Matthias traducir inglés
223 traducción paralela
Widgeon'dı.
Matthias Widgeon.
Mathias Widgeon.
Matthias Widgeon.
Güneyin Buharlısı'ndan Widgeon'ı çağırın.
Call Matthias Widgeon, mate of the Southern Cross.
MAthias Widgeon'ı çağırın!
Call Matthias Widgeon.
Matthias, treni durdurun, kaçıyorlar.
Achilos, stop the train! Hurry!
O Matthias'tı, onun yeri doldurulamaz.
Matías, poor guy.
Ben, sunucunuz Jonathan Matthias, bir haber bülteninde daha beraberiz.
This is your commentator Jonathan Matthias with another bulletin.
Matthias!
Matthias!
Pekâlâ, Matthias nerede?
All right, where's Matthias?
Matthias nerede?
Where's Matthias?
Matthias'ın grubundan bir tanesini daha buldum. Salgın kurbanı...
I found another one, one of Matthias'group, dead of plague.
Başkaları da var sanırım. Eğer Matthias ve kardeşleri tarafından öldürülmedilerse...
There are others, I guess, if Matthias and his brethren haven't killed them all.
Sen sadece 3. evre vakaları gördün. Matthias ve adamları yani...
You've only seen the tertiary cases, Matthias and his people.
Bu olay ilk başladığında, yaşlı olanlar ya öldü ya da 3. aşamaya hemen geçtiler... Bilirsin, ışık körlüğü, albinoluk... Psikozlu yanılsamalar, geçici uyuşukluk, yorgunluk.
When it hit, the older people either died or went to the third stage fast... you know, blindness in light, albinism... psychotic illusions, occasional stages of torpor, like Matthias and the things there.
Ve orada yaşamaya devam edeceğim. Ne Matthias ne onun Ailesi ne de başka bir orospu çocuğu beni oradan çıkartamaz...
It's where I'm going to live, and not Matthias nor his Family... nor any other son of a bitch is going to make me leave.
Geçen yıl Matthias'ın adamlarında birini yakaladığımda, Onun üzerinde her şeyi denedim.
Once I caught one of Matthias'people last year... and tried everything on the shelves on him.
Matthias ile mi?
With Matthias?
Olaylar başladığında, Ordu da tamamen yok olduğunda... Ve hayvanlar gibi tek başlarına yaşayanlar dışında kimse kalmadığında Matthias geceleri sokaklarda yürümeye başladı.
When it happened, when even the army fell apart... and there was nobody left except those living alone like animals...
Ama Matthias ve diğer insanlarla karşılaştık.
But there was Matthias and other people.
- Matthias gibilerde yani.
- Like Matthias.
Eskiden, beni Matthias'dan daha çok korkuturdun.
At times, you scare me more than Matthias does.
Matthias bana söyledi.
Matthias told me.
Buradayım, Matthias.
I'm in here, Matthias.
Macaristan Kralı artık Matthias Corvinus.
Matthias Corvinus is now King of Hungary.
Dileriz ki Matthias, kendisini seçen halka azamet ve zafer getirir.
We wish Matthias to give greatness and glory to the people who have chosen him.
Kral Mathias bunu duymak istemeyecektir.
King Matthias won't want to hear about it.
- Matthias Corvinus'a.
- To Matthias Corvinus.
Matthias, Gath'ın ikinci emrinin oğlu...
Matthias, son of Deuteronomy of Gath...
- Tamam, Matthias.
- It's all right, Matthias.
Matthias?
Matthias?
- Sen Matthias mısın?
- Are you Matthias?
Matthias.
Matthias.
Matthias mı?
Matthias?
Matthias'a ne olmuş?
Matthias what?
Şimdi, Matthias, o da onlardan biri, değil mi?
Now, Matthias, he's one of them, is he?
Zavallı Matthias.
Poor Matthias.
Evet, Aziz Mathias Kız Okulu'ndan Rahibe Theresa'yla.
That's Sister Theresa from St Matthias School for Girls.
Aziz Mathias iyi bir okuldur.
St Matthias is a good school.
- Aziz Mathias Kız Okulu'ndan geliyorum. - Peki.
- I'm from St Matthias School.
Dr. Matthias ROHBECK Yaş 37, Jinekolog
Gynaecologist
[Pastör] Matthias H 17 oluşur.
[Priest] Our scripture today is from Matthew 17.
Foch 8 Kasımda, trende ateşkes şartlarını Almanya baş temsilcisi politikacı Matthias Erzberger'e verdi.
In his train on the 8th of November, Foch handed the armistice conditions to politician Matthias Erzberger, leader of the German delegation.
Matthias, sen tekrar cepheye gittikten sonra doğdu.
Matthias arrived after you were sent back to the front.
İyi oyundu, Matthias.
You played great, Matthias.
Matthias, buraya gelir misin?
- Matthias? Come here.
Matthias, uyan!
Matthias, wake up!
Biliyor musun, Matthias. Tutukluyken bir numara öğrendim.
I learned a trick when I was in prison camp.
Matthias, senden özür dilemek istiyorum.
Matthias, I wanted to apologize to you.
Matthias Pavayne, 182 numaralı Karanlık Ruh. - Pavayne.
Matthias Pavayne, Dark soul number 182.
Acele et Matthias!
They killed Matías!
Bir çan çalıyordu.
Matthias walked the streets at night... ringing a bell.