Nına traducir inglés
220,251 traducción paralela
Dünyanın geri kalanına olan biletim.
My ticket to the rest of the world.
Hayatımın geri kalanına karar vermeye çalışıyorum.
Trying to figure out the rest of my life.
Dunholm'ı kuşatma planına gelince planın mükemmel işleyeceğine inansam da pek çok adam gerektirecek ve bu adamlar kendilerine katılmaları için Sigefrid ve Uhtred tarafından teşvik edilmemeli.
As for the plan to lay siege to Dunholm... I do believe it to be sound, but it will require many further men, and they must be men who will not be tempted to join either Sigefrid or Uhtred. Yes.
İnsanların yanına gidip "Daha hızlı yiyin." diyelim mi?
Uh, should we just go to the people and say, "Come on, eat faster, faster"?
"Eğlenceli bir ay geçirdik, New York'a, Dev'in yanına taşınıyorum." mu diyeyim?
With Dev in New York because I had a really fun month?
Sarhoş olup pikabına kurşun yağdırmışsın.
You got drunk and you shot up your truck.
Barı olan bir kadına göre ahlaki sınırların bir tuhaf anne.
You know, you got weird moral lines for a woman who owns a bar, Mom.
Baba, bu arada yarın bir sürü işim çıktı, seninle sığır mezatına gelemeyeceğim.
Oh, by the way, Dad, I got a bunch of stuff I gotta do tomorrow, so I don't think I can go to that cattle auction with you.
Adımın altına "bok gibisin" mi yazdın?
I don't remember you carvin'"sucks" underneath my name.
İkimiz de altına girdik, sonra Tanya'nın eli...
So we both climbed under and then Tanya's hand...
Böyle şeylerin başkalarının başına geldiğini duyarsın ama senin başına geleceği hiç aklına gelmez.
You always hear about these things happening to other people... but you never think it'll happen to you.
Bay Bennett, çocuğumun bir sıkıntısı olursa yardımına koşmasını en çok isteyeceğim kişi sizsiniz.
Mr. Bennett, if my child ever had a problem... I can't imagine anyone I'd want them coming to more than you.
Bu gece de Horoz'un bir dağ aslanını avlamasına yardım etmem gerekiyor.
Now I gotta spend the whole night... helping Rooster hunt down some mountain lion.
Cuma bar kavgasına mı karıştın?
Did you get in a bar fight on Friday?
Anne, bunları onların hesabına yazar mısın?
Mom, if you don't mind, just throw these on their tab, please.
Ben dördüncü sınıftayken babamın kuyu kazmasına yardım etmiştim.
When I was in the fourth grade, I helped my father dig a well.
Onu domates suyu, oksijenli su ve bulaşık deterjanı karışımına sokacaksın.
You gotta soak'em in a bath of tomato juice, hydrogen peroxide and dish soap.
Otobanın kenarına saçılana dek ne kadar çok kotun olduğunu fark etmiyorsun.
You never really know how much denim you wear until you see it spread out all along the side of a highway.
Doğduğunda doktor ağla diye kıçına şaplak atmıştı da sen gülüp adamın suratına işemiştin.
I mean, when you were born, the doctor slapped you to make you cry and you just laughed at him and peed in his face.
Bu kadını seviyorum ama tuşlara basacağına sürekli şalterlerimi attırıyor.
I love that woman to death, but the only buttons she knows how to push are mine.
Gizli saklı davranacağına bizi tanıştırsaydın onu kontrol etmeme gerek kalmazdı.
Well, if you'd just introduced me in the bar instead of actin'all shady, I wouldn't have had to go check him out.
Barın başına geçemezsin.
I don't want you to run this bar.
Diyelim ki buranın başına geçtin ve bir çiftlikten teklif geldi, kabul eder miydin?
Look, if you were running this place, and you got an offer for a ranching job, would you take it?
Al Roker'ın yaşlıların doğum günlerini kutlamasına bayılıyorum.
I love when Al Roker wishes old people a happy birthday.
Çünkü kafan güzelleştikçe daha çok kek istersin. Bir bakmışsın ki barına koymak için hayvan gibi bir bizon almışsın.
'Cause the higher you get, the more brownies you want, and before you know it, you're buying a fucking buffalo to put in your bar.
