Nashville traducir inglés
524 traducción paralela
Burada Mr. Dillard'ın Nashville Pacific'e para sağlamak için neler yapılması gerektiği üzerine planlarını dinlemek için buradayız.
We are here to listen to Mr. Dillard's plans... to finance the Nashville Pacific.
- İşte senin Nashville gazeten.
- Yeah. - Lem, here's your Nashville paper.
Bu gazete dört gün öncenin. Nashville'de okumuştum.
That paper is four days old, I read it over at Nashville.
Nashville'deki bölge heyetine, en sonda da Washington'daki genel heyete temyiz edebilir.
He can appeal to the District Board at Nashville and finally to the General Board in Washington. - Thank you, sir.
Yarın akşam Nashville'e rapor vermek zorundasın.
You got to report to Nashville tomorrow night.
- Nashville?
- Nashville.
Hayır, aslında Nashville'de okumuştum.
No, I went to school over in Nashville.
Nashville'e geçit yapmaya gittiklerini düşünüyorlar.
There's a rumour they're headed for Nashville and a parade.
- Bence Nashville'e gidiyoruz.
- I figure we're heading for Nashville.
- Resmi geçit, Nashville...
- Parades, Nashville...
Bir keresinde Nashville'e kaçıp iki sene kalmış.
She run away to Nashville once, she stayed two years.
Nashville'de Thomas ile birlikte.
With Thomas at Nashville.
Nashville House, hemen şuracıkta.
The Nashville House, right over there.
Nashville House.
Nashville House.
Nashville House.
The Nashville House.
Nashville'e giderken arabalarına çarptılar.
Car got hit on the highway goin'into Nashville -
Mezarlık tepesinde Hızlı Trot ve Thomas'la geçirdiğimiz günleri asla unutmayacağım.
From Cemetery Hill till old slow trot Thomas broke us at Nashville, we had more than our share of both.
Carnegie Hall ve Nashville, bir arada olmaz.
Carnegie Hall and Nashville, they don't mix.
Ve yıllar süren bir çalışmadan sonra Robert Altman uzun zamandır beklenen Nashville'i büyük ekranda taşıdı hem de 24... sizde sayın...
Now, after years in the making, Robert Altman brings to the big screen the long-awaited Nashville, with 24... count'em...
David Arkin, Barbara Baxley, Ned Beatty Nashville'de!
David Arkin, Barbara Baxley, Ned Beatty in Nashville!
Timothy Brown da Nashville'de Keith Carradine ve Geraldine Chaplin ile beraber.
Timothy Brown in Nashville, along with the spectacular Keith Carradine, Geraldine Chaplin!
Robert Doqui Nasville'de!
With Robert Doqui in Nashville!
Henry Gibson, Nashville'de!
Henry Gibson in Nashville!
Barbara Harris, Nashville'de!
Barbara Harris in Nashville!
Allan Nicholls, Nashville'de.
Allan Nicholls in Nashville!
Cristina Raines ve Bert Remsen, Nashville'de.
Cristina Raines, Bert Remsen in Nashville!
Gwen Welles ve Keenan Wynn, Nashville'de.
Gwen Welles and Keenan Wynn in Nashville!
BBC televizyonundanım ve Nashville üzerine bir belgesel hazırlıyorum.
I'm from the BBC, and I'm doing a documentary on Nashville.
Nashville'e yakışmıyorsun.
You don't belong in Nashville.
Nashville'de ne işin var?
What are you doin in Nashville?
Nashville'de hiç rock kanalı yok mu?
Aren't there any rock stations?
Nashville hakkında belgesel hazırlıyorum.
I'm doing a documentary on Nashville.
Nashille için de değildir.
It's not typical of Nashville.
Nashville'de ne işin var?
What are you doin'in Nashville?
Ben sadece neden Nashville'e geldiğinizi öğrenmek istemiştim.
I just wanted to know what you were doing in Nashville.
Sen Nashville'de ne yapıyorsun?
What are you doing in Nashville?
Nashville'le ve evime hoşgeldiniz.
Welcome to Nashville and to my lovely home.
Nashville'de ben mi ne yapıyorum?
What are you doing... What am I doing in Nashville?
Vanderbilt Hastanesi Nashville, Tennessee, 27322.
That's Vanderbilt Hospital, Nashville, Tennessee, 27322.
Tanıştığımıza çok sevindim.
- Welcome to Nashville.
Nashville'e hoşgeldiniz.
- Doctor Zhivago.
Ve umarım Nashville'deki film tesislerini unutmazsınız. - Evet, tabi.
I hope you'll remember what film facilities we have in Nashville.
- Nashville'deyim.
- I'm in Nashville.
Nashville'de nerede kalıyorsun?
Where are you staying in Nashville?
Araba ile etrafta dolaşabiliriz, sana Nashville'i gösterebilirim.
What I could do is, I could show you a little bit of Nashville.
* Nashville'de *
Down in Nashville
Nashville'e, Güney'in Atina'sı dendi.
Nashville got to be called the Athens of the South.
Burası Dallas değil, Nashville.
This isn't Dallas, it's Nashville.
Burası Nashville.
This is Nashville.
Bize bunu yapamazlar, hem de burada, Nashville'de.
They can't do this to us here in Nashville.
Nashville'de olmalıydım.
Oughta be in Nashville.