English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ O ] / Overdressed

Overdressed traducir inglés

181 traducción paralela
Çok fark edeceğini sanmıyorum çünkü kostümlerle bile bu şovdaki kızlar fazla giyinik değil.
Of course, I don't suppose it makes a lot of difference, because even with the costumes on, girls in this show ain't exactly overdressed.
Seni suratsız, züppe anarşist!
You long faced, overdressed anarchist.
Hiç de züppe değilim.
I'm not overdressed.
Kılık kıyafetin bana gülünç geliyor. Küçük hanım süslü püslü elbisesi olmadan daha iyi görünürdü.
I think you look ridiculous and overdressed, and your little lady would look better without her finery.
Bu komik kılıklı adamlarla, Santa Anna'nın askerlerine karşı koyacaklarını sanıyorlarsa... mezar kazmaya başlasınlar.
I suppose that overdressed ignoramus is one of the riffraff here to resist Santa Anna.
Komik kılıklı mı?
Overdressed?
Günün bu saatinde biraz fazla giyinik, ha?
A little overdressed for this time of the day, huh?
Günün bu saati için...?
Look. A little overdressed for this time of the day, huh?
Ve, elbette, burnu kalkık, şişman, aşırı lüks giyinen züppe.
And, of course, the bloated, overfed, overdressed slob.
- Biraz fazla giