Naan traducir inglés

Kızarmış pilav ve pide.

Elbow the fried rice and add a naan.

Siz, Michael Bolton... ve Samir Naan--Nanadajibad'ı... 4 yıldan az olmamak üzere...

I hereby sentence you, Michael Bolton... and Samir Naan... Nanadajibad... to a term of no less than four years... in a federal "pound me in the ass" prison.

Eğer yaşayanlar hatıralarını şereflendirmezse, ölüler Sto-Vo-Kor da rahat edemezler.

My grandmother. She was called...? L'Naan.

Onun adı....? L'Naan. Kahless bu savaşçılar senin adını anmak için diz çöktüler.

Lift them out of the cavern of despair and reveal yourself to them in all your glory.

Doğru, "tüm görkeminizle". Kolax, Amarın oğlunu hatırlayın.

Remember L'Naan, daughter of Krelik.

Basit bir sebze körü ile iki dilim ekmek.

A simple curry with a couple of naan bread on the side.

- Sarımsaklı ekmek mi?

- Garlic naan? - Aye.

İki sebze körisi ve sarımsaklı ekmek.

Two bhunas with garlic naan.

Sen değil, ekmek.

Not you, naan bread.

Pideler sende kafa yaptı galiba.

I think the naan's getting to you.

Bir kebap daha

Kebab.. naan.

Yediğin nasıl?

How's the naan?

Şehirdeki en muhteşem köfteyi ve somonu yapıyorlarmış.

I heard they have the best curried meatballs and smoked salmon naan in town.

"N" Ekmeğin ( Naan ) "N" sidir.

N is for Naan ( bread )

Evet, iki tavuk tikka masala, iki saag paneer, bir palak paneer, bir tavuk vindaloo, evet, yedi naan, yedi, tamam mı?

Two saag paneer, one palak paneer, one chicken vindaloo. Yeah, seven naan. Seven, okay?

Özel fiyattı, değil mi? Kuzu ve pide, 5.50 sterlin.

It was a deal, weren't it, lamb and a naan, Â £ 5.50.

Naan yedim.

I had naan.

Eve giderken nan ekmeği almamı istiyor.

She wants me to pick up naan bread on my way home.

Bilirsin işte varoşlardaki fakirlere, beyaz unla yapılan ekmeğine biberine, Ben Kingsley'ine Rudyard Kipling'in öykülerine bayılırım.

I love, you know, uh, I love Slumdog. I love naan, uh, pepper, Ben Kingsley, the stories of Rudyard Kipling.

Etli pidenin yarısını yedin ve kızartmayı parmakladın bile.

You've eaten half the keema naan and you've fingered a bhaji.

Benim için rogani naan.

A rogani naan for me.

Slamburgerinizi klasik susamlı ekmeğe mi, taco olarak mı tost ekmeği arasına mı, yoksa naana dürülmüş şekilde mi istersiniz ki bu sonuncusu da geleneksel Hint pidesidir?

Would you like your slam burger in a traditional sesame bun, in a taco, on French toast, or rolled up in a naan, which is this traditional Indian flatbread?

Sen fazladan ekmek ve iki kadeh şarap istedin. Bana 4 pound borçlusun.

So, you had an extra naan and two glasses of wine, so you owe an extra four pounds.

Pilav mı ekmek mi seçtiniz?

Did you go for the rice or the naan?

Ben ekmek seçtim.

I went for the naan.

- Soğanlı ekmek?

Onion naan?

Ekmek ya da acı sos seçeneğiyle.

Choice of naan or chutney.

- Bugün sizler için hazırladığımız bir kuzu yemeği, biraz sebze karışımı, burada... pilav, ve biraz geleneksel yemekler.

- Today we have some delicious lamb tikka masala, uh, some vegetable curry, here... rice, and some naan and poppadum.

Bana lavaş ekmeklerden bahsetti.

- She told me about this naan bread.

Ne zamandır lavaş yiyorsun sen?

- When did you start eating naan?

Lavaş?

Naan?

Lavaş?

- Naan?

Lavaş!

Naan!

- Kuzu eti, pide, basmati pilavı ve ıspanaklı kavurma.

'Lamb madras, naan, basmati and a spinach bhaji.'

Hintliler naan ekmek sever. Bu tortilla'nın daha yumuşak bir versiyonudur.

Indian people love naan bread, which is a fluffier form of a tortilla.

Biliyorum sonsuza dek böyle hissetmeyeceğimi söyleyip duruyorsun ama neden acaba herif tavuklu vindaloo'mu 40 dakika geç getirip yanında hiç naan ve çatal bıçak olmazken turşuyu suratına çarpmak yerine ona teşekkür edip 20 dolar bahşiş vereceğimi düşünüyor?

I know you keep saying that I won't feel this way forever, but why is it when the guys shows up with chicken vindaloo 40 minutes late with no naan and no silverware, instead of throwing the chutney in his face, I'm thanking him and I am tipping him $ 20?

İşte karşınızda, Hint grup Naan-Stops. Birkaç işimizi daha almak için sahneden kaçıyorlar.

There they go, the Indian group, the Naan-Stops, running off stage to take a few more of our jobs.

Bir parça pide al.

Get a piece of naan.

Ekstra sarımsaklı ekmek al.

Get extra garlic naan.

- Ev yapımı naan da.

- And homemade naan.

Lavaş ister misin?

You want some naan?

Çünkü bunu sipariş eden NAHaş alır.

'Cause whoever ordered it ain't gettin'naan.

Ellerinle yemek istiyorsan pideni kaşık gibi kullan.

If you want to eat with your hands, you need to use the naan, like a spoon.

Bizim tavuk tikka masalamız, sonuçta, naan ekmeğiyle çok iyi gider.

Our chicken tikka masala, in the end, tastes fantastic with the naan bread.

Hint yemeği denince... aklınıza tavuk tikka masala, nan ekmeği geliyor.

When you think of Indian food, you think chicken tikka masala, you think the naan bread.

Sonunda, herkesin aklında güzel bir köriyle... taze pişmiş nan ekmeği yeme arzusu olduğunu bildiğinden... bunları getirir.

Eventually, knowing that everybody, somewhere in the back of their head, has that desire to have a good curry and some good freshly-baked naan bread, he delivers that.

Tavuk tikka, köri, nan ekmekleri.

Chicken tikka, curry, naan breads.

Nan ekmeği de yok.

No more naan breads.

Pide ye.

Eat the naan.

Naan ister misin?

'

- Hayır, bırakın pidesini kullansın.

- No, let him use the naan.