Million traducir inglés
36,108 traducción paralela
Belki Green Bay sezon basina 100 milyon dolar veriyordur. Hayatinin sonuna kadar.
Hey, maybe Green Bay came through with $ 100 million per season... for life.
Ricky bana 5 milyon dolar borç vermeyi teklif etti.
Ricky offered to lend me $ 5 million.
O 36 milyon dolarin her kurusuna ihtiyacin olacak.
Hey, you're gonna need every dime of that $ 36 million.
11 milyon dolar sana nakit olarak verdiğim bir milyonun yanında.
$ 11 million to go along with the one million I gave you in cash.
- Nakit bir milyonumu geri ver.
- Give me back my million in cash.
Aklıma o Onur Listesi saçmalığını sokmandan evvel aklımda 36 milyon dolarlık büyük resim vardı.
I had a $ 36 million picture before you planted that Hall of Fame shit in my head.
Bir buçuk milyon.
A million and a half.
Bu 12 milyon dolarlık bir program.
That's $ 12 million a show.
Twitter'da 3 milyondan fazla takipçimiz var Facebook'ta final için neredeyse 5 milyon beğeniye ulaştık...
We have over three million followers on Twitter ; almost five million likes on Facebook for the finale ;
50 milyon dolar.
$ 50 million.
Her şey göz önüne alındığında Çin imparatorluğu Yeşim Taşı Mührü için 50 milyon dolar biraz az duruyor.
All things considered, $ 50 million for the Imperial Jade Seal seems a bit low.
Seninkinin 50 milyon dolar olduğunu saptadık.
We've just established that yours is north of $ 50 million.
Toplam maliyeti 1.4 milyon dolar.
Total cost : $ 1.4 million.
İşin iyi tarafına bakarsak, muhtemelen Çin mührün gerçek sahibi ayrıca 50 milyon doların 20 katı bir milyar dolar eder.
On the bright side, China is probably the rightful owner of the Seal and 20 times $ 50 million is $ 1 billion.
10 yıl sonra mal varlığı 800 milyon dolar eden bir multi milyoner olan Kang Chul...
Chul becomes a multimillionaire with assets worth 800 million dollars.
Sana reklamlar, günlük diziler, ve en sonunda sana öyle bir iş buldum ki neredeyse yılda 3 milyon dolar, kazandırıp seni meşhur yapan ki dışarısı 40 dereceyken bile kayak beresi takıp gezebilmene, kimsenin birşey söyleyemeyeceği bir iş.
And I got you the commercials, got you the soaps, eventually got you a job paying you almost three million dollars a year, making you so famous that you could wear a ski cap when it is 80 degrees outside, and no one would say a damn thing.
Milyon tane falan bebeğimizi öldürdük demin.
We just killed, like, a million of our babies.
- Milyon dolarlık anlaşmayı imzaladık.
- We signed our million-year pledge.
Sıcaklıklar yükseliyor, mercan kayalıkları yok oluyor. 65 milyon yıl önce düşen meteordan beri, bu kadar kısa zamanda bu kadar bitki ve hayvan türünün soyu tükenmemişti.
Temperatures are rising, coral reefs are dying, and not since a meteor hit the earth 65 million years ago, have so many species of plant and animals become extinct in such a short time.
Evet. Bu 400 milyon dolarlık bir proje.
Yeah, this is a 400-million-dollar project.
Anladığım kadarıyla Hindistan'da 300 milyon insanın elektriği yokmuş.
From what I understood there are 300 million people without power, without light here in India.
Biyokütle kullanarak yemek pişiren 700 milyon hanemiz var. 700 milyon hane!
We have 700 million households who cook using biomass today, 700 million households.
Katlarını da işin içine katarsak 1,5 kilometrekare büyüklüğünde olabilir.
Counting multiple levels, it could be as much as 15 million square feet.
Son dört milyon yılda Dünya dört derecede ısınmamıştı.
And we haven't been in a four-degree warmer world, um, for the past four million years.
Bu fırtına o kadar büyük, o kadar devasa ki, 60 milyon Amerikalı gücünü hissedecek.
This storm is so big, so vast, 60 million Americans will feel its power.
Elimizde kanıt var. Almanya'da bir cumartesi sabahı uyandığınızda, elektriğinizin yüzde 30'unu güneş ve rüzgar sayesinde alırsınız. Sadece birkaç yerden de almazsınız.
