Negative traducir inglés
7,772 traducción paralela
- Cevap olumsuz.
That would be a negative.
- Olumsuz.
- Negative.
Ön toksikoloji raporu temiz çıktı.
The initial tox screen came back negative.
Şahsım adına etraftan bir sürü negatif tepki alıyorum.
There's been a lot of negative publicity surrounding my character lately.
Hayatımın en büyük olayına hazırlanırken o şom ağzınla "olur da" mı diyorsun?
Why are you saying something so negative when I'm preparing for a once-in-a-life-time event?
Olumsuz.
Negative.
Saldırmalısınız.
You gotta go negative.
Ama Bolivya'da halk olumsuz kampanyaları sevmez. Eğer biz...
But here in Bolivia, the people do not like negative campaigns.
Efendim, olumsuz reklamlar rakamları etkiler.
Sir, negative ads move the numbers.
Saldırırsak şansımız olacağını biliyorlar.
They know we have a shot if we go negative.
Olumsuz gidersek Senatörü linç ettiririz.
If we go negative now, we're going to get the Senator lynched.
Olumsuz kampanya yapmazsanız kazanamazsınız.
If you do not go negative, you do not win.
Olumsuz yapmayacağız.
We don't go negative.
Neden saldırıya geçtiler?
Why would they go negative now?
Eğer olumsuz davranışlar sergilersek bu basit bir kınamaya değil, iki toplum arasında soruna bile neden olur.
If we hold negative attitudes we behave like animals, and that is not only first-class insolence, that can do terrible damage to the future of the two nations.
- Ama tedavi edilebilirse...
Right, but if he can be cured... Negative.
Polis ve FBI, polisi olumsuz betimleyerek polis şiddetinin artmasına sebep olduğunuzu söylüyor.
It's also the LAPD and the FBI who feel that your negative portrayal of police condones violence.
Hayır, komutanım.
Negative, Chief.
Ayda 20 milyon dolar negatif taşıma maliyetim var.
I got a $ 20-million-a-month negative carry.
O salağın babası filmin yarısına sahip, sen de biliyorsun.
This idiot's father owns half the fucking negative, and you know it.
Olumsuzluğa yoğunlaşmayı bırak.
Stop concentrating on the negative.
Askeri bir sır taşımak istemediğimden size pozun negatifini vereceğim.
Because I do not wish to carry a military secret, I'm going to give you the exposed negative.
Grace ilk defa, evden negatif enerjiyi atmak için medyum kullanıyor... -... ama ne olursa olsun yapacak.
It's Grace's first time using a medium to cleanse a house of negative energy... but she is willing to try anyway...
Nakil olumsuz.
That's a negative on the transport.
Ama sizin olumlu düşünmeniz yerine... olumsuz düşünmenizi sağlıyorsa...
But instead of making you think positive, it makes you think negative and it...
Bunun nasil duzelecegini biliyorsan, acilen yardimina ihtiyacim var, cunku bu durum isimde olumsuzluk teskil etmeye basladi.
If you know how to fix this, I need you to do it as quickly as possible, because it's starting to have a very negative effect on my work.
Negatif.
Negative.
Okulun ilk gününde olabilecek bütün negatif sonuçların bir listesi lazım.
I need a list of all the possible negative outcomes on the first day at a new school.
Olumsuz olan...
The negative is that...
Şimdi, düşündüm de olumsuz olarak bununla da insanın mücadele etmesi gerekebilir.
Now, I imagine one could fight a case for that also being a negative, now I come to think on it.
.. sonuçlar negatif.
.. the results were negative.
Kanserin üçlü negatif olduğu için ve genetik test sonuçlarına da bakarsak dikkatli olmak için erringi öneriyoruz.
Because your cancer is triple negative and looking at your genetic testing results we advise erring on the side of caution.
Burada çifte olumsuzluk var. "Bir kez olsun" ve "istemediğim"
So that's a double negative, "never said I didn't want."
- Anlamı zayıf kılıyor, çifte olumsuzluk.
- It's weak, a double negative.
Tıpkı çift olumsuzluk gibi.
Like a double negative.
Bu yumuşak noktalar insanlar da titremeye ve duygusal durumun ortaya çıkmasına neden olabilir.
These soft areas will quiver or twitch, revealing the persons negative, emotional state.
Sen de Bay Olumsuz'sun.
You're Mr. Negative.
Bence bu, bir çeşit nefretten, ya da, korkudan kaynaklanıyor. Karşı cinsle yaşadığınız olumsuz bir deneyim, sizde güvensizliğe, suçlamaya, hatta korkuya yol açabilir.
I believe that stems from hate, a result of phobia, when negative past experience with the opposite sex may lead to mistrust, blame, even fear.
- Olumsuz.
Negative.
Bütün negatif duygular yas, öfke, depresyon, sadece birer kimyasal reaksiyon.
All those negative emotions, grief, anger, depression, is all just chemical reactions.
Çünkü sosyal baskılar ve mahcubiyeti çıkarıp attığınızda her şey mümkündür. Bütün o negatif duygular var ya işte onlar bizi baskı altında tutuyorlar.
You know, because anything is possible once you strip away social constraints and embarrassment and those negative emotions that, you know- - the things that hold us down.
negatif elektronu var. hidrojeni emici bir alaşım olarak kullanıyor...
Its negative electrode uses a hydrogen-absorbing alloy...
- Neden bu kadar karamsarsın?
- Why do you have to be so negative?
Güneş köşeyi gittiğinde [Renan Sesi] 20 negatif olmalı.
[Renan's Voice] It must have been negative 20 when the sun went around the corner.
Muhtemelen olumsuz 20 çıktı.
It's probably negative 20 out.
"Denek üç, beş ve dokuz olumsuz reaksiyon gösterdiler."
"Subjects three, five and nine had a negative reaction."
Buradaki negatif bakış açısı nerede?
- Were there any negative aspects? - Yeah.
Gaz olumsuz sonuçlandı.
That's a negative on the gas.
- Olumsuz.
Negative!
Onaylamıyorum.
That's a negative.
Olumsuz.
That's a negative.