English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ O ] / Olacaktı

Olacaktı traducir inglés

27,653 traducción paralela
Tamam, evvela mahkemede kekelesem ki asla olmayacak ama diyelim ki kekeledim bu beni daha insani gösterir ki bu durum büyük ve kötü itibarlı şirketimizin fazlasıyla yararına olacaktır.
Okay, first of all, if I were to stutter in court, which I won't, but if I were, that would only serve to humanize me in front of the jury, which could run to the benefit of our very inhuman - and monstrous-seeming client.
Stefan şu anda oraya doğru gidiyor ve Rayna da şüphesiz peşinde olacaktır.
Stefan's on his way there now, and Rayna is no doubt breathing down his neck.
O zaman ne olacaktı? Başka hesap soracak biri olmadığı için beni öldürür müydün?
You'd kill me because you have no one else to be accountable to?
Dün 19 olacaktı.
He would've been 19 yesterday.
Kilitleme benim kararım olacaktı.
Lockdown is my call.
Ne olursa olsun, bu yeterli olacaktır.
Well, regardless, these will suffice.
Yüzbaşı, Watson'la bir kaç eksikliği gideriyorduk ama soygun planı kısa süre içinde hazır olacaktır.
Captain, Watson and I are just ironing out a few kinks, but I think the plan for the heist is going to be ready shortly.
Bu baskın sonucunda ne olacaktı?
What would said raid have accomplished?
- Ya abla — senden bir ricam olacaktı.
Hey, Mitsuha! Grandma, can you help me?
Çok mutlu olacaktık.
We were going to be so happy.
Onların verdiği bilgi en güvenilir bilgi olacaktır.
Their information will be the most reliable.
Sana çok az mutluluk getiren bir işi kaybetmiş olacaktın.
Losing a job that's brought you so little happiness.
benim hesaplarıma göre geçen perşembe gece 12 sabah 4 arası bu mükemmel eğer iki saat önce söyleseydin daha da güzel olacaktı ayrıca şu da var
Based on my calculations, it was last Thursday night, sometime between midnight and 4 : 00 a.m. That's great. Though it would've been better had you told me two hours ago.
" Bermuda her zaman Britanyalı Milletler Topluluğu'nda özel bir yere sahip olacaktır.
"Bermuda will always have a distinguished position " within the British Commonwealth.
Avukatlarımla konuşup belirlediğim fiyat bence muhteşem bir yeri olan bu şato için adil olacaktır.
I've spoken to my lawyers and I've come up with a sum that I think is a fair price for this magnificently-situated castle.
Kocanızın başı belada ve onu bulmak zorundayız bu yüzden yapacağınız en iyi şey onu yakalamamıza yardım etmek olacaktır.
Your husband's in trouble, and we have to find him, so the best thing you can do is help us bring him in.
Aşk, ilerde hayatınızdaki en önemli şey olacaktır.
Love will be the most important thing in your lives.
LAPD size destek olacaktır.
LAPD will be there to back you up.
Şehri terk etsek iyi olacaktı.
We should have left the city.
Montelupo bağlarını gördüğünde Maria sizinle aynı fikirde olacaktır.
Maria will see the sense of it when you show her the Montelupo vineyard.
Onlar size yardımcı olacaktır.
They will help you.
Kızına oğlunuzu verirseniz hepimize bazı yararları olacaktır.
If you were to offer your son's hand instead, it could be of some benefit to us all.
Eminim olacaktır.
I bet she will.
Yarayı iyileştiremem ama bu merhem sinyaline engel olacaktır.
Well, I can't cure the wound, but this salve will mask it.
Olacaktır.
That ought to do it.
Nehre yakın bir yerde olacaktır.
He'll be somewhere down by the river.
- Artık öyle biri olmasaydı ne olacaktı?
And if that wasn't who he was anymore?
- Bir yerde bir şemsiyem olacaktı.
Right over here. - Hi!
Yapılması gerekeni yapmak için risk almadıktan sonra her zaman yeteneklerinin bir sınırı olacaktır.
Unless you take risks, do what must be done, there will always be limits to your abilities.
Olacaktır.
She will be.
Ve ondan sonra beni ikna ettiğinde bile Bekleyip nereye gideceğini görmeliydik, anlaşmıştık bu sadece basit bir dava olacaktı.
And then even when you convinced me that we should wait to see where it would lead, we agreed it was only gonna be for a brief trial basis.
Hava sıcaklığı bugün kaç derece olacaktı?
What's the high supposed to be today?
- Kutuların birinde olacaktı.
Should be some in the boxes.
Zor kısmı sonrasında olacaktı, başında ya da esnasında değil.
The hard part would be after, not the during or before.
- Hazır olacaktır.
She'll be ready.
Yemek saatleri sırasında yapacağız, kat büyük oranda boş olacaktır.
This'll be during their lunch hour, so the floor should be pretty empty.
Bana göre sekiz cinayet suçlaması bir kaçakçılık suçlamasından çok daha etkili olacaktır.
Way I see it, eight counts of homicide's gonna stick a lot better than a trafficking charge.
Karşılığında vereceğim şey Holt'un altına sıçmasına neden olacaktır.
In return, what I will give you will make Holt cream in his fucking jeans.
- Kolay olacaktır.
- This should be easy.
Sekiz cinayet suçlaması bir kaçakçılık suçlamasından çok daha etkili olacaktır.
Eight counts of homicide's gonna stick a lot better than a trafficking charge.
# Ruhun olacaktır #
♪ Thy spirit is ♪
Babana da göz kulak olacaktır bence Ray.
I'll see to it that he looks after your father, Ray.
Atıştırmalık da olacaktı.
There should be snacks in there.
Sabıka kaydın olacaktı.
It's jail... A record.
- Mantıklı olacaktır.
- He'll be reasonable.
Ne olacaktı ya?
What the fuck do you think?
Yakında evde olacaktır.
He'll be home soon.
Ya biz olacaktık ya da o.
It was either us or him.
2 hit truck olacaktı hat-trick.
It's a hat-trick. Hat-trick.
Eminim olacaktır.
Indeed.
Şef Dolls olacaktı.
It's Deputy Marshal Dolls.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]