English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ M ] / Mısır

Mısır traducir inglés

177,714 traducción paralela
Doğum günü pastaları ve yüksek fruktozlu mısır şuruplarıyla besleniyorum.
I live on birthday cake and high fructose corn syrup.
Onu detaylı inceleyemedim, ama çakal maskesi ve bronz ok uçları eski Mısır'a aitti.
I only caught a glimpse of it but the Jackal mask and bronze-tipped arrows were clearly Egyptian.
Tucker amcan yine kahvaltıda mısır gevreğiyle sarhoş olacak.
Oh, look, Uncle Tucker's getting snap, crackle, drunk for breakfast again.
İşin doğrusu sanırım o sadece daha çok kalmak için sebep arıyor, teşekkürler.
Truth is, I think he's just trying to find an excuse to stay longer, so thanks for that.
Yani plan plandır ve bu yüzden onu haklayacağım.
I mean, it's... it's why the plan is the plan, and that's why I'm gonna get him.
Sanırım bazı şeyleri yanlış anlamışım.
I guess I must have misread things.
- Hazır mısın?
- You ready?
Aramaya tek başıma devam etsem daha iyi olacak sanırım.
I think maybe it's best if I continue to look on my own.
Sanırım bu dünyaya alışmak... düşündüğümden daha uzun sürüyor.
I-I think it's taking me a little longer to get used to this world than I imagined.
Sanırım babasıyla konuşmamın zamanı geldi.
I think it's about time I had a word with his father.
Bütün büyülerdeki sihri kurutacağım... kasaba sınırı da dahil.
It'll drain the magic out of any spell, including the town line.
Ama fırıncının oğlu onu taşıdığımı görürse... beni çamura itmeden önce bir kez daha düşünür.
But the baker's son will think twice about pushing me in the mud when he sees me carrying this.
Umarım bunu yapmadan önce... onu durduracak kadar vaktimiz vardır.
I just hope there's enough time that we can stop him before he does.
Seni az önce kasaba sınırında bıraktım.
I just left you at the town line.
Sanırım, yaralı güvenlikçinin akıllı saatiyle irtibat kurabiliriz.
I think we can establish contact with the wounded guard's smart watch.
Bunu yapmaya hazır mısın?
Ready to do this?
Muhtemelen aylardır uğraştığım en basit şey olabilir.
It's probably, you know, the simplest thing I've had to deal with in months.
Yoksa krala gider ve karısını ne kadar iyi tanıdığımı anlatırım.
Or I go to your king and tell him exactly how well I know his wife.
Sanırım özel asker gibi bir şeyler.
I think it's like private corporal something, i guess.
Sanırım Finn'in Rudy'e yaptığı şakalardan birini gördüm.
I think I caught the tail-end of one of Finn's pranks on Rudy.
Buna hazır mısın?
Are you ready for this?
Hazır mısın?
So ready?
Hatırlatır mısın, ne iş yapıyordun?
Remind me, what do you do again?
Sanırım ölmüş.
I think she's dead.
Hayır, cevabım hayır.
No, my answer's no.
Muhtemelen FBI ve eminim ki IRS'in de eli kulağındadır.
That's a pig. Probably FBI. And I'm pretty sure the IRS is not far behind.
Çünkü eğer albayın mide bulandırıcı dövmeli cesedini... bir daha temizlemek zorunda kalırsam aklımı oynatacağım. Dövmeleri var ha?
Okay, just get them out of here,'cause if I have to scrub the colonel's disgusting tattooed carcass one more time, I'm gonna lose my mind.
Oh hayır adamım, burası ev yani kulis yok. Fakat neye ihtiyacın varsa yapmalısın.
Oh, no, man, this is a home, so we-we don't have a green room, but you should do whatever you need to do.
- Sanırım birlikte oluyorsunuz ha? - Cidden bu konuşmayı yapacak mısın?
So, I guess you guys are having sex, huh?
Sanırım bir kaç vidasını sıkabilirim ama... -... bana iyi göründü.
Hmm, well, I guess I could tighten a few screws, but it looks good to me.
Sanırım senin için özel bir gündü?
It's been a big day for you, huh?
Hazır mısın?
Hey, you ready?
Hazır mısın?
Yeah.
Buna hazır mısın?
You ready? You ready for this.
Bu takma adı lütfen kurulla paylaşır mısınız?
Would you please share said nickname with the board?
Sanırım en iyisi kısa bir ara vermek ki böylece bugün konuşulanları özümseyebilelim.
I think it's best We take a short recess, So we can all process what has been said here today.
On sekiz deliğin tümüne sokmaya hazır mısın? *
You ready to go make this course our 18-hole bitch?
- Hazır mısın?
- All right?
Atıyorum, hazır mısın?
Here comes. Ready?
- Sanırım tarihin akışında kaybolmuş.
Guess that one didn't stick.
Hayır, tüm hayatım oradaydı.
No, no, no, no, no, no, that's my life.
Muhtemelen, son parçayı bulacağımız yer burasıdır.
Presumably, that's where we'll find the last piece.
- Hazır mısın?
- You good?
Haklısın. Sanırım onu tılsımı ararken uyandırdık.
You're right, it was like we woke it searching for the Talisman.
Tamam, sanırım anladım.
It's okay, I think I got it.
Sanırım başka bir kadını hamile bırakmış.
Mm-hmm? And I think he got another woman pregnant.
Bir gün evleneceğimizi düşününce elini sıksam çok soğuk gelir... Connecticut'a taşınırız... Köpeğimiz Dude, Emma ve oğullarımız Bennie, Benjamin, ve Benzo'yla.
I mean, a handshake seems super cold considering we are gonna be married one day and... probably move to Connecticut with our dog, Dude, Emma, and our three boys...
Bu Heywood çene yapısını her yerde tanırım.
I'd recognize that Heywood jawline anywhere.
Evet, sanırım Apollo 13 astronotlarını nasıl kurtaracağını bulmalısın.
- Yeah, I guess you gotta figure out how to save the "Apollo 13" astronauts.
Takımın geri kalanını uçuş yöneticisiyle tanıştırıyor.
- He's introducing the rest of the team to the flight director.
Benim pişmanlıklarımdan biri mızrağı korumanın daha iyi bir yolunu bulamamış olmamdır.
One of mine is that I couldn't find a better way to protect the spear.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]