Nursery traducir inglés
1,388 traducción paralela
Çabuk bebek odasını temizle.
Quick, go clean up the nursery.
Tandaran çocukları kızımı kızdırmak için bu dizeleri kullanıyor.
The Tandaran children used to tease my daughter with that nursery rhyme.
Peki, çocuklara isterik çocuk şiirleri yazan kim?
And who does the "hysterical" nursery rhymes for the kids?
Baba, Emma çocuk odasında.
Emma's in the nursery.
Vaftiz töreninin sabahı, annem odasına gidip onu beşiğinde, nefes almayı kesmiş bir şekilde buldu.
The morning of his baptism, my mother went to his nursery... found him in his crib, he had stopped breathing.
Bu lanet sosisleri alacak bir hemşire okulu falan vardır belki.
Maybe we can unload the damn things on a nursery school.
Çocuk odasına bakacağım.
I'll go check the nursery.
Bilirsin, bir kreş şarkısı gibi.
You know, like the nursery rhyme.
Balayı eğlencesi... Kızlar etrafımızda...
You know, a honeymoon fund, a nursery wing for the...
Bana ninnileri düşündürüyor.
Makes me think of nursery rhymes.
Ancak çocuklar, Con ve Maykıl Peter Pan'ın gerçek bir insan olduğuna inanıyor ve onu tüm oyunlarının kahramanı yapıyorlardı.
The boys, however, John and Michael... believed Peter Pan was a real person... and made him the hero of all their nursery games.
Küçük hanım, bu çocuk odasındaki son gecen.
Young lady, this is your last night in the nursery.
Bu çocuk odasında son gecem.
- Tonight's my last night in the nursery.
Shorty ne düşünüyordu? Bir fidanlık açmayı mı?
What was Shorty thinking, starting a nursery?
- Emin değilim, ama... bir çeşit kreş gibi görünüyor.
- I don't know for sure, but... it looks like some kind of nursery.
Kreş mi?
A nursery?
Burası çocuk odası olacak.
Here will be the nursery.
Biliyor musun, senin için sorun değilse, kardeşlerimizi... okula bırakmamız gerek.
You know, we had to take our little brothers to nursery school... if that's okay with you.
Her gün çocuklarla kreşte ilgilenmek zorunda olmak ve...
I have to deal with kids all day in the nursery and...
O sadece onu tutmak için kreş içine bazen, l küre uyuyor zaman.
When he's sleeping, sometimes I orb into the nursery just to hold him.
Onu tutmak için kreş bazen l ziyaret Wyatt, söylemiştim.
I told you, sometimes I visit Wyatt in the nursery to hold him.
- Ben bebek odasına gidiyorum.
- Here, I'm going in the nursery.
Tüm bitkileri veresiye aldım!
I GOT ALL THESE PLANTS ON CREDIT FROM THE NURSERY.
Bugün bir çocuk yuvasına paket götürdüm ve lavabolarına kustum! Hadi.
Today, I delivered a package to a nursery school, and I threw up in a little water fountain.
Çocuk odası için küçük pelüş hayvanlar aldıklarını hatırlıyorum.
THAT I WAS GOING TO HAVE A NEW LITTLE BROTHER OR SISTER. I REMEMBER THEM FIX - ING UP THE NURSERY,
Deniz aslanı kreşi olmaya uygun kumsalların denizi çok çabuk derinleşmemelidir. Böylece dalgalar kumsala çok güçlü vurmaz. Ayrıca kara avcılarının zor ulaşabildiği adalarda veya ıssız koylarda olmayı tercih ederler.
Beaches, to be suitable for a sea lion nursery, need to have a gently shallowing seaward approach, so that they aren't battered by heavy waves, and to be on islands or sheltered coves that are difficult for land predators to reach.
Burada anne foklar buzlar arasındaki deliklerden yukarı çıkar ve yuva olarak kar altında küçük bir mağara kazar.
Here, mother seals come up through holes in the ice and excavate a little cave in the snow as a nursery.
Bu darbe yuvanın çatısını yıktı ve yavruyu anında öldürmüş olabilir.
That pounce smashed the roof of the nursery den and could have killed the pup outright.
Burada kalabalık yuvalama kumsalları olmadığı için erkeklerin bir harem oluşturma olanağı yoktur.
Out here, the males have no chance of assembling a harem as they can on a crowded nursery beach.
Belki de çocuğunuzu görmek için gelmişimdir.
Perhaps I could spend my hour in the nursery with Don Jaime.
"O hiçbir yere yalnız...".Burası kahrolası bir anaokulu! Terry, onlarla beraber git.
"She's not going anywhere..." This is a fucking nursery school!
- Kahrolası anaokulu.
- Fucking nursery school.
Bugüne gelirsek, zamanında çıktığım biriyle.. .. bir kreş işletiyormuşum gibi geliyor.
Cut to the present, and I feel like I'm running a nursery with somebody I used to date, you know.
- Bu çocuk odası!
- This is a nursery!
Çocuk odası için duvar kağıdı bile aldık.
We even bought wallpaper for the nursery.
Revir neresi olacak?
What about the nursery?
Revir...
The nursery...
- Tanıdığım adam var.
- I know a guy with a plant nursery.
Ki-chul genç lösemi hastaları için kreşteydi.
Ki-chul was at a nursery for young leukemia patients.
Kreş birinci katta.
The nursery's on the first floor.
Oh, kreş için mi?
Oh, for the nursery?
- Küçük yatak odası bir çocuk için fazla aydınlık, değil mi?
The small bedroom, do you think it'll get too much light for a nursery?
- Kreş hala açık mı?
- Is the nursery still open?
- O kreş Wyatt ile.
- He's with Wyatt in the nursery.
Ben kreş için Wyatt alarak Magic Okulu'nda sadece...
I was just at Magic School taking Wyatt to the nursery...
Sadece onları kreş falan sıkın.
Just squeeze them in the nursery or something.
Hemşirelik.
Nursery.
- Haklısınız, kreş temizlemek mi?
- You did clean out the nursery, right?
Sadece güvenli tarafta olmak için
Listen, I dropped Wyatt off in the nursery just to be on the safe side.
L kreş Piper ve Wyatt bıraktı. tamam l umut.
I dropped Piper and Wyatt off at the nursery. I hope that's all right.
Birçok balık yavruları korumak için mangrovları bakımevi gibi kullanır.
many fish sees mangroves as nursery to protect the young