, Eugenio ve Marisol.
Graciela, Eugenio, y Marisol.
- Marisol, kes sesini ve lanet olası kapıyı kapa!
- Marisol, shut up and close the damn door!
Marisol. Film yıldızı gibi.
Marisol, like the movie star...
Marisol, hayatım, baba "Motor!" diyene kadar beklemen gerek.
Marisol, darling, you have to wait until daddy says "Action"!
Marisol!
- Dance teacher?
Kapasana şu kapıyı be! Hadi.
- Marisol, shut up and close the damn door.!
- Marisol.
- Marisol.
Adı Marisol.
Her name is Marisol.
- Marisol bu Dakota.
- Marisol, this is Dakota.
- Tanrım Marisol.
- God, Marisol.
Marisol mutluluğu evliliğinde ve çocuklarına duyduğu sevgide buldu. Kendi huzurlu yaşantısına onların da kavuşması için dua ederdi.
Marisol found happiness in her marriage and the love she felt of her children :
Marisol...
Marisol...
Marisol.
Marisol.
Marisol, seni kaybetmesi bundan çok daha kötü olur.
Marisol, it would be a whole lot worse to lose you.
Marisol senin gibi bir kardeşi olduğu için çok şanslı.
All right. She's lucky to have you.
Marisol Reyes'ın başına gelenler bir trajediydi Eli.
What happened to Marisol Reyes was a tragedy, Eli.
Merhaba, ben Marisol.
Hello, I'm Marisol.
Ve Marisol, sana sıkıntı veren şey nedir?
And, uh, Marisol, what's bothering you?
Marisol dün gece sana akşam yemeği hazırlamış.
Marisol made you dinner last night.
- Marisol, burası özgür bir ülke.
- Marisol, it's a free country.
Marisol?
Marisol?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]