English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ N ] / Numarası

Numarası traducir inglés

17,661 traducción paralela
Tasmadaki numarasını aradım ama kullanım dışı.
I've tried the number on its collar, - but it's out of service.
İki saniye süren cep telefonundan bir çağrı ve sonra da aynı cep telefonu numarasından bir mesaj.
A call from a mobile lasting only two seconds and then a text message from this same mobile number.
Önünde buluyorlarmış numarası yapmalarını emrettim.
I ordered them to simulate making the find in front of her.
Numarasını bir türlü hatırlayamadım.
- I can't remember her number. - Oh.
Gazeteye ölüm ilanını vereceğim, yemi yutarsa kredi kartı almak için Michael Thorne'un sosyal güvenlik numarasını kullanacak.
I'll put an obit in the Trib, and if he bites, he'll use Michael Thorne's social security number
Geçtiğimiz 12 ayın gider raporlarına ulaşmak ve yapılan tüm suçlamaların müşterinin dosya numarasıyla uyuştuğundan emin olmak için tüm çalışanlara ihtiyacım var.
So, I'm gonna need everybody to go through their expense reports for the last 12 months and make sure every charge corresponds to a client's case number.
Rozet numarası 8926.
Badge number 8926.
Plaka numarası 4DOQ678.
License plate number 4DOQ678.
Kredi kartı açmak için Michael Thorne'un sosyal güvenlik numarasını kullandığında onu yakalayacağız.
He'll use Michael Thorne's social security number to open up a credit card, and then we'll have him.
O tesise girmek imkansız. Dün postacı numarasını denedim, girişteki adam bana güldü.
I tried the delivery-boy routine yesterday, and the receptionist laughed at me.
Ona erişim numarası verdiği sürece çocuklarına zarar vermeyeceğini söyledi.
She promised not to harm them so long as he gave her an access number.
Erişim numarasının düğünle bir ilgisi var mı?
Does the access number have anything to do with the wedding?
Bu dosya numarasını Şehir Plancısı'nın ofisine götür. Alice'e bakmak için bir yere uğramak yok.
Take this file number to the City Planner's office... without stopping to look for Alice.
Tesisatçının numarası burada.
His number's right here.
Numarasını sana göndereceğim, ararsın.
I'll send you his number, call him.
Numarası bende kayıtlı bile değil.
I didn't even save the number.
- Numarasını niye Ivano diye kaydettin?
- Why did you save his number as Ivano?
- Sosyal güvenlik numarasını gir.
- Put in his social. - All right.
Numarası kaç?
Um, what's the number?
Araç kimlik numarasına baktım ve alkollü sürüş gördüm.
I ran the v.I.N., and a d.U.I. Popped up.
- Bu terk etme numarası biraz eskimeye başladı.
This pretending to leave thing is getting a little old.
Ben onun numarasını almaya çalıştım ve o bana vurdu.
I tried getting her number, and she shot me down.
- Tamam, numarasını bana mesaj at, lütfen.
- Okay, text me his number, please.
Sana numarasını attım.
I sent you the number.
Standart şu, " Koşar, tekmeler, yüz numarası vardır.
There's the standard, " He runs, he kicks, he's got 100 pricks.
Kıç üstü düşerim veya hakemin poposunu tutar gibi yaparım dönüp mahcup numarası çekerim.
And I'm doing a pratfall, or I'm, like, pretending to grab the ref's butt and turning around and acting all coy.
Onay numarası geldi.
I got a confirmation number right here.
Merdiven numarası üzerinde çalışıyorum.
I'm gonna do the ladder routine that I've been working on.
Ama bence artık merdiven numarasını bitirmem lazım.
But I really think now is the moment for me to finish with the big ladder routine.
Zıplama sırığı numarası için gerekiyormuş.
Apparently because he needs it to do a pogo stick routine.
Bina teröristlerin bilinmeyen bir numarası vardır.
We have an unknown number of hostile in the building.
İddianame numarası 1986-4447 Hallka karşı Frank Castle.
Indictment number 1986-4447, The People v. Frank Castle.
Polis raporu şikayet numarası 211974.
Police report, complaint number 211974.
Dava numarası 4854 Halk'a karşı Fank Castle.
Case number 4854, The People v. Frank Castle.
- Bir polis numarası.
- A police call sign.
Çözümü ne kadar basitse sihirbazlık numarası o kadar iyidir.
The best magic tricks have the simplest solutions.
Seninle ilk tanıştığımda olduğun gibi soğuk kalpli bir şerefsiz numarası yapma bana.
Don't act like you're that same cold-hearted bastard that I first met.
Şimdi numarasını da bulduk. Bu haritaya göre adamımız Crescent caddesinin üçüncü girişinin köşesinde.
And now that we have his number, by the looks of this map, our guy is on the corner of Crescent and Third.
Pekâlâ, diğer garsonun da ismine ve numarasına ihtiyacımız var.
Okay, well, I'll need the name and number of the other waitress.
Ev adresi yoktu ama telefonla plaka numarasına ulaştım.
Only has a P.O. box. No home address, but I did get a cell and a plate number.
- Numarası arka cebimde.
Her number's in my back pocket.
Terapist numarası yaparken ne fedakarlıklar yapmışsın.
Gosh, the sacrifices you made pretending to be a therapist.
Burada asistan numarası yaptığın her dakika kurtarılması gereken birinin dakikalarını çalıyorsun.
Every minute that you waste playing assistant in here is a minute that someone out there is not getting saved.
Numarası Tamika'nın cep telefonunda görünüyor mu?
Does his number show up on Tamika's cell?
Bu yardımcı olur mu? Eğer telefon numarasını biliyorsan ve Gary onu hala kullanıyorsa.
If you know the phone number and if Gary is still using it.
Ve beni bu şekilde, oğlunu koruyor numarası yaparak bırakmasını istemiyorum.
And I do not want her leaving me like this, pretending that she's protecting her son.
Balistik Francine : "UZI'nin seri numarası için iki arama yapılmış Bir tanesi, bu cinayetleri çözebilir."
_ _
Rica etsem numarasını alabilirmiyim? Umm... ben.
Umm... me.
Koyduğumun oda numarasını bilmiyorum.
I don't know the fucking number.
Yeni adresi ve telefon numarası var.
Now, I have a new address for her and a phone number.
Sizde numarası olduğunu sanıyorum.
I believe you have his number.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]