Movie traducir inglés
28,814 traducción paralela
Sinemaya giriyorum, insanlar korkup kaçıyor.
People freak out when I walk into the movie theaters.
- Senin bir filme ihtiyacın var.
Trust me. You need a movie.
Seks yok, sadece yemek ve film.
Like, no sex, just dinner and a movie.
Hayat kurtarmak için ülkenin öbür ucuna gitmek zorundayım. Aynı filmlerdeki gibi ama aslında berbat bir şey.
And now I have to go all the way across the country to save lives which sounds really noble, like in some movie but actually it just really sucks.
Bu bir film değil.
This isn't a movie.
Filmdeki gibi.
You know, like in that movie.
Buraya gelip, bir hapishane filmi gibi olacağını düşündün. Ama öyle değil.
You waltzed in here thinking this was gonna be like some prison movie, but it's not.
- Film figüranları.
They're movie extras.
Bir de en sevdiğin filmin hangisi olduğunu.
Oh, and, you know, what your favorite movie is.
Hey, filmlerde haşat ettikleri çoğu araba El Montedeki hurda ve enkaz alanına atılıyor.
Hey, uh, most of them wrecked movie cars, they're dumped at El Monte Junk and Salvage.
"Kuşlar" filmini izlediniz mi?
Yeah, you ever see that movie "The Birds"?
Vizyona girecek bir filmin bedava ön gösterimine katılır mıydınız?
You guys interested in a free screening of an upcoming movie?
- Bekle az. Hangi film?
What movie is it?
Filmi izlemeyi çok istiyor.
He really wants to see this movie.
Sinemaya gidip yalan söyledik ama pişman olduk ve size telafi etmek istiyoruz.
We went to a movie and lied about it, but we feel bad and want to make it up to you.
- Filmin sonu.
The end of the movie.
Liam Neeson filmi izliyoruz, değil mi?
So we're watching a Liam NEESON movie, right?
Evet. Bu arada bu gece bende film izliyoruz, değil mi?
But, hey, we're still on for movie night at my place tonight?
Bir kere film galasına gitmişliğim var ama hiç çiçek galasına gitmedim.
Went to a movie opening once, never a flower opening.
Evet, bu filmi daha önce izledim.
Yeah, I've seen this movie before.
Sonunda süper-kahraman film pastasından bize düşen payı alabilicez, ve bu işler çok para tutuyor.
So we finally get our slice of that superhero movie cake, made from layers of money.
Belki Gece Yarısı Koruyucu'su filmi işini bitirmek istemiştir.
Maybe he wanted to screw up the Midnight Ranger movie deal.
Sinemacıları götürdüğümüz restoran.
The one we took the movie guys to.
Kocam "minyonlar" filmini kiralamıştı.
My husband rented the "Minions" movie.
Aptal bir film açar, yemek sipariş veririz.
Pick a stupid movie, order dinner.
Yani, kredi kartı bilgilerini Lost Woods'ta bulabilirsem, belki de Hanna'yı "The Revenant" in... sadece garip bir film olduğuna inandırabilirim.
So, if I can find his credit card information inside the Lost Woods, maybe I can convince Hanna that "The Revenant" was just a really twisted movie.
- Gelip benimle film izlemek ister misin?
Uh, do you want to come watch a movie with me?
Tamam Lee Marvin, filmdeki bütün elemanlar bunu yemiyor muydu?
Okay, Lee Marvin, but don't most of the guys in that movie eat it?
Bildiğin Twister'a döndü. Film olan, oyun değil.
It's like "Twister" in there, the movie, not the game.
23 Mart 1972'de sinemadan çıktın.
March 23, 1972, you walked out of a movie theater - -
Furry. filmindeki
- In that movie Furry. - Yeah.
* Her "Bu akşam sinemaya gidiyorum, arkadaşım * * beni sattı gelmek ister misin?" demenden *
♪ When you say "I'm going to a movie tonight ♪ ♪ My friend bailed, wanna come?" ♪
* Shaquille O'Neal gibi *
♪ In the movie Kazaam ♪
Bu hangi film anne?
What movie is that, Mommy?
Annenizin beklediği bir iş filmi bu.
This is a work movie that Mommy's been waiting for.
Bu film de onun gizemli bir .. yaratık hakkında bilgi toplaması hakkında.
This is a movie about him trying to learn about... a magical creature.
Film çok sıkıcı anne.
The movie's boring, Mommy.
Evet, "Apocalypse Runner" filmlerinin yıldızı.
Yep, star of the "Apocalypse Runner" movie franchise.
Çünkü film yıldızları bilet sattırır.
Because movie stars sell tickets.
Bu adam, aa, Geçen cadılar bayramında seni şehrin metro tünellerinde bir Macera gezizine çıkarttı,
The guy who, uh, took you on an urbanspelunking adventure through the city subway tunnels last Halloween, and then he hired actors to re-enact scenes from the movie "C.H.U.D."
Ve Zane de bu olaydan sonra Hollywood'a taşınmış ve film yıldızı olmuş.
And Zane moves to Hollywood and becomes a movie star.
O zaman neden 8 milyon dolarlık "Safe-Word" filmini yapmaktan vazgeçti Ve Shakespeare oyununa gitti?
Then why'd he walk away from an $ 8 million payday in that "Safe Word" movie to go do Shakespeare?
Zane üzerinde bir hikaye için çalışıyordum bir süredir "Safe Word" filmini bıraktığından beridir
I've been working on an exposé on Zane ever since he dropped out of the movie "Safe Word"
Zane patronunla yüz yüze görüşme de ayarladı Çünkü o bir film yıldızı.
Zane even got himself a face-to-face with the boss'cause he's a movie star and all.
Dediğine göre filmle ilgili birşeydi, Fakat telefonda bile umutsuzluğunu hissedebiliyordum, Özellikle de ben hayır deyince.
He said it had to do with the movie, but I could smell his, uh, desperation through the phone, especially when I said no.
Filmin senaryosunu benim yazmamı mı istiyorsun?
You want me to write the script for your movie?
Biliyor musun, bence filmde sen kendini oynamalısın.
You know, you should really play yourself in this movie.
Ve film yıldızı Zane El Oso ile yüz yüze görüşme sağladı.
And movie star Zane had a face-to-face with El Oso.
El Oso filminde oynamak istiyordu.
He wanted to star in the El Oso movie.
Zane'in şu anda paraya ihtiyacı vardı, üç yıl içinde Film gösterime girip para kazanılacağı zaman değil.
Zane needed the money now, not in three years, when the movie could get off the ground.
Patlamış mısır zannediyordum ama - yıllardır sinemaya gitmedim...
I've had this weird thing in my mouth for, like, 18 months for so, and I think it might be a popcorn kernel, but I haven't been to a movie in, like, years.