Mide bulandırıcı traducir inglés
818 traducción paralela
Yabani ve mide bulandırıcı.
Brutal, disgusting.
- Kes artık! Mide bulandırıcı bir şey, sanki hiçbir şey yapmamış gibi!
It's sickening, as if he'd done nothing at all!
Reich Koruyucusuna karşı işlenen mide bulandırıcı..
For the loathsome abominable crime committed against..
Eğer sizi doğru anladıysam ailemin ve öğrencilerimin iyiliği için... Reich Koruyucusuna karşı işlenen... bu mide bulandırıcı iğrenç suç... ya da daha doğrusu iş birliği yapmayan... Alman koruyucuyu tüm kalbiyle desteklemeyen... aynı duyguları paylaşmayan hain vatandaşlarım yüzünden... katil yakalanana kadar diğerleriyle birlikte... sanıyorum beni rehin tutacaksınız...
If I understand you correctly, and for the benefit of my family and students... the loathsome abominable crime... against his excellency, the Reich Protector... or more correctly, the unheard of... traitorous behavior of my countrymen... in failing wholeheartedly to fall in line with their "German" protectors... compels you to hold me hostage... together with others in whom, I presume, until the assassin is surrendered..
Mide bulandırıcı.
Disgusting.
20 yıldır evli ve torunu yaşında bir kızla aşk yaşıyor. Mide bulandırıcı.
Married 20 years, consorting with a woman young enough to be his granddaughter.
Mide bulandırıcı bir şansın var!
Your luck is disgusting!
Ömrümde böyle şans görmedim ben. Mide bulandırıcı!
I've never seen such luck ; it's disgusting!
- Mide bulandırıcı.
- It's disgusting.
Sana bunun mide bulandırıcı olduğunu söylüyorum.
I'm telling you, it's disgusting!
Mide bulandırıcı.
It's disgusting.
Gerçekten mide bulandırıcı.
It's really too disgusting.
Şehvete olan düşkünlüğün mide bulandırıcı.
Livenbaum, your voluptuous fancies are disgusting.
Biraz mide bulandırıcı olduğunu söylemem gerek.
I must say, it's a bit nauseating.
O düzenbazın, Oscar'ın ağzından sizinle aşk hakkında konuşması,.. ... hele ki siz tevazu ve endişeyle cevap verirken,.. ... mide bulandırıcıydı.
When that charlatan spoke words of love to you in Oscar's name... and you answered with such modesty and trepidation... it made me sick.
Ne mide bulandırıcı bir düşünce.
What a nauseating prospect.
Bu konuşma çok mide bulandırıcı.
That kind of talk is disgusting.
Sonuç, mide bulandırıcı.
And the results are nauseating.
Mide bulandırıcı.
This is sickening.
Mide bulandırıcı.
It's kind of nauseating.
Mide bulandırıcı, değil mi?
Disgusting, isn't it?
Motome'nin yalvarışını mide bulandırıcı bulanlara şunu sorarım :
To those who find Motome loathsome for his pleading, I ask :
- Mide bulandırıcı.
- This is sick.
Bu mide bulandırıcı bir şey!
It's sickening.
O mide bulandırıcı cenaze süslerini eve asla getirmeyeceğine söz vermelisin.
You must promise never to bring... those sickly funeral decorations into the house.
- Mide bulandırıcı.
- It's sickening.
Bu gerçekten mide bulandırıcı.
I think it's disgusting.
- Senin mide bulandırıcı yağın için hayatımı tehlikeye attım.
I risked my life for your nauseous oil.
Bazı insanlar mide bulandırıcı!
Some people are so disgusting!
Sanatın ilerleme yönü çok mide bulandırıcı.
Notice how art continues to move ahead.
Başka şeyler de yaptım. Berbat, mide bulandırıcı şeyler.
I do other things too, terrible, disgusting things.
ama mide bulandırıcı biriydim.
I knew I was in love, but... first of all I was nauseous.
Bu bitkin, mide bulandırıcı köylü, bu konuşması ve hareketleri kaba saba adam mı?
This tired, sickening man, this country oaf crude in speech and manner?
Bu mide bulandırıcı gösterinin anlamı nedir?
What's the meaning of this disgusting exhibition?
Bu mide bulandırıcı.
Well, this is disgusting.
Ne mide bulandırıcı!
What filthy taste!
Ama vicdanım bunu mide bulandırıcı buluyor.
But my conscience finds it re volting.
Siz iğrenç çapulcular, mide bulandırıcı kokuyorsunuz.
All you mangy pigherders smell disgusting.
Mide bulandırıcı mektuplardı.
Very sick letters.
Bu mide bulandırıcı.
This is disgusting.
Mide bulandırıcı.
Nauseating!
Mide bulandırıcı, Frank.
It's nauseating, Frank.
Mide bulandırıcı bir şekilde...
That sickening thump...
- Bence mide bulandırıcı bir şaka.
- One that's seen better days.
İkincisi, bu biraz mide bulandırıcı...
Two... and this one's disgusting...
Her görüntü aynı iğrenç ve mide bulandırıcı mesajı veriyor.
Every image radiates the same disgusting and nauseating message.
- Mide bulandırıcı!
- Sickening!
Bu pis ve mide bulandırıcı davada... jürinin verebileceği tek bir karar olabilir : suçlu!
It is a sordid and sickening case... that can end in only one just verdict... guilty!
Tuhaf, hatta mide bulandırıcı çok fazla şey buldum ama aynı zamanda çok incelikli ve oldukça hassas tonlar da buldum.
I found a great deal that was strange, even disgusting but I also found tones that were delicate, almost too sensitive.
Mide bulandırıcı!
Disgusting!
Senin gibi insanların ne peşinde olduğunu biliyorum... ve bu da mide bulandırıcı!
I know what people like you get up to, and I think it's disgusting!