Montpellier traducir inglés
66 traducción paralela
Bugün Montpellier'de olmanı istiyorlar.
They want you in Montpellier today.
Montpellier'dekilerle işbirliği yapıyorlar.
They're in cahoots with Montpellier.
Montpelier 2000.
Montpellier 2000.
Montpellier'e son trenin saat 23 : 45'te olduğunu hatırladım.
I realized the last train to Montpellier is at 11 : 45.
Montpelier'de doğmuşum.
I was born in montpellier.
Artık Montpellier'e taşındı.
Now he's in Montpellier.
Yani Madam de Montpellier'nin yatağında iki kişi mi yatmıştı?
But Madame de Montpellier's bed was slept in by two people?
Müfettiş, Madam de Montpellier öldürülmüş!
Commissioner, Madame de Montpellier has been murdered!
Polisler, hala Madam de Montpellier'nin katilini arıyor.
Police still searching for the murderer of Madame de Montpellier.
Montpellier'ye tayin oldum.
I was transferred to Montpellier to work with delinquents.
Belki hafta sonları görüşürüz. Montpellier'ye gideriz.
Well, when we have a long weekend, we'll go to Montpellier.
Ben Montpellier'ye gidiyorum. Bana biraz süre tanıyın. Size orada iyi bir yer bulabilirim.
I'm going back to Montpellier, if you give me a little time, I'll find you a good job there.
Demek şimdi Montpellier'desiniz?
Working in Montpellier?
- Şimdi Montpellier'ye yerleşmeyi düşünüyoruz.
- We're staying in Montpellier now.
Montpellier - Noel'76
MONTPELLIER
Sizi Montpellier'den arıyorum.
No. I'm calling from Montpellier.
Sizi Montpellier'de gördüğümden beri aklımdan çıkmıyorsunuz.
There never was an accident. Ever since I saw you in Montpellier...
Montpellier'de gördüğünüz kişi o.
She's the one you saw in Montpellier.
Montpellier Ahlak Cemiyeti gelip sizi siyah çamaşırları kaldırmaya mı zorladı?
Did the Montpellier Moral Society make you remove the black lingerie?
Montpellier'ye taşındığımda ilk kadınlarımdan biri Fabienne olmuştu.
When I moved to Montpellier, one ofmy first mistresses was Fabienne.
Montpellier'li misiniz?
Are you from Montpellier?
Montpellier'ye de daha dün geldi.
It just arrived in Montpellier yesterday.
Montpellier'yi tercih ettiğiniz belli oluyor.
You undoubtedly prefer Montpellier.
Montpellier'de görüşürüz.
So, we'll meet again in Montpellier.
"Montpellier" deniyor.
It's called Montpellier.
Siz de Montpellier'ye gelmezsiniz. Ben de zaman zaman sizi düşünüyorum.
And you never come to Montpellier.
Mösyö Bétany, şirketini Montpellier'ye taşıyabilir herhalde.
In any case, can't M. Betany transfer his firm to Montpellier?
Valérie Bontemps, Montpellier'de değildir.
Valerie Bontemps is not in Montpellier.
Geçenlerde, katran ve türevlerini araştırmak için Fransa Montpellier'de idim.
Lately I've been in France in Montpellier, to research the coal tar derivatives.
Montpellier'ye son trenin 23 : 45'te olduğunu hatırladım.
I realized the last train to Montpellier is at 11 : 45.
Montpellier Üniversitesi Tıp Okulu en iyi okuldur. Çünkü orası kadavraları kesip biçebildiğimiz tek yer.
The medical school at the university of Montpellier... is the best, is because only we get cadavers we can dissect
Sonra, Montpellier'de Tıp.
Then, in Montpellier, medicine.
Montpellier'deki kalışı çok kısaydı.
His stay at Montpellier was too brief.
Geneviéve Montpellier'de okuyor, Mayol'ün öğrencisidir.
Genevieve is visiting from montpellier where she's a pupil of maillol.
Montpellier'e ne zaman dönüyorsunuz?
When do you go back to montpellier?
Geneviève'in Montpellier'e dönmesinden sonra Picasso'nun atölyesinden birkaç hafta uzak durdum.
After Genevieve left for montpellier, I didn't return to Picasso's studio for several weeks.
- Hala Montpellier'de mi?
Is she still in montpellier? She comes to Paris sometimes.
Bu Montpellier'den bir arkadaşım Geneviéve.
This is my friend Genevieve from montpellier. You don't look like someone who lives in Paris.
Onları Fransa'ya götürmek istiyorum. Montpellier'e.
I want bring them with me in France, in Montpellier.
Eşinizin bedeni Montpellier'in hemen dışında tren yolunun karşısında, bulundu. "
Your husband's body was found next to the train tracks, just outside of Montpellier.
- Montpellierli kız.
- The girl from Montpellier.
Montpellierli bir kız da mı var yoksa?
There's also a girl from Montpellier?
Montpellierli bir kız yok.
There's no girl from Montpellier.
Eğer iyi giderse, sonra da Montpellier ve Bordeaux'ya gideceğiz sanırım.
If it goes well, I think we're going to MontpeIIier and Bordeaux.
Bu bulaşıcı hastalık şimdi de Burgundi, Salzburg,
The contagion has spread to Burgundy, Salzburg, Montpellier and Nantes.
Montpellier ve Nantes'a yayıldı. Bu din karşıtı düşünce her geçen gün daha da yayılıyor.
Every day brings more news of the virulence of this heresy.
Sadece Montpellier'e kadar.
Only as far as Montpellier.
Montpellier'ye döneyim.
Well, I'll go back to Montpellier.
Montpellier-Paris arası uçakla tam olarak 40 dakika sürüyor.
The Caravell Montpellier-Paris takes exactly forty minutes.
İşte şurada, Beziers ile Montpellier'nin arasında.
There it is.
İspanya da işte şurası.
You drive from Beziers to Montpellier... and then straight down towards Spain.