Noted traducir inglés

Fark ettim.

Duly noted.

Beklenildiği gibi olmuş.

Duly noted.

Not ettim.

Noted.

- Not ettim.

- Noted.

Gus'ın ve benim tesisatçı lisansımız olmadığını...

I feel like it should be noted that neither Gus nor myself

İstemeden meydana gelen ereksiyon hâli. Priapizm. Aklımın bir köşesine not ederim.

Unintentionally man-inspired boner - - broner.Duly noted.

Tamamdır.

Noted.

1610'da, Florentinalı astronom Galileo Galilei, Satürn'ün halkalarını ilk kayda geçiren kişiydi.

In 1610, the Florentine astronomer Galileo Galilei, first noted the rings of Saturn.

1961 yıIında olduğu gibi, başkan Eisenhower, tanınmış bir liberal değilken güçIü bir askeri tehlike konusunda uyarmıştı.

As long ago in 1961, president Eisenhower, not a noted liberal warned of the danger of a too powerful military.

Ünlü astronom Carl Sagan, Miller-Urey deneyiyle ilgili olarak ; "Başka hiçbir deney, biliminsanlarını evrende yaşamın - büyük olasılıkla - bolca bulunduğuna daha fazla ikna etmemiştir." demişti.

Indeed, noted astronomer Carl Sagan, speaking of the Miller-Urey test, stated that no other single experiment had done more to convince scientists that life is likely abundant in the Cosmos.

not ettim

noted.

Adli tıp çürükler birkaç günlük diyor.

The coroner noted those bruises were several days old.

Not edildi.

Noted.

Peki, not ettim.

All right, noted.

Bu Pulitzer'lik hikaye neden polisin dikkatini çekmemiş acaba?

If there was a Pulitzer in it the police would have noted it.

Eyalet Sekreteri William Jennings'in bir gözlemine göre :

In a noted observation by Secretary of State William Jennings :

Ünlü yönetmen Michael Moore şu anda gelecek filmi için bilgi topluyor.

"Noted filmmaker Michael Moore is in the process of gathering information for his next film."

Gerektiği gibi not alındı.

Duly noted.

Pekâlâ, gereği düşünüldü.

All right, duly noted.

Bu akşam okült yazar Michael Enslin, Yazarların Köşesi'nde bu akşam sizlerle olacak.

Tonight we have noted occult writer Michael Enslin at the Author's Corner tonight.

Not edildi ve anlaşıldı.

Noted and understood.

Kayıtlara geçsin, hapse ilk kez giren, şiddet uygulamayan bir mahkûm.

And let it be noted, he's a first-time non-violent offender.

Magdalenler'in taş yonttukları speküle edilmiştir.

Magdalenians weren't noted for flint work,

Tanınmış bir söz yazarıdır.

He's a noted lyricist.

Reçeteye not ederdim.

I'd have noted it on the prescription.

Tanınan bir müzisyen ve plak sahibi bir yıldız New Orleans, Louisiana'dan karşınızda, Gitar Sam.

Noted performer and recording star, direct from New Orleans, Louisiana, here's Guitar Sam.

Şahidin, sanık Sandra Panitch'i, cinayet gecesi park yerine doğru kaçarken gördüğünü unutmayın.

Let it be noted that the witness identified the defendant, Sandra Panitch, as the woman he saw running through the parking lot on the night of the murder.

Not edilmiştir.

Duly noted.

"Japon yetkililer, Güvenli Bölge isteğinizi not aldılar, ama maalesef bunu yerine getiremiyorlar."

"Japanese authorities have duly noted request for a Safety Zone " but regret cannot grant it. "

Sen içeri girdiğinde gömleğinin ütülenmediğini ve bir süredir traş olmadığını farkettim.

When you entered, I noted your shirt hadn't been pressed. You hadn't shaved in quite some time.

Usulüne uygun olarak kaydedildi.

Duly noted.

İtirazın dikkate alınacak, Nadia.

Your objection is noted, nadia.

- Kaydedildi.

Noted.

- İtirazınız kayda geçti.

Exception noted. Thank you.

Tamam, endişeleriniz kayda alındı.

Okay, your concerns have been noted.

Dekan'ın otopsi raporuna yazılmasını sağlarım.

I'll be sure and get that noted on the dean's autopsy.

Dairemden Custis Yoluna doğru üç kilometre koştum, nehrin yanında...

Noted. Then I ran the two miles from my apartement to the Custis Trail, which runs along the...

Savcının itirazı kayıtlara geçecektir.

The State's objection will be noted in the record.

- Tüm görüşler belirtildi.

- All views have been noted.

Geçti.

So noted.

Anladım, ama bu durumda fazla seçim şansınız yok.

- Noted. But we find ourselves in a situation where you don't have very many choices.

- Uyarınızı aldım, efendim.

- Duly noted, sir.

Aklımızda tutarız.

Duly noted.

- Not edildi.

- Duly noted.

Sağlık merkezi konusunda geri adım atacağıma dair söz vermediğim kayıtlara geçirilsin.

I would like it noted that I never promised to back moving any mental health centers.

Kayda alındı.

Noted.

Kaydedilmiştir.

Noted.

Not :

Noted.

- Not edildi.

Noted.

Uygun bir İngilizce dili ile kayda geçti, Profesör,

duly noted.

Kayıtlara geçirilsin.

Duly noted.