O da mı traducir inglés
20,150 traducción paralela
- O da mı mesajlaşıyordu?
- Also texting? - Bingo.
O da mı dışarıdaydı?
You know? Is she out there somewhere?
- Değil evet, ama keşke o kadar da farklı olmadığımızı anlayabilsen.
- No, it isn't, but I wish you could understand that you and I are not as different as you think.
Sonunda Candace ile iyi geçinmeye başlıyorum ve hoşuna gitsin ya da gitmesin, o oğlumun hayatının bir parçası.
I'm finally starting to get along with Candace and, she is, like it or not, a part of my son's life.
Ona bir çocuk verirsin o da onu sahiplenip kredi kartlarımızı devamlı ödemeye başlar olur biter.
So, you give him a kid he's even vaguely fond of, the days of paying off our credit cards with credit cards is over.
Millie, bir kız çocuğuydu ve Bakersfield'da kaldı. ve O'ndan kurtulmak için kıçımı yırttım.
Millie is the girl I left behind in Bakersfield and I busted my ass not to be her.
O almak istediği her şeye sahip. Ben uçan kaykay istiyorum ama geleceğimize yatırım yapmak da istiyorum.
She has all this stuff she wants to buy, and I want a hoverboard, obviously, but I also want to invest in our future.
O kıza yaptığını bana da mı yaparsın?
You'll do the same to me as you did to her?
Ama Kuzey İrlanda gezisinden anladığım bir şey varsa o da Margaret ile aramdaki ilişkinin halka yansıdığıdır.
But one thing the trip to Northern Ireland has made very clear to me is that the romance between Margaret and myself has caught the public eye.
O kalleşi bir yakalayayım da, görür o.
Oh, wait till I catch this rat.
Sanırım o kadar da güçlü değilsin.
I guess you're not really all that strong after all.
Sanırım orman o kadar da büyük değil.
I guess the property isn't all that big after all.
Kaçışımı organize eden oydu ve ekstrem deneyimler arayan o milyonerin yerini almam da onun fikriydi.
She's the one who organized my escape, and it was her idea for me to take the place of that millionaire looking for extreme experiences.
O zaman aptal ya da yalancı mı oluyor insan?
Does that make me stupid or a liar?
Leanne, bugün tatil günün olduğunu biliyorum Gina'nın da işine geri dönmesi gerek, o yüzden hemen konuya geleceğim.
Now, Leanne, I know it is your day off and Gina has to get back downstairs for her shift, so I'm gonna get right to the point.
Mike Leighton'ın işe alınmasını onayladım. Kendisi eskiden saygı duyulan bir stajyerdi ve babası da kurul üyelerimizden biri. Çünkü sanıyorum ki o...
I approved the hiring of Mike Leighton, a highly regarded former resident and son of one of our board members because I assumed that he would be...
Bak, hakkımızda ne düşündüğünü bilmiyorum ama kesin olan bir şey var, o da bizim bir çift olmadığımız.
Look, I don't know what you think we are, but just to be perfectly clear, we're not a couple.
Bir haine yardım etmesi o kadar da kolay değil.
_
Henry, o şeyi beş dakika da oynayıp sonra yatıyorsun, tamam mı?
Henry, five more minutes on that thing, then bed, all right?
Küba hükümetinin içişlerine dair bildiğiniz en ufak şey bile Manuel Esteban imzası taşıyor. CIA onu nerede bulabileceğinizi bilir, ve O da Elizabeth'i nerede bulacağımızı.
What little you know about the inner workings of the Cuban government is courtesy of Manuel Esteban.
Ufak bir toplantı için donanmadan birkaç arkadaşla O'Brien's Bar'da toplanacağımızı unutmuşum da.
You know, I totally forgot some of my Navy buddies are meeting downtown later for a little reunion at O'Brien's pub.
En yorgun ebeveynler bile hemen uyumayabilir, o yüzden gece yarısı ya da en erken 1 : 00 olarak düşünmeliyiz.
Even the most exhausted parents may not fall asleep right away, so we should look at a 12 : 00 midnight, 1 : 00 A.M. at the earliest.
Hatta o kadar ki, saldırganımızın birinin yakını olmalı, Hiroda'nın da olabilir.
Also safe to assume that our perp has a close connection with one of them, maybe even Hiroda himself.
