Non traducir inglés
8,323 traducción paralela
İnternet sitesine göre, karısını ve çocuklarını insandışı varlıklar öldürmüş.
If one is to believe the website, his wife and children were murdered by non-humans.
- Gel, Annie.
Non! - Shh!
- Hayır.
- Non.
- Hayır!
- Non!
Hayır, inanma ona!
Non, don't believe him!
Hayır.
Non.
- Hayır!
- Non! Non!
Hayır, hayır, hayır.
Non, non, non, non, non.
- Hayır olmaz, olmaz, olmaz, olmaz.
- Non, non, non, non.
Biz bu tatbikata davet edilen tarihteki ilk federal olmayan ekibiz.
We are the only non-federal agency ever invited to this event.
40 yıldır, durmadan!
40 years, non-stop.
Yanlış! Akciğerlerini çalıştırır.
~.. gets your lungs working, non-impact.
Yakınlık olmadığı zaman dürtüleri de çoğalıyor.
And his urges increase during periods of non-intimacy.
Eşi Lucy anısına başlattığı işinden beri.
Back to when he started his victim advocacy non-profit in honor of his wife, Lucy.
Edwards bu akşam yaptığı işle ilgili bir sunum yapacak.
Edwards is making a presentation tonight about his non-profit.
Hayvan olmayan diğer çocuklarımın aksine onlara çok iyi bakıldığını bilmek istiyorum.
Unlike all my non-animal children, I want to know they're taken care of.
Seviye zehirli derecede değil ancak onların iletişim menzili içinde gittikçe azalıyor.
The levels are non-toxic, but it's greatly reducing the range of their comms.
- Ben Michelle.
I'm Michelle. This non-golfer here, that's Steve McGarrett. Yeah.
Bu hafta sadece bir kez haber aldım. O da sonunda "görev gücü" yerine saldırgan olmayan bir kelime bulduğunda.
I've only heard from him once this week, and that was to tell me he'd finally come up with a new, non-threatening term for task forces.
Bu kadın vajinal olmayan kasılmalar geçiriyor.
This woman is having non-vaginal contractions.
Madenler çöktü. Pow çiftlikleri tonlarca karın altında kaldı. İnşaat işleri artık yok.
Mines collapsed, pow farms covered under a ton of snow, construction jobs non-existent.
Evet ama gayet küçük ihlaller var. Yatağı düzgün yapmama, kurallara uymayan kıyafetler.
Yeah, but for relatively minor infractions- - improperly made bed, non-regulation clothing.
Şimdilik önemli olmayan sistemlere girebilir misin bir bak.
For now, see if you can access non-essential systems.
Gidip, evin tadını çıkarmalısınız. Ve acil durum olmayan aramalar binlerce vergi mükellefinin paralarını boşa harcıyor.
You should go back in and enjoy the awesome haunted house and know that non-emergency calls to 911 waste hundreds of thousands of taxpayer dollars every year.
Muhtemelen bu sabahki haberleri izlemişler ve ne tür paralı askerlikle alakasız acemiler olduğumuzu harfiyen öğrenmişlerdir.
Probably already seen this morning's little news piece and know exactly what kind of untrained non-mercenaries we are.
12 yaşında kuzenimi, 14 yaşında kuzenim olmayan birini.
12 cousin, 14 non-cousin.
Kuzenin olmayanı ele alalım biz.
Let's stick with non-cousin.
Sayın Başkan, bu, sıkı bir bağımsızlık politikası izleyeceğiniz anlamına mı geliyor?
Does this mean, Mr President, that you will be following a strict policy of non-alignment?
Aylardır, evsiz insanlar dışında, kimse bana güzel olduğumu söylememişti.
I haven't heard I'm beautiful from a non-homeless person in months.
Yani Bachman-Turner Overdrive. Kısaltma sevmeyenler için.
That's Bachman-Turner Overdrive for those of you who prefer the non-abbreviated way of doing things.
Alkolsüz şampanya kaldırıyoruz.
We're raising a glass of non-alcoholic champagne.
Şerefine alkolsüz şampanya bile içtik.
We even broke open the non-alcoholic bloody champagne.
Teşekkürler ama Gil Berridge işi yatmış olabilir.
Yeah, thanks, but I think Gil Berridge may be a non-starter.
Ama belki bir ara çıkabiliriz, Ders çalışma ortamı dışında.
But maybe we could go out sometime, like in a non-study setting.
Bağışık olmayanlara yaşayıp üremeye devam ederseniz sayılarının sizi geçeceği ihtimali mi?
Non-immunes will eventually bring down the rest of you if you co-mingle, if you procreate?
Etrafta bağışık olmayan o sefiller dolanırken bağışık bir üstün ırk yaratmak oldukça zor olacaktır diye düşünüyorum.
- I have to imagine it's pretty hard to start a master race of naturally immune demigods with all those pesky non-immune survivors hanging around.
Ramsey'in adamları bunları bağışık olmayanlara veriyorlardı.
Ramsey's men were... handing these out... To the non-immunes.
Elimizden alınmamış görevlerimizi.
Our non-suspended jobs.
Yetti artık siz ikinizden ve olmayan çalışma etiğinizden bıktım.
I've had it with you two and your non-work ethic.
Dört gün dört gece çalıştık.
We were up four days and nights non-stop.
Bu günümün ilk senaryolaşmamış anı.
It's my first non-scripted moment of the day.
Büyü yapamayan ve doğurmuş birinin karşısında eğilmem.
I do not grovel before she who lay with a non-magic and hatched his spawn.
Yerli olmayan otları yok etmek için... Tüm ülkeyi araştırıyoruz.
We're surveying the whole county trying to eradicate non-native species of weeds.
Hayır hayır birkaç alkolsüz bira...
No, no, just a couple of non-alcoholic beers.
- Öyleyse özür dilememeni kabul ediyorum.
Well, then I accept your non-apology.
Sevgi bu çiftlikte kullanılmayan bir sözcüktü.
"Love" was a non-existent word on this ranch.
Demek istediğim bu tür enerji işaretleri kesinlikle standart değil.
All I'm saying is this sort of energy signature's radically non-standard.
Hayır!
Non!
Annem.
- Non.
Shane de o olaydan sonra kar amacı gütmediği bu işini kurmuş.
Shane founded his non-profit soon after.
Lana o kaşmir.
What, so it's non-absorbent?