English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ M ] / Married

Married traducir inglés

57,888 traducción paralela
Acımasız iki kadınla evlendik.
We married a couple of straight meanies.
Shitstain kariyerimize etkisini düşünmeden gidip evlenmeye kalkıyor.
Shitstain getting married with no thought to how it will affect our careers.
Teşekkür ederim, bizimkiler yirmi beş yaşı evlenmek için çok erken buldu ama ruh eşini bulunca insan...
Thanks. Yeah, my parents thought 25 was young to get married, but when you know you found the one... 25?
"Göçmen Bürosu'nun annemin bahçıvanı için gelmesinden beri..."
" Two people haven't gotten married that fast
- Evliyken her şey o kadar basit değil. - Benim bedenim, benim kararım.
It's not that cut-and-dried when you're married.
Anketlerde değişim olunca. Bence aynı cinsiyetten çiftler evlenebilmeli.
I think same-sex couples should be able to get married.
- Kadın evli.
She's married.
O evlendi, ben yemin ettim ve bitti.
She got married, I took my vows, that's it.
Evli, çocuğu yok.
Married, no children.
Fekalet sonrası hızlanma, evlenmek için doğru bir sebep değil.
Post-disaster acceleration isn't the right reason to get married.
Inşaat komitesi Bir araya geldi ve karar verdim Sadece evli çiftlerin Ve aileler orada yaşayabilir.
The building committee just got together and decided that only married couples and families can live there.
Biliyor musun, Koko 25 yaşından önce evlenmek Boşanma oranını yüzde 50 azaltabilir.
You know, Koko getting married before the age of 25 can reduce the divorce rate by 50 percent.
Evlenme.
Don't get married.
Ve aniden, hiçbir yerden Bu yeni evli kadın grubu Saris'te
and then suddenly, out of nowhere this group of newly married women in saris who are all decked-up, come there.
Yani, rüyamdaki evli kadınlar Kim inanır Bu evlilik sadece Kabul edilebilir ilişki..
So, those married women in my dream who believe that marriage is the only acceptable relationship..
Evli mi, bekar mı?
Is he married or single?
Şimdi Los Angelas'a doğru gidiyorum ve baş belası olan, artık evli olmasak bile hayatımı mahvetmeye istekli olan eski eşimi görmem gerekli.
And now I'm going to L.A., where I have to see my pain-in-the-ass ex-wife who's just hellbent on ruining my life, even though we're no longer married.
Burayı Beth'le evlendiğimde almıştık.
Beth and I bought it when we got married.
Ve, ve ikimiz de Apple mağazasını aradık, ve onlar da olayın böyle olmadığını kanıtlayamayacaklarını söylediler. yani buradayız, hala evliyiz, hala dizideyiz.
And-and we both called the Apple store, and they said they can't disprove that it doesn't happen, so here we are, still married, still on the show.
Ve bir Tumblr hesabıyla evlenebilir miyiz?
And are we married to the Tumblr account?
Craig ve ben evlendik.
Craig and I are getting married.
Evlendiğimizde George çocuk sahibi olmaya hevesli değildi.
George wasn't interested in having children when we married.
Henry, Carol ile hiç evlenmedi.
Henry never married Carol.
Diyorsun ki babam annemle hiç evlenmedi?
You're saying my father never married my mother?
Bunun yanında, Henry, Irene Doehner'in... torunu ile evlendi, "Hindenburg" saldırısında ölmesi gereken... ama ölmeyen.
Instead, Henry married the granddaughter of Irene Doehner, a girl who should have died in the "Hindenburg"
Eğer evlenmedilerse annem asla sigara içmedi ve kanser olmadı.
But since they never married, she never smoked, no cancer.
Bekar ve hiç evlenmemiş.
He is single and has never been married.
Ben de Katolik bir kızla evlendim, eşit sayılırız.
Well, I married a little Catholic girl, so we're even.
Oleg ile evlendiğine göre bir espri anlayışın olsa gerek.
Right? You married Oleg, so you have a sense of humor.
Son mektupta, bu mektupları asla postalamayacağını çünkü Tanrı ile evli olduğunu yazmış.
In this last one, he states he'll never send these letters to that woman because he's married to God.
Sarah ile ilk 20 yılımızda ben işimle evliydim. Sonraki 20 yıl da bize kalacaktı.
Well, I was married to the job the first 20 years with Sarah, and... the next 20 were supposed to be ours, for us.
Beş yıl önce biz evlendikten sonra sürpriz bir şekilde Tayland'a gitmişti.
Five years ago, it was a surprise trip to Thailand after we got married.
40 yaşında, evler yapıyor, hiç evlenmemiş, köpekleri kurtarıyor.
He's 40, builds houses, never married, rescues dogs.
Mutlu bir evliliği var ve karısı şehir dışındaymış.
He's happily married and his wife was out of town.
Bebek doğmadan önce evlenmiş olmak onun için sadece bir tercih değil bebek doğmadan önce evlenmiş olmak onun için gerçekten psikolojik bir ihtiyaç.
She doesn't merely prefer to be married before the baby comes, she has a very real psychological need to be married before that baby comes.
Söz yaşlı Wally-oğlandan açılmışken, o kadar zamandır evli olması çılgınlık, öyle değil mi sence?
Hey, speaking of ol'Wally-boy, it's kind of crazy he's been married this whole time, don't you think?
Farklı adreslerde altı yıl geçirmişsiniz ve normalde evli insanlar birlikte yaşar ; Los Angeles'te bile olsalar.
You've had six years of different addresses, and normally, married people live together, even in Los Angeles.
- Sen evli bir kadınsın.
You're a married woman.
Yeni evlendi.
Just got married.
20 adam, içlerinden bazıları evli.
20 men. Some of them married fathers.
Yine mi evli çifti oynuyoruz?
Oh, heh. Are we playing a married couple again?
Onunla evlenene dek, Megan'ın ailesiyle tanışmamıştım.
I didn't meet Megan's parents until after I married her.
Ve yaşı 40'ın altında evli insanların % 66'sı çocuk sahibi oluyorlar yani soru "onun ailesiyle tanışmaya hazır mısın?" değil.
And since married people under 40 have children at a 66 % clip, the question is not "are you ready to meet the parents?"
Happy'le evlenebiliriz!
Happy and I can get married!
Walter ve Happy evli değil...
Walter and Happy are not married- -
Happy'le evlendin.
You married Happy.
Yani vatandaşlığımı alana kadar iki yıl beklemeniz lazım... -... sonra evlenebilirsiniz. - İki yıl mı?
So you just have to wait about two years until I get my citizenship, and then you can get married.
Sonunda beraber bir hayatımız olacaktı ki evleneceğimiz sırada ansızın tüm problemleriyle Zorn ortaya çıktı.
It's like I finally got my life together, and suddenly Zorn's back with all the problems we had when we were married.
Ruth Morrison o zamanlar üçüncü kocası olan James Morrison'la evliydi.
Ruth Morrison at that time was married to one James Morrison, her third husband.
Mutlu çiftler, Watson.
Married couples, Watson.
Evli, çocuğu yok.
Married, no children...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]