English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ N ] / Noone

Noone traducir inglés

210 traducción paralela
Beni korkutan şey, arada bir köprü olmaması.
Frightens me, that there's noone to bridge it.
Hiç kimse.
Noone.
Kimse daha fazla şüphe edemez.
Noone can doubt any more.
Kutsal bir alıştırma beni meşgul tutuyor ve kimsenin kalbini kırmıyor.
It's a holy exercise, it keeps me busy and it offends noone.
Kendiniz bakın.Kimse yok.
Check it by yourself. There's noone there.
- Kimse yok.
- Noone.
Sokakta kimse yok ki!
There's noone in the street.
Organizasyonun hiçbir seviyesinde Sei adında biri yok.
There is noone called Sei at any level of the organization,
İstesek bile kimse bize devamlı bir iş vermez.
Even if we wanted, noone would give us a permanent job.
Kimse kan dökmeyecek, ağaç kesmeyecek hiçbir canlıyı öldürmeyecek.
Noone may shed blood or cut down a tree, or kill a living thing in Mecca
Nereye geldin? - Nereye?
- Noone can touch my mustache!
- 1900 kaçta? - Bana mı sordunuz?
- But noone should know this.
Kimya demek, deney demektir.
Don't tickle! - There is noone!
Şşt. Kimden çıktı bu ses?
Be careful noone should hear.
Onlara yardım elinizi uzatacağınıza, bir de utanmadan, sıkılmadan alay ediyor, küçük görüyorsunuz.
They're lazy, naughty and careless, but.. - Noone!
Aslında alay edilecek küçük görülecek, birileri varsa, o da sizlersiniz.
Noone can touch them! I won't let them! - Did you get it sir?
o gece hiçkimse müfettiş Strahinjic kadar üzgün ve yalnız değildi.
Noone that night was sad and lonely as inspector Strahinjic.
kimse anlayamaz. ülkemizde ihtiyacımız olan kendi metodumuzu geliştirmektir.
Noone can understood, that us in our country need to develop our own methodology.
Sadece dolap düştü!
Noone fired! A sideboard fell over!
Yapma! Uzun kırmızı bir kuyruğu olsa kimseyi kandıramazdı.
Come on noone is going to be taken in if he has a long, red, pointy tail.
Burada kimse yok.
There's noone here.
Orada bizden başka kimse yok.
There's noone other than us in there.
Peter Noone.
Peter Noone.
Sadece ben ve beni meraklı gözlerle izleyen Japon bir turist vardı.
There was noone, only me and a Japanese tourist,... with large spectacles and shiny glasses.
Sanki kimse beni tanımıyor gibiydi artık.
and noone seemed to know who I was anymore.
Bir çatışmaya giriyorsunuz. Belki de Hyneria'lıyı bulmak için hiç kimse kalmayacak.
You get into a fire fight, there may be noone left to find the Hynerian.
Böylece kimse onunla dalga geçmez biz de kendi tatlımızı alabiliriz!
That - that way noone makes fun of her and we still get to go to Sweet Potatoe Pie!
Kimsenin bilmesine ve kimsenin de söylemesine gerek yok.
Noone needs to know and noone needs to tell.
- Bunu hiç kimse istemiyor.
- Noone wants that.
Görünüşe göre soğuk, gözden uzak kuzeyde gidecek başka kimsesi yok.
She's got noone else to go to up here in the cold and distant North.
Kimsenin anlamadığı tipik Slovenya filmleri gibi olmasın.
Not your typical Slovenian film that noone understands.
Jane kız arkadaşıyla geldi.
It's noone. Jane's just arrived with a female girlfriend.
Herkes öyle düşünüyor, ama kimse benim kullandığım miktarda kullanmıyor.
Yeah, that's what everyone thinks, but noone's ever used it in a quantity as I do.
Çünkü Aşkımızı anlayacak kimse yoktu
Because there was noone, who understood our love.
Burada herkes Emir'le yatmak istedi ama kimse başaramadı.
Everybody here wanted to sleep with Emir, but noone succeeded.
.. Aslında kimsenin beni görmesini istememiştim.
.. I didn't want noone to see me.
.. gün bittiğinde şov da bitecek.
.. that noone will be allowed to leave until the show is over.
Zaten kimse de önemsemedi.
Noone else cared as well.
Şimdi senin için hiç kimseyim ve onlar ise çok koruyucular.
Now I'm noone for you, and they are.. .. they're so protectional.
- Ne de olsa kimse önemsemeyecek.
- Noone will care anyways.
Sen hariç kimse ciddiye almıyor.
Noone treats it seriously but you.
Hava çok güzel, şehirde kimsecikler yok.
The weather is beautiful, so there's noone left in the city.
- Jasper. Jasper Noone.
Jasper No one.
Noone'u biliyorum.
I know the No one part.
Kimse birşey görmedi.
Noone saw a thing.
Koca bir araba bara giriyor... ve kimse birşey görmüyor öyle mi?
A whole car runs into a bar... and noone saw a thing?
Her zamanki gibi.Kimse görmez kimse birşey bilmez.
As always.Noone sees noone knows a thing.
ama kimse birşey bilmiyordu.
But noone ever knew anything.
Hiçkimse hırsızların yerini söylemedi.
Noone revealed the robbers hideout.
Senin okuman lazım Ahmet.
- There is noone left!
Oturun arkadaşlar.
- Please promise me, none of your friends will know this. - I swear I'll tell noone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]