Ormanda traducir inglés
5,968 traducción paralela
Ama burada benimle birlikte ormanda volta atıyorsun.
And here you are, tramping around in the woods with me.
Buralı çocuk neden bu ormanda hırsızların olduğunu söylemedi?
How come that local guy didn't tell us there are thieves in these woods?
Git ormanda scooterına bin de filme çek sen!
Go drive your scooter into a tree and film it!
Jordan'la ikinizin o yaşlı bayanı ormanda nasıl ölüme terk ettiğinizden bahsetsene.
Tell me you and Jordan didn't leave that little old lady for dead in the woods.
Ama onunla sadece bir kere, ormanda karşılaştın.
But you've only met her once, in the forest.
Hayır, o ormanda kapalı kaldı.
No, he stayed off in the woods.
Ve burada öldürüldü alırsa, ormanda etrafında runnin' Poachin'ayılar, sonra o, hakettiğini değil mi?
And if he gets killed out here, runnin'around in the woods, poaching'bears, then he got what he deserved, didn't he?
Ormanda, Itzelsberg'in yakınlarında.
In the woods, near the ltzeIsberg
Sarı ormanda yol ikiye ayrılıyor...
Two roads diverged in a yellow wood,
Ormanda iki yol.
- 2 paths in the wood.
Ormanda takip etme onu.
Don't follow that guy in the woods.
Büyük ihtimal ormanda uyuyakalmıştır.
She's probably asleep in the woods.
Hala ormanda onları arıyorlar.
They're still looking for them in the woods.
Ormanda istedikleri yerle kesişen noktayı çok hassas bir şekilde tespit ettiler.
They surgically identified the perfect line that would intersect them with the jungle exactly where they wanted.
Ormanda bir ağaç devrilse hiç kimse YouTube'a koymaz daha önce oldu mu böyle bir şey?
A tree falls in the forest, no one puts it on YouTube, did it ever really happen?
Ormanda ilerliyoruz, sonra..
And we go into this forest. And it's...
Ailem ormanda kaza geçirdi.
My parents had an accident here in the forest.
Sungachi ormanda Tanae'yla mutlu bir şekilde yaşıyormuş.
Sungachi lived happily with Tanae, in the forest. "
- Muhtemelen ormanda sikişirken bulmuştur.
He probably found them fucking in the woods.
Lütfen böyle lanetli bir ormanda bana tuzak kurma.
Please don't set me up like that in a haunted forest.
Ölmeden önce hepsinin ismi, ormanda bir ağaca yazılmıştır.
All were found to have carved their name into the forest before death.
Çünkü korkutucu ormanda tek başıma yaşama planım yoktu.
Because the plan was never to live in the frigging woods all by myself.
Ama bu ormanda kaybolmuş dişsiz bir domuz yavrusu.
But this is a toothless piglet. You know, lost in the woods.
Ormanda hepiniz çıplak kaldınız mı yoksa?
Did you get all naked down there in the jungle?
Dışarı çıkıp ormanda gezinebilmek benim için önemliydi, dışarı çıkıp çayırlarda oynamak yakın bir yerlere gitmek veya şu filmlerde gördüğünüz yerlere.
You know, and to be able to go out and roam the forest, that was important to me and, um, you know, just to go out and play in a field or have someplace, some fields that were close, or, you know, how you see in movies.
Aslan ormanda yürürken.
"When the lion walks in the jungle.."
Aslan ormanda yürürken leş kargaları ortalıkta görünmez.
"When the lion walks in the jungle.." ".. the scavengers make themselves scarce. "
Ormanda yürüyorum.
I'm walking in a forest.
- Ormanda yürüyorum.
- I'm walking in a forest.
Anlayacağınız, güzel küçük kızı Cora bir gün ormanda geziniyormuş ve asla geri gelmemiş.
You see, his beautiful wee daughter Cora she wandered into the woods one day. She never came back.
Sonra bir fırsatını bulup kaçtık ve ormanda saklandık.
Later on, we ran away and hid in the woods.
Ormanda dikkatsizce yürüyüp gidiyordur.
She's just wandering through the forest, oblivious.
Ormanda yaşayarak sincap olabileceğini sanıyormuş ve bunu acayip istemiş.
She thought she could turn into one just by being in the forest and wanting it really bad.
- Ormanda.
- In the woods. Sure.
Kralım, bu boğayı ormanda yakalayalı... daha sadece iki gün oldu.
Your Majesty, it is just been two days since we caught that bull in the forests.
Ormanda topuklu giymesen daha iyi olurdu belki.
Maybe you shouldn't have worn heels in the woods.
Ama herhalde gözümüzü bağlayıp ormanda marsıvan eşeği gibi koşturmazdık.
But I do not go running blindly around the woods like an idiot.
Gençler, ormanda biri var.
Guys, there's someone in the woods.
Ormanda telefonla oynamak gibi olacak.
It would be like taking your cellphone out in the woods.
Bulamazsın, ormanda uzandığım yeri.
♪ you will not find the forest floor ♪ ♪ where I lie ♪
Efsaneye göre, dolunay zamanı ormanda gezinirken Pitchfork'u görebilirsiniz.
Legend has it, that when the moon's full you can still spot ole Pitchfork wandering the woods.
Sadece çocukken ormanda oynayamama nedenimizdi.
It's just that... when we was kids, growing up... He's the reason we didn't playin the woods.
Eve bakmayan memurun şapkasını bu ormanda yürütürüm.
I want every officer hat's not watching that house... walking these woods, high alert.
Sen de ormanda gezinti yapıyorsun.
And you're taking a tour of this jungle.
Ormanda arabamı bırakacağım.
I'm gonna leave my car in the woods.
Ormanda gezinti için, eğer beni alabilirsen...
I YOU MIGHT EVEN TAKE ME FOR A WALK OUT IN THE WOODS.F
Raven ormanda bana saldırdı.
RAVEN ATTACKED ME IN THE WOODS.
Ormanda buldu, pazar yerinde.
That he found in the woods, by the marketplace.
Ve gece kendimizi ormanda bulduk, karanlıktı.
So we find ourselves in the woods at night, and it is dark.
Bir adam ve bir kız ormanda koşuyorlar. Yağmur, palalar, federaller...
Bob described this scene, a guy and a girl running through the jungle.
- Yine ormanda, öyle değil mi?
He's in the forest again, is he?