Official traducir inglés
8,490 traducción paralela
Bir mezar yeri için ödeme yaptığını gösteren resmi bir belge var.
Oh, this is some kind of official statement saying she made a payment on a burial plot.
İçten gelen bilgilerde iddia edilene göre Royce senatörlük ekibini dağıtıp tamamen adaylık ekibine odaklanacak. Ancak yine de resmi onay ya da basın toplantısı yapılmadı.
Insiders were tipped off earlier today when news broke claiming Royce had released some of his senatorial staff to focus solely on a new campaign committee, although official confirmation and a press conference have yet to be announced.
Siz de bu ilişkinin bir adını koyun Selmacım.
Make it official between them, Selma.
Ben resmi düğün fotoğrafçısıyım.
I'm the official wedding photographer.
Peki... biz şimdi resmi olarak sevgiliyiz değil mi?
No. ( laughs ) Um... so I don't know, I guess we're, like, official now, huh?
Üzgünüm dostum. Fahişelerinden başka kimse Trackanon'u görmek için içeri alınmaz.
Yeah, sorry, dude... nobody gets in to see Trackanon except his official sluts.
Bunu resmi yapacaklarmış.
They're going to make that official.
Vlad, buraya resmi bir görev vazife geldik.
Vlad, we come on official business.
Tebrikler, karantina bölgesinin resmi bir vatandaşısın.
Congratulations, you're an official citizen of the quarantine zone.
Evet, resmi bir muhbir olmadığını biliyorum ama Poole içeride bir muhbiri olduğu hissini vermişti.
Yeah, I know there wasn't ever an official C.I., but Poole always hinted that he had an inside man.
- Bu resmi bir polis işi, Margo.
This is official police business, Margo.
Resmi bir polis soruşturmasına yardım ediyorum.
I'm helping with an official police investigation.
Resmi olarak.
It's official.
Resmi idam hükmün çıkarıldı.
Your official death warrant has been issued.
Resmi iş.
Official business.
Çünkü isim ortağı olarak yaptığım ilk resmi iş,
Because as my first official act as name partner,
Yeni mevkim resmileştiği gibi.
As soon as my new position is official.
- Peki, neden zaten resmi değil?
- Wait, why isn't it official?
Bunu haftanın ilerleyen günlerinde resmileştireceğiz fakat yeni isim ortağımızı anons etmek için buradayız,
We'll be making this official later this week but we're here to announce our newest name partner,
Hala "resmi" olmasa da daha şimdiden sanki adım yıllardır sizinkiyle birlikte orada asılıymış gibi hissediyorum.
Even though it's "not official," I already feel like my name's been up there as long as yours.
Resmiyete dökmek istedin.
You wanted it to be official.
Artık resmi.
It's official.
Ben sadece bir kamu görevlisiyim.
I am merely a public official.
Ama önce bu ayrılığın resmen olduğunu bilmek istiyorum.
But first, I wanna know that this breakup is official.
- Kıçınızda milyon tane melek olmalı çünkü resmi ifade de sürpriz bir sistem güvenlik kontrolü olduğu söylendi.
- You must have a million angels up your asses, because official word is that it was a surprise systems security check.
- Milyarder ve yüksek rütbeli Suudi yetkilisi Abdul Nazif'in kızı.
We tracked her down from her box seats at the opera. And who is she? She is the daughter of Abdul Nazif, billionaire and high-ranking Saudi official.
Ana'nın Suudi yetkilinin kızıyla ne alakası varmış?
So why was Ana involved with the daughter of a Saudi official?
Geçmişi karanlık bir iş adamıyla gizli bir buluşma Suudi yetkilinin kızı Layla Nazif ile flaş bellek değiş tokuşu.
A secret rendezvous with a shadowy real estate magnate, a flash drive exchange with Layla Nazif, daughter of a Saudi official.
- O zaman bu temsili birlikteliği resmileştirelim.
Awe. Then let us make official this symbolic union.
- Evet. Artık resmileşti.
Well, it's official.
- Siberler bunun neredeyse imkânsız olduğunu söyledi ama şimdi daha da kötüleşiyor çünkü Adalet Bakanlığı bugün mahkemede olanlardan dolayı üçünüze dava açıyor.
- Our cyber guys said that's virtually impossible, but it gets worse because now the DOJ's opening up an official investigation into the 3 of you based on what happened in court today.
Hükümet çalışanları ve polis araçlarının geçişine izin veriliyor.
... allowing official government or police vehicles through.
Sana ait Kadrolu Küçük Kedi rozetin.
Your very own official Junior Puss Squad badge.
David Miscavige, Nazanin görevinin yetkisini kilisenin anahtar yetkilisi Greg Wilhere'a atadı.
David Miscavige assigned nazanin's case to a key church official, Greg wilhere.
Daha resmileşmedi ama, karının oturumlarında tanıklık yapacağım.
It's not official yet, but I'm gonna be a witness at your wife's hearing.
Bir kaç gün sonra resmileştiririz.
A couple of days, I'll make it official.
Memur Roman, Willy'le tanış, kendisi bu sokağın resmi valisidir.
Officer Roman, meet Willy, official mayor of this block.
Bunların ikisinde görev almamışsın ve bunları 83.cü ve 95.ci olarak bitirmiş.
You were not an official for two of them, - where he finished 83rd and 95th. - It happens.
O kızın ailesini araman... ve onlara resmi ölüm sebebini vermeni isteyene kadar.
Until I asked you to call the girl's parents and give them an official cause of death.
- Sana imzalayacağın belgeler yolluyorum resmi bir soruşturma başlatmak için.
- I'm sending you some documents to sign in order to open up an official investigation.
Onlar resmi mezar hırsızlarıydı. Yaşayanlar için ölülerden altın çalıyorlardı.
They are official tomb robbers borrowing gold from the dead... for the livings.
Evet, ona, bilgi almak için resmi bir mail attım.
Yes, I... I e-mailed him an official request for information.
Şimdilik sadece koruyucu annesiyim ama işleri resmileştirmek için işlemlere başladık bile, değil mi?
Well, right now, I'm just her foster mother, but we put the paperwork in to make it official, didn't we?
Hiç hüküm giymemiş ama 1975'te Wailea Islahevi müdürüyken görevini kötüye kullanmakla suçlanmış.
So, he was never convicted of a crime, but he was charged with felony official misconduct back in'75 when he was a warden of the Wailea Reform School.
Resmi ölüm nedenini cinayet olarak kayda geçiriyorum.
I'm listing the official cause of death as homicide.
Öyleyse onu neden resmileştirmeyelim?
So why not make it official?
O zaman belki kavga etmemize gerek yoktur.
Then maybe we don't need to fight. I'm here on official business for the queen, delivering a dangerous prisoner from the kingdom of Kashyyyk.
MI6'daki ilk günümde Devlet Sırları Yasası'nı imzaladım açıkçası.
Yes, I'd already signed the Official Secrets Act on my first day at MI6, actually.
Şu işi resmileştirelim.
Make it official.
Ölüm nedenini bulabildiniz mi?
You have an official cause of death?
... hükümet kaynaklarına göre...
... for official government use.