Mudur traducir inglés
3,646 traducción paralela
Sence Elena kardeşinin nerede olduğunu biliyor mudur?
Do you think Elena knows where her brother is? - No.
Senin orgazmın yaklaşık dokuz saniye sürdü, doğru mudur?
I have your climax lasted approximately 9 seconds.
Sence Josh'un bana söylemek istediği şey şu an zengin olduğu mudur?
Do you think the thing that
Orda nefes alabiliyor mudur kendisi?
Can she breathe in there?
Bu mudur yani? !
What, that's it?
İşte, sence kimse duymuş mudur?
Here, d'you think anyone heard?
"Ateşi Biz Yakmadık" şarkısında nasıl ateş yakılacağı anlatılıyor mudur?
Hey, do you think there's directions about starting fires in the song "We Didn't Start the Fire"?
Acaba Gabe, Meyve Bahçesi'nin ne olduğunu biliyor mudur?
I wonder if gabe knows what the orchard is.
Ne yani bu mudur?
What, that's it?
O... o mudur?
That... that hope?
Bu mudur?
Is that it?
Sence biliyor mudur?
Do you think he knows?
- Bir şey olmuyor. Bana kimse bir şey oluyor demedi. Olan bir şey oluyorsa ama sen olduğunu bilmiyorsan olmuş mudur o şey?
- Nothing's happening because I was never told it was happening, so if a happening happens and you don't know that it happened, did it happen, you know?
- Bu mudur?
- That's it?
Çalıntı hediyelerin değeri yok mudur?
Don't stolen gifts have sentiment?
Birinin ölümünü anlatmak zor mudur diye sormak için.
To ask what's the challenge in telling about someone's death?
- Sence Ted bizi izliyor mudur?
You think Ted is watching?
- Doğru mudur?
- his wife, is that correct?
Artık neyle uğraştığımızı bildiğimize göre Kellogg'un seni etkilemesini önleyecek burun spreyi gibi bir şey yok mudur?
Now that we know what we're dealing with, isn't there some sort of... Immunity nasal spray you can make to keep Kellogg from influencing you?
Bana vermiş olduğunuz numara kullanmam için uygun mudur?
Is this number you gave me okay to use?
- Bu mudur?
- Is that it?
OIay bu mudur?
Is that it?
- Sence hâlâ buraya geliyor mudur?
You think she still comes here?
Cumartesi gecesi uygun mudur?
Uh, Saturday night?
Dostum, üniversitede derslerden kaçmak zor mudur sence?
Dude, is it difficult to bunk lectures in college?
Peki anahtarı almazsam Grimm'e beni mi anlatacaksınız? Bu mudur olay?
And if I don't get the key, then you tell the Grimm all about me, is that how it works?
Sizin için uygun mudur?
Is it OK?
Sizin bir bilginiz yok mudur, Papa Cenapları?
Your Holiness, I presume, has no idea?
Burası için planladığımız bu mudur şimdi?
And that's where we plant the charges?
Rahmimdeyken yani. Uğursuz olacağını söyleyişimi duymuş mudur?
You know, in utero, he heard what I said about how he was gonna be evil?
Bu mudur?
That's it?
Bu mudur yani?
Is that it?
Ölüm nedeni bu mudur?
And was that the cause of death?
Sözlerinizden Billy Flynn'i suçlu bulduğunuzu ve idam edilmesini istediğinizi çıkardım. Doğru mudur?
So, I take it you believe that Billy Flynn should be found guilty and executed?
Göremediğimiz birine karşı yaklaşık 5 mermiyle koruma ateşi açacağız. Bu mudur?
We're gonna lay down cover fire with about five bullets and the guy we can't see, is that it?
- ATM kartım sende, doğru mudur?
- My ATM card's with you, right?
Doğru mudur?
Right?
150 $ veren yok mudur?
Anyone want to give me $ 150?
Sence karın bizden şüpheleniyor mudur?
You think your wife is getting suspicious?
Ziyaretçi kabul edebiliyor mudur?
Think she's ready for, uh, visitors yet?
Sabit hatları çalışıyor mudur acaba?
But would their landline be working?
Doğru mudur?
That sound right?
Acaba Lyndsey'in erkek arkadaşı çorba seviyor mudur.
I wonder if Lyndsey's new boyfriend likes soup.
- İştahın mı kesildi yani? Bu mudur?
- Wow, you just turn it off, just like that?
Casey'e gönderdiğim tüm e-postaları ordudakiler okuyor mudur?
Do you think that the army reads All the e-mails that I send casey?
- Ama doğru mudur değil midir bilmiyorum.
"certain businessmen," but I don't know if any of it was true.
Gönderdiği kişinin cinayetle ilgisi var mıdır yok mudur bilmiyorum ama sana söylüyorum Mai ve kardeşlerinin bir ilgisi yok.
I don't know if that person had something to do with the murder or not, but I'm telling you, Mai and her brothers didn't.
- Ve senin yaptığın bu mudur?
- And this is what you do?
Sence bizi duyabiliyor mudur?
You think he can hear us?
- Sence şüpheleniyor mudur?
You think he suspects?
- Bu mudur?
- That's it? - Well...