Midilli traducir inglés
645 traducción paralela
Bir midilli için oldukça görkemli bir isim.
Well, that's rather an imposing name for a pony.
Ona bir midilli alacağım ; böylesini bu şehir daha önce hiç görmemiş olacak.
Yes, I'm going to buy her a pony, the likes of which... this town has never seen.
Tabii, Avrupa, midilli.
Yes, and Europe, and a pony.
Unutmayın, haftaya cuma ikramiyemiz bir midilli.
Don't forget, next Friday night we're gonna give away a Shetland pony.
Eğer sirkteki bir midilli gibi görünmek istiyorsanız hiç problem değil.
For a circus pony, it's all right.
Ona 20 tane midilli ve 20 dansçı kızlardan bahsettiğimde...
When I told him about those 20 ponies and 20 showgirls all coming...
- Midilli ve dansçı kız mı?
- Ponies and showgirls?
Çocuğa 4'üncü doğum gününde bir midilli verdim.
I gave the boy a pony for his 4th birthday,
Midilli.
Pony.
Midilli, küçük bir attır, General.
A pony is a small horse, General.
Yeni bir bisiklet ya da midilli ister misin?
- Would you like a new bicycle, or a pony?
Ve bir deniz motoru ve yeni bir midilli.
- And a nickel. - And a motorboat, and a new pony! - How would you like that?
Yerlilerden bir midilli çalabilirdik.
We could've grabbed an Indian pony.
Peg "Köpek ve Midilli Çılgınları" ndaydı.
Peg used to be in the Dog and Pony Follies.
Bir midilli gibi titriyorsun.
Here, you'll catch cold.
Midilli centilmen dolu.
Mytilene is full of gallants.
Eski usul midilli arabası.
An old-fashioned pony chaise,
Eyeri ile birlikte çok güzel beyaz yeleli bir midilli.
The prettiest Palomino pony that ever packed a saddle.
Kapanış etkinliğimiz midilli yarışı.
The closing event is the cow pony race,
Midilli yarışçıları yarış için hazırlanın!
You contestants get ready for the cow pony race.
Halkını demir bir yumrukla yönetirdi. Ama bana beşinci yaş günümde beyaz bir midilli hediye etti.
He governed his people with an iron hand... but he gave me a white pony for my fifth birthday.
" Yanki bir midilli üzerinde kasabaya gitmiş
" Yankee doodle went to town, riding on a pony
Midilli ve Polo hakkında konuşurken.. Royal'ın yüzünü gördün mü?
Did you see the Royal's face... when I told the one about the pony and the polo stick?
100 dolara dört midilli aldı ve mesele bitti.
He bought four ponies for $ 100, and there's an end of it.
O midilli için 12 dolar veririm eğer nal takarsanız.
I'll pay $ 12 for that pony if you shoe him for me.
Güzel bir midilli, değil mi?
Pretty good-looking old pony, ain't he?
Hey, Scooby, midilli gibisin.
Hey, Scooby, you're some cow pony.
Sarı saçtan önce babam, dedem, Tilki Nehrinin Kafatası Arazisini kestiği yerde bizon avlar, midilli besler, kadın alırdı.
Before the yellow hair, my father, my grandfather hunted buffalo raised pony and took women on the land where Fox River crosses the grassland at Place of Skull.
O midilli, ben gerçek bir at istiyorum.
She's only a pony, I want a real horse.
Bu midilli kımıldamıyor, kahrolası.
The nag won't budge, curse him.
"Annen, baban ve kardeşin ise Midilli'den ayrıldılar."
"Your father, mother and the kid got off at Mytilene."
Kruger, senin Delta Tau Chi adın'Benekli Midilli'.
From now on your name is Mothball.
- Neden Benekli Midilli? - Neden olmasın?
Kroger, your Delta Tau Chi name is Pinto.
Benekli Midilli'ye bir kız ayarlamanı istiyorum.
Don't think of it as work.
İyi dedin. Benekli Midilli daha önce kimseyle yatmamış.
Somebody he can screw on the first date.
Ahırda bir Midilli var, senin kendi Midillin
There's a pony in the stables. Your own pony.
Yeğenime de bir midilli, bir de kürek alacağım çünkü midilliler...
And I'm gonna buy my nephew a pony. And I will get the kid a shovel, because ponies... - I tell you somethin
Bana bir midilli getirir mi?
Would she bring me a pony?
Mykonos, Midilli adası, likör, zeytinyağı.
Mykonos, Lesbos, ouzo, olive oil.
Bence ona bir midilli almalıyız.
I say we buy her a pony.
Bir midilli.
A pony?
Midilli postası!
( Aldonza ) Pony express!
Siz bir midilli için seyis istiyorsunuz.
You want a stable pony.
Büyük baba Talbot, bana midilli aldı.
Grandpa Talbot got me a pony.
Biraz midilli sürmeye ne dersin?
Want to ride the bucking pony, is that it?
sirkler, midilli gezintileri.
I remember all the playgrounds, the circuses, the pony rides...
Midilli atı bataklığa düşüyor ve çığlıklar.
The pony and trap in the marsh, and the screaming.
Bir midilli bataklığın içine düşüyor, saplanıp kalıyor ve batıyor.
A pony and trap going into the marsh, getting stuck and sinking.
ve sonunda, onu çaldı, bir midilli ele geçirdi, çocuk istese de istemese de onu aldı...
And in the end, she stole him, got hold of a pony and trap, got him into it, whether he wanted to go or not...
Midilli mi?
Pony?
- Tamam " Midilli olduğumu biliyorlar.
You're thinking : " They know I'm a phony.