Matrix traducir inglés
1,242 traducción paralela
Bu bir ikili matrix, ama sinirsel proteğinlerle sarmallanmış.
This looks like a binary matrix, but it's laced with neuropeptides.
Bütün çalışmayı holo-matrisinize aktarmanızı istiyorum.
I want you to transfer all of that research into your holo-matrix.
Nanoprobe'lar hakkındaki tüm bilgileri Holo matriksine depola.
Keep all information about the nanoprobes stored in your holo - matrix.
Tür 8472 10. matriks 19. bölüme girdi
Species 847 2 has penetrated matrix 010, grid 19.
Kontrolünü devraldığı Doktorun Matrisi, bozuluyor gibi görünüyor.
His control over the Doctor's matrix appears to be deteriorating.
Az önce, senin için yeni bir program matrisi yarattık.
Create a new program matrix just for you.
Tahmini merkezde sık kristal matriksleri görünüyor ki bu da, bahsettiğiniz anında donma senaryosunu destekler nitelikte.
There's a tight matrix of crystals at approximal center, suggesting the quick-freezing scenario you mentioned.
- Neden sordunuz? - Matriksin içinde bazı hücresel yapılar var.
- There's some cellular material within the matrix.
Yani melez hücrelerle, matriksin içindeki "chimera" lar.
hybrid cells, chimeras within the matrix.
Matrix Sistemleri'nde mi çalışıyorsunuz?
Are you employed by Matrix Systems?
Bir gece Matrix denen bir yerde olduğumu hatırlıyorum
I recall one night in a place called the Matrix. There I was- -
Yapılan tek plak kalıbı yapıldıktan hemen sonra yok edilmişti.
The only existing matrix was destroyed right after it was cut.
Matrix fonksiyonlar transfer ediliyor.
Transferring matrix functions.
Positronic matrix evrelerini tamir edemeyiz.
We were unable to repair the phase variance in his positronic matrix.
İkincisi onu altuzay matrisini bozmak için kullanacağız.
Use the second one to destabilize its subspace matrix.
Üst uzay matrisi devrede.
Initiating hyperspace matrix.
- Üst uzay matrisi hesaplanıyor.
- Initiating hyperspace matrix.
Üst uzay matrisi onaylandı.
Hyperspace matrix confirmed.
O daha turşu matrisiyle uğraşırken bu bebekler mağazalarda çoktan yerini almış olacaklar.
These babies will be in the stores... while he's still grappling with the pickle matrix.
Yakınına gelirsek, büküm çekirdeğindeki dilityum matriksi çöker ve gezegenin yüzeyine Olympia gibi çekilmeye başlarız.
If we get anywhere near it the dilithium matrix in the warp core will collapse and we'll be pulled down onto the planet's surface just like the Olympia.
İconometrik elementlerin çıkarıldığı ve triaxilating özyineleme dizeyi olan basit bir mesele.
It's a simple matter of extracting the iconometric elements and triaxilating a recursion matrix.
Bazı insanlar bu şekilde hissedebilir, ama annem ve babam değil.
I was the one who risked my matrix in order to go to the Alpha Quadrant.
Direkt olarak kapatabilmek için trans-nöro matrisine giriş yapmam gerekiyor.
I will need to access its transneural matrix and disable it directly.
Trans-nöro matrisini hedefleyin.
Target the transneural matrix.
Sanal matrisin düzensiz.
Your holo - matrix is unstable.
Ve bütün bu veriyi bu taş suratın matrisine naklettiğimizde, yeni bir tıp uzmanına sahip olacağız.
And once we transfer all the data into stone face's matrix, we'll have ourselves a brand - new medical expert.
Matrisi, bütün bu veriye dayanamadı.
His matrix can't accommodate all the data.
Holo-matrisinin çok fazla veri ile başa çıkamaz dediğini düşünmüştüm.
I thought you said it was too much data for his holo - matrix to handle.
İtici alan içinde bulunan ikincil cayrodin röleleri ve inter-matris ters kutuplanma oldu.
The secondary gyrodyne relays in the propulsion field inter - matrix have depolarized.
Matrisim temelde o kadar geniş değil.
My matrix simply isn't large enough.
Bilgisayarın veritabanında bulunan dünya dışı veri dosyalarını interaktif bir matrise yükleyebiliriz. - Bir Hologram.
By isolating the computer's exobiology data files and merging them into an interactive matrix.
Basit bir hologram yaratmak başka bir şey, ama sen kocaman bir veritabanını etkileşimli bir matris ile birlikte kullanmak istiyorsun.
It's one thing to create a simple hologram, but you're trying to merge an extensive database with an interactive matrix.
İletişim matrisinde bir çeşit aşırı yüklenme var.
What's wrong? Some sort of overload in the interactive matrix.
Kalkan matrisinden antimadde dalgalanması gönder.
Send an antimatter surge through the shield matrix.
Nebula radyasyonunun matrisininde ne tür etkiler yapacağı hakkın da hiç bir fikrimiz yok.
We have no idea what effect the nebula radiation might have on your holo - matrix.
Hadi bakalım Altuzay alan matrisi doğru gözüküyor...
Let's see... the subspace field matrix looks right...
Teğmen, dilityum matrisinin frekansını 3,69'a hizala.
Ensign, realign the dilithium matrix to a frequency of 3. 69.
Borg gemilerine, her borda oluşlarında, direkt olarak merkezi güç matrisine giderek, etkisiz hale getirirlerdi.
Each time they boarded a Borg vessel, they went directly to the central power matrix and disabled it.
Yayımlayıcı matrisini kutuplamazsanız, güvenli olmaz.
Not if you polarize the emitter matrix.
Yayıcı matrisin, nasıl kutuplaştırılacağını gösteriyordum.
I was showing her how to polarize the emitter matrix.
Kuantum matrisi...
Quantum matrix...
Eğer akım hızından bir şekilde çıkarsak... kuantum matrisi aşırı yüklenebelir.
If we get knocked out of that slipstream mid-flight... it could overload the quantum matrix.
Kuantum matrisinde çok fazla yük var.
There's some kind of overload in the quantum matrix.
Algılayacılarımız warp matrisinin fazla yüklendiğini gösteriyor.
Our sensors are reading an overload in your warp matrix.
Seyrüsefer matrisi 1711, Kotaba Alanı.
Navigation matrix 17 1 1, the Kotaba Expanse.
Matrix nedir?
What is the Matrix?
Matrix mi?
The Matrix?
Matrix her yerde.
The Matrix is everywhere.
Ne yazık ki, kimseye Matrix'in ne olduğu anlatılamaz.
Unfortunately, no one can be told what the Matrix is.
Burası merkez... NEBUCHADNEZZAR 2060 YILINDA ABD'DE YAPILDI... Buradan korsan yayın yapıp, Matrix'e giriyoruz.
This is the core where we broadcast our pirate signal and hack into the Matrix.
Ama bu bir plak kalıbı.
Well, this is a matrix.