English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ O ] / Offense

Offense traducir inglés

5,387 traducción paralela
Alınma ama bence sarılmaya karşı mücadele etme işi pek senlik değil.
No offense, but you don't strike me as the kind of guy who has to fight off the cuddles.
Alınma ama senin de işimi kolaylaştırdığın söylenemez.
No offense, but it's not like you're making it any easier for me.
Alınma ama bunun üstündeyken bana hep Oz'daki kötü kalpli cadıyı anımsatırdın.
No offense, but you always reminded me of the wicked witch when you rode this.
Alınma.
No offense.
Bu bir cezai suç.
That's a criminal offense.
Alınma ama, şu anda kendimden başka kimseye güvenmiyorum.
No offense, but the only person I trust is me at this point.
Üstüne alınma tatlım.
No offense, honey.
Alınma ama, Ricky,
No offense, ricky.
Lütfen alınma.
No offense.
Evet, Tamam, lütfen, yanlış anlamayın, ama...
Yeah, well, please, no offense, but...
Alınma ama ben buraya ait değilim.
I don't belong here, no offense.
Alınma ama sürekli senin gibi garip insanlarla karşılaşıyorum.
No offense, but oddballs like yourself.
Alınmayın ama hastaneden ayrılmak üzeresiniz ve bu Dr. Shephard nörolojinin yeni baş cerrahı olacak.
No offense, but you've already got one foot out the door, and this Dr. Shepherd is the new head of neuro.
Üzerine alınma eğitimli cerrah ama grits, olmamış.
And, uh, no offense, trained surgeon, but... the grits, uh, they're just, um... not.
Sen üzerine alınma Lou.
Oh, no, no offense, Lou.
Sırık demene de alındım.
And I take offense to the wiry comment.
Alınma ama.
No offense.
Alınma ama bence Rudy'nin düzeni daha iyiydi.
No offense. I think I liked Rudy's setup better.
Bay Mcguire'ın itham edildiği suça tanıklık ettin mi?
Did you bear witness to the offense of which Mr. McGuire had been accused?
Ama ben değişmek istemiyorum, ve üstüne alınma ama Bob senin gibi olmak istemiyorum.
Yeah, but I don't want to, and no offense, Bob, but I don't want your life.
Adamım, alınma ama, cidden hukuk fakültesine hiç gitmedin.
Okay, no offense, man, but, obviously, you never went to law school.
Yani kusura bakmayın.
I meant you no offense.
Darılma ama doktor eğer ikinizle birden ilgilenirsem aklımı kaçırabilirim.
No offense, Doc, but if I have to look after two Pierces, I'm going to blow my brains out.
Alınmaca yok. Köpeği ver.
No offense, give me my dog, come here.
Sen alınma, Tanya.
no offense, Tanya.
- Alınma ama bir çocuktan tavsiye almayı tercih etmem Doggie.
- Look, no offense, but I don't think advice from children, Doogie.
Alınma tabii de.
N-no offense.
Efendim alınmayın ama benim tipim değilsiniz.
Oh, well, no offense, sir, but you're... You're not my type.
Bu yüzden,'olayı aydınlatmakla'görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş bir masa başı görevlisi gelip iş arkadaşlarımın bağlılığını sorguladığında alınırsam lütfen beni mazur görün.
So you will forgive me if I take offense when some paper pusher who's in charge of "coordinating a response" comes in, questioning my colleague's commitment and allegiances.
Yani doğaçlama yapmak zorundayız.
We'll have to run a no-huddle offense.
Alinma ama baban hiyarin tekiymis.
No offense, but your dad sounds like a jerkwad.
Gücenmeyin ama adam korkmuş ve kafası karışmış hiçbir şeye özgür demeyin.
No offense but scared and confused don't add up to free anything.
Niyetim kırıcı olmak değildi ama Ulu Han, yarın halkın arasında dolaşırken halkın kafasında ne olduğunu bilmeli.
I mean no offense... but the Great Khan should know the minds of his people before he walks among them tomorrow.
Alınma ama, peşimde dolaşan bir melek istemem.
No offense, sir, I do not want angels on my ass.
- Gizli görev işinde acele ederek hücum yapılmaz.
There's no hurry-up offense in undercover work.
Hayal kırıklığına uğramış durumdayız, April.
No offense, but we're turtles.
Yeni güç kaynağı, Espheni'nin saldırı yapmasını sağlıyor.
The new power source would allow the Espheni to go on offense.
Saldırı mı?
On offense?
Kusura bakmayın da Thin Man varken bizi niye seçsinler?
No offense, but who's going to choose this group over Thin Man?
Ailen için alınma.
No offense to your family.
Alınma ama, yeni, bir kıyafet küresel bir olay değil.
I mean, no offense, Mom, but a new outfit isn't really a global event.
- İkinci kez alkollü araç kullanmak.
Second DUI offense.
- Ve özel bir şey ile suçlanmadığını söyledin?
And you weren't told that you'd been brought in on any specific offense?
Jane Addams'a bir keresinde aşırı sert kroket maçı sırasında dediğim gibi, en iyi defans... hücumdur.
As I said to Jane Addams once during a very aggressive game of croquet, the best offense is really just a good... offense.
Tek suçu yanlış zamanda, yanlış kişiyle, yanlış yerde karşılaşmak olan masum bir hedef.
An innocent target, whose offense was crossing paths at the wrong time, with the wrong person.
Meksika'da hiçbir şey yapmadım. Bir hanımefendi ile olan bir anlaşmazlık asılmayı hak edecek bir suçsa, başka tabi.
I didn't do nothin'in Mexico... unless a misunderstanding'with a sefiorita be a hangin'offense.
Ve polis... üstünüze alınmayın...
And the police... no offense...
Alınma ama alsaydık bile sen biraz yaşlısın.
And, no offense, but even if we were, you're a little... old.
Yanlış anlama ama, bula bula Alan'ı mı buldun?
Uh, no offense, but can't you do better than Alan?
"Ben duvar yapmadan önce, nerenin içini ya da dışını surladığımı ve kimi gücendirdiğimi bilmek isterim."
I'd ask to know what I was walling in or walling out And to whom I was like to give offense. "
Tamirat işleri için de adamlar gelecek.
No offense, Jane.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]