# İhtiyacım da yok o pisliğe #
♪ and I sure don't need that jackass ♪
Dae Yeong'la kahve içiyorum. Ben latte o da espresso içiyor.
I'm having coffee with Dae Yeong. he's having an espresso.
O zaman bu da mı geçmişten kalma?
Then did this come from the past?
Yanlış değilsem, o da, ejderha dövmesini yapan sanatçı tarafından yapılmış.
If I'm not mistaken, it was by the same artist that did that tattoo.
Kaldırımın ortasından gidiyorduk, sarı ışık yanmıştı ben bir yöne gitmeliydim, o da başka bir yöne gitmeliydi.
It was the middle of a sidewalk. The light just turned yellow, and I had to go one way and he had to go the other.
O da çok değerini bilir ya.
I'm sure he'll appreciate that.
O kadar çok insan, bilgisayar kaynağımız ya da gerekli programlarımız yok.
We don't have the people or the computers or their algorithms.
Sana zaten onu çok iyi tanımadığımı ve çok farklı iki bölümde çalıştığımızı ve ekibinin o kadar da akıllı elemanlardan oluşmadığını söylemiştim.
I already told you I didn't know him very well, although I did know that Ryan's team worked in an entirely different department and that they were... smart but not super-smart.
İşten çıkarma tazminatımı almaya çalışıyorum ama işi benim bıraktığımı söylüyor ki bu durumda işsizlik maaşı da alamıyorum o yüzden tamamen batmış durumdayım.
I'm trying to get severance pay, but she's saying I quit, which means I can't get unemployment, so I'm totally screwed.
O da gözyaşı akıttı mı? - Hayır.
- Did he work up tears, too?
O da laf mı?
Understatement of the year.
O da bizim eski zamanlarımız gibi, genç, hırslı ve aptal.
She's young and ambitious and stupid, just like we were.
Eminim o da aynını hissediyordur Ned.
I'm sure she feels lucky, Ned.
Amanda'nın kalmasına izin verdiği evsiz adamların gece dışarıda olduğunu biliyordu çünkü iş bulmalarına o yardım etti.
He knew Amanda had homeless men staying there who were gone at night because he helped them get jobs.
O yazdı. "O'yu aldın mı?" "Evet, O da geldi."
He typed the O. "Get the O?" "Yup, I got the O".
O dizine ve sayısı az da olsa gerçekten tanıdığım insanlara halen ara ara bakıyorum.
And still today I thumb through that and a surprising fraction of the people I actually knew.
O gün sabah altıda uyandım.
And it just so happens at 6 : 00 that morning I wake up...
O da "Evet" dedi. "Çıkmadan önce MicroTAC kaynak kodunun bir kopyasını verebileceğini, bana yardım edeceğini söylemişti." dedim.
And she goes "Yes" and I go " Well, before she left, she said that you could help me get a copy of the MicroTAC source code.
Yani boğma ya yöntemi ya da ritüeli.
So, smothering is either his M.O. or his ritual.
Ama başka insanlar da bunu yapabiliyor ama şarkyı çalımıyor o yüzden...
Yet other people have managed to do that and not plagiarize, so...
Matt Donovan Mystic Falls'daki vampir probleminde yardımına ihtiyacı olduğunda Tyler'ı aramış, o da Cephane'yi aramış beni sonsuza kadar buraya kapatacaklarını sanmış.
So when Matt Donovan needed help with the vampire problem in Mystic Falls, he called Tyler, who then called the Armory, thinking they'd put me away for good.
"Ama o korkuyla da olsa, hatırım için ileriye bir adım at."
"But even with that fear, move one step forward for my sake."
O da soykırım.
- And that would be the holocaust.
Bayan, pardon da o filmi nasıl beğenmezsin?
Miss, I'm so sorry. How can you not like that movie?
O da ağladı mı?
Did she cry too?
Sanırım Tommy o gece Long Island'da annesinin yanındaydı.
I think Tommy was with his mother that day, out on Long Island.
Yani hangi bölümlerin yayında olduğunu öğrenip Tommy'e sorsam, o da hatırlar mı?
So if I find out which episodes were on and I ask Tommy about them, he'll remember?
O sigaralardan sattığı için yakaladığımız dört mekân da geçen sene aynı şirket adına kayıtlıymış. Her türden ekmek satan bir şirket, Stuben Bread.
Four of the places we busted for selling these cigarettes in the last year are owned by the same company, a bread company of all things, Stuben Bread.
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16