You know you wake up in Germany Saturday morning, you're likely to get 30 percent of your electricity from solar and wind, and not from a few energy utilities, but from over 2 million citizens delivering to a grid.
Burada 20 milyon değerinde elmas var.
That's $ 20 million worth of diamonds right there.
- Tanrım, böyle bir işe girişeceğim bir milyon yıl geçse de aklıma gelmezdi.
- God, I never thought I'd do one of these in a million years.
Den, burada milyonlarca kapı var lan.
Den, there are a million doors in this place man.
3 milyon dolar.
$ 3 million.
Öyleyse neden bölüşmek için dandik 3 milyon dolar istiyorlar? Çünkü Aaron onu ödeyemez.
So why ask for a lousy $ 3 million to split?
Chris ve Meg'in aşılarında böyle bir şey okuduğumu hatırlamıyorum.
Uh, like, a million? But I don't remember having to read any of this when Chris and Meg had their vaccinations.
"Amanda Knox" adini Google'da ararsaniz 7,1 milyon sonuç çikar.
If you google the name "Amanda Knox," you get 7.1 million hits.
Afedersiniz Bay Kirkman ama siz başkanlığı öğrenmekle meşgulken benim korumam gereken 10 milyon sivil vatandaşla ilgilenmem lazım.
So you'll have to excuse me, Mr. Kirkman. While you're busy learning how to become President, I've got 10 million citizens to protect.
- "Mike." Mike, Mike, sana milyonlarca kez söyledim güçlerini başkalarına gösteremezsin.
Mike, Mike, I told you a million times, you are never to show your powers to anyone else.
Özellikle amacı 25 milyon kişiyi eğlendirmek olan bir programa.
especially when it's made to entertain 25 million people.
25 milyon kişi tarafından takip edildi.
It's been field-tested by 25 million people.
Yargıç Mullen'e yaşlı istismarı yapıldığına dair soruşturmalar var. Çünkü Yargıç Mullen tarafından kadın bakıcısına seri çekler halinde para piyasası fonundan 1 milyon doların üzerinde ödeme yapılmış.
Questions have been raised regarding the possibility of elder abuse by a female in-home care provider, to whom Judge Mullen has given more than $ 1 million in the form of a series of checks from a money market fund.
2 milyon dolar.
$ 2 million.
Bana, 2 milyon ya da 5 milyon dolar ödemen fark etmez benden kurtulamazsın.
I don't care if you pay me $ 2 million or $ 5 million, you can't get rid of me.
Paragraf 1403, alt paragraf 6, dipnot 11... "108 milyon $ cam ödemesi"
Paragraph 1403, sub-paragraph 6, footnote 11 : "A provision to purchase $ 108 million worth of glass."
Vay anam efendim, vay anam derken bu zor görevi kabul edip tamamlamak için sabırsızlanıyorum, ama her yıl Appalachian Patikası'nda 2-3 milyon insanın yürüdüğünü biliyor muydunuz?
Zoinkies, sir, and by zoinkies I mean I accept that challenge and I look forward to nailing it, however, are you aware that every year between 2 and 3 million people hike the Appalachian Trail?
You tell me any other job you can make $ 50 million at the end of the night.
You tell me any other job you can make $ 50 million at the end of the night.
Federal yasalar paralarını koruma garantisi vermiyor ama ben veriyorum. Bu yüzden o kamyondaki 17 milyon doların.. peşindeyim.
The Fed won't insure their money, so I do, which is why I'm on the hook for the $ 17 million that was on that truck.
Pekala, psikopatça gevelemesinin ortasında bir yerde Cruz için öldürme emri vereceğinden ve sokaklarda hala 17 milyon dolar gezdiğinden bahsetti.
In the middle of his charmingly psychopathic rant about how he was going to order a hit on Cruz and yours truly, he mentioned there's still $ 17 million on the street.
17 milyon dolar çaldı, Riggs.
He stole $ 17 million, Riggs.
O bile tek başına 10 milyon dolar değerinde.
It alone is worth over $ 10 million.
- 10 milyon dolarlık bir heykeldi.
That was a $ 10 million statue.
Evet. ve neden bu mekânda çok daha değerli şeyler varken bir kaç milyonluk kıymetli taş çalıyorlar?
Yeah, and why would they steal a few million in gems when this place has a lot more valuable stuff?
Bir sürü iddialı küçük küstahtan milyonlarca başvuru alacaklardır.
They're gonna get a million applications from artsy little snots.
Aynen, 2 milyon dolar.
I know, $ 2 million.