Noodle traducir inglés
931 traducción paralela
Bütün dünya bana gülüyor, çünkü toriği çalıştırıyorum.
I panic the world because I use my noodle.
Fazla ilgi onun k.çını kaldırmış.
Success has gone to his noodle.I
Erişteli tavuk suyu çorbayı sever misin?
Do you like chicken noodle soup?
- Tıngırdat.
- Noodle it up.
Mide ilacı. Her zaman tabağındaki şehriyeleri sıyırana kadar yerdi ama son zamanlarda doğru dürüst yemiyordu.
He always slurped his noodle bowl to the bottom, but lately, he barely touches it.
Sade şehriye çorbası.
Plain noodle soup.
Sonra bir tatlıcıya gireceğiz, oradan da bir suşi ya da şehriye restoranına.
Next it'll be a sweet shop, then a sushi or noodle joint.
Tüm basit insanları, makarna kafaları, hepinizi dahil ediyorum
# I include you all Simpletons, noodle heads, you're all
Adına erişte partisi diyebiliriz.
We could call it a noodle party.
Erişte partisi mi?
A noodle party?
Baş dönmesi için en iyi şey, tavuklu şehriye çorbasıdır.
The best thing for dizzy is noodle soup with chicken white meat and a glass tea.
Senin gibi bir kız... Hayatın boyunca şehriye çorbasının içine mi ağlamak istiyorsun?
A girl like you, for the rest of your life you wanna cry in your noodle soup?
Hum, bana dokunduğunda eriyorum.
Hum, you just touch me and I go as limp as a noodle.
Hancı, erişteyi beklemek istemiyorum.
Shopkeeper, I don't want the noodle.
Haydi, çalıştır saksıyı.
C'mon, use your noodle.
Kuşkonmaz, biftek, sebze çorbası midye türlüsü, domates, piliçli bamya çorbası hindili şehriye, kanguru kuyruğu kremalı patates, sebze ya da sadece bezelye.
Asparagus, chili beef, minestrone clam chowder, tomato, chicken gumbo turkey noodle, kangaroo tail vichyssoise, vegetable or just plain pea.
Kafamı ona takardım
And lose my noodle over her
Ve üç ayaklı iskemleyle Saçınızı bir güzel tarardım.
And comb your noodle with a three-legg'd stool!
Suda yüzen noodle ve sebzelere bakarken babam geldi.
Heh. I was sitting there staring at all these noodles and vegetables floating around and my father walked in.
Yine mi fırında makarna?
Mm. Noodle ring again, huh?
Yine fırında makarna.
Noodle ring again.
Fırında makarnamı beğenmiyorsan Dr. Carpenter'in yemek davetini kabul etseydin.
Uh, if you don't like my noodle ring... you should have accepted Dr. Carpenter's invitation to dinner.
Belki benim gibi fırında makarnaya düşkün değillerdir.
Maybe they're not partial to noodle ring like I am.
Aptal adam.
That's using the old noodle.
Geceleri uyumakta zorluk çekiyoruz... Sadece ufak sersem suratlar görmeyi bekliyorum.
We can hardly sleep at night... just waiting to see little Noodle's face.
Ben Bay Christie, Hong Fat Noodle Company'deyim.
This is Mr Christie, I'm at The Hong Fat Noodle Company.
Biz ayda yılda bir erişte yeriz Dawn, ama ben... kabalık olmasın diye küçük bir porsiyon alayım.
We rarely eat any form of noodle, Dawn... but I'll take a tiny portion to be polite.
Şehriye çorbasını tercih ederim.
I'd rather have noodle soup.
Ama o bacak sana bir daha faydalı olmayacaktır.
That leg of yours will never be... anything but a wet noodle.
Çanı düz tut.
Keep your noodle straight.
Ayrıca orda duran 3 kişide... müşteri dahil, gizli polistirler!
And these three too, and also... the one selling noodle as well as the customer
Geçen hafta 750 litre tavuk çorbası içtiğimize inanabiliyor musun?
Would you believe we ate 200 gallons of chicken noodle soup last week?
Hadi ama, hamur olmuş erişte istemiyordun, değil mi?
- Didn't want a limp noodle, did you?
Bu bir şehriye çorbası ve hamurun içine yumurta atmayı kes.
It's noodle soup, and you don't put eggs in the pastry anyway.
Jim, adamlar beyne fiş takabilecekler.
Jim, they're gonna be able to plug right into the old noodle.
Hepsi de kafamın içinde.
It's all right here in my noodle.
Şehriye çorbası yapıydım.
I just made noodle soup.
"Lai Lai Ramen Lokantası"
"Lai Lai Noodle Restaurant"
Seninle tanıştığımdan beri, gerçek bir ramen aşçısı olmak istiyorum.
Meeting you makes me want to be a real noodle cook.
Daha çocukken, mahallemizde bir ramenci vardı. Oradaki yaşlı amcadan öğrendim.
When I was young, an old man at the local noodle stand taught me.
Bugün "üç yıldızlı" bir lokanta yemeği olan Lai Lai isimli rameni yapacağız.
Today we start making Lai Lai a "three-star" noodle joint.
Açıkçası, bir kadının iyi bir ramen aşçısı olabileceğine ihtimal vermezdim.
Frankly, I never thought a woman could become a good noodle cook.
Acaba ben de mi ramen sektörüne girsem?
I feel like starting a noodle business myself.
- Grimlock, çek şunu suratımın önünden!
Grimlock, get your noodle out of my face!
Tavuklu erişte lütfen.
A chicken noodle, please.
Balık suyuna şehriyeli balık köftesi çorbası.
Oh, she pour nuoc mam noodle soup with fish ball.
Roger.
- the wise noodle, the smart pudding'.
Hay budala!
Nizzy noodle!
Erişteci!
Noodle - man!
- Etli erişte.
Barbecued pork noodle please.
Kafamın üstünde götüreceğim.
I'll balance it on my noodle.