Mick, bir düşünün, Asla saklamayacak mısın Böyle kanıt Kendi adına, değil mi?
Mick, think about it, you'd never store evidence like this in your own name, right?
Nereye yazdığına bak, "Kanıt için ödül Zodyak katilinin yol açtığını" söyledi.
Look where it says, "reward for evidence leading to the zodiac killer."
60'ların sonlarına ait olan makaleleri nereden bulabilirim?
Where would I find articles dating back to the late'60s?
Takımın altına bir şey giyiyorsun.
You're wearing something under the suit.
Çünkü aklına annemin, çantasını içi hap dolu bir pinyata gibi saçılıp ortalığa dökülene kadar sallaması ve babamın "sakin olur musun?" diye anneme sinirli sinirli fısıldadığı ailece gittiğimiz etkinlikler geliyor.
Because you are flashing back to every family event that ended with Dad whisper-screaming at Mom, "Would you calm down?" while she would swing her pocketbook around until it burst open like a pill-packed piñata.
Onları biraz "ateşleyince" neler yaptıklarına inanamazsınız.
You'll be surprised what they'll do for a couple of big tips.
Evet ama şaka yapmakla, onu kızların soyunma odasına kilitlemeden önce "Sapık!" diye bağırmak arasında fark vardır. Yapma yahu, komikti işte.
Yes, but there's a difference between a joke and yelling "Pervert!" before shoving him into the girls'locker room.
Bu anahtar, sokağın aşağısındaki Ramada'nın 422 numaralı odasına ait.
This key is to room 422 at the Ramada down the street.
- Öyle yapmasını söylediğimiz için Lily çocuğun mesajlarına dönmemiş.
She didn't answer his texts -'cause we told her not to.
Orman kenarına ev yapmak onların seçimi.
No. They... they chose to build near the woods.
Kralın bir kulağına sahip olabilirsin ancak diğerine kesinlikle onlar sahip olacaktır.
You may have one ear of the king... but they will most certainly have the other.
Ve düşmanlarının arasına karmaşa tohumu eksin bu kutsal savaşta size zafer ihsan etsin.
And may he sow confusion among his enemies, and bring you victory in this holy war.
Sence babamın krallığına saldırmaya mı gidiyorlar?
Is it your belief that they are set upon attacking my father's kingdom?
"Ton balığının tadına bak" dedi.
"Chef, you gotta try this tuna."
Bu şarabın tadına bakıp düşüncenizi söyler misiniz?
Can you take a sip of this wine and let me know what you think about it?
Dev'in makarnanın tadına bakmasını saymazsan hayır.
Unless you count Dev's macaroni taste test, then, no.
Tek başına seks yaparsın.
That's solo sex.
Ağacın arkasına.
- Now hide behind the tree.
Seni uyarıyorum, bu battaniyeyi örtünce New York'u terk edeceksin ve Konfor Diyarı'na adım atacaksın.
once you put this blanket on, you will leave New York City and enter...
Bir gece oteldeki odamın kapısına on dakika boyunca vurdu.
And then one night he's, like, banging on my hotel room door for, like, ten minutes.
Evet Jeff, ekibindeki kadınlara ve programının konuklarına cinsel açıdan uygunsuz tutumda bulunduğunu belirten yazılar yayınlanıyor.
Oh, yes, Jeff, there are detailed accounts being posted right now of you having sexually inappropriate behavior with fellow staff members and guests of your show.
Az önce benimle alakasız bir şey yüzünden Raven'ın hışmına uğradım.
I just got grilled by Raven for something I had nothing to do with.
Eve gidip mutlu zamanlarımızın fotoğraflarına ve videolarına bakmayayım.
So don't go home and look at old photos and videos of us being happy together?
Rahat olun, çalışma ve işleme kamplarının yok edilmesi tedarik sıkıntısına neden oldu.
An effort to alleviate the supply shortages caused by the elimination of the labor and processing camps.
Güvenin, inancınızın zorlukları aşmada size rehber olacağına ve ödüllendirileceğinize güvenin.
Trust, trust in your faith to navigate you through hardship and you will be rewarded.
Çünkü konuklarımız gelecek planlarında Los Angeles'ın bir yeri olmadığına karar verdiler.
Because our hosts have decided that. Los Angeles is no longer in their future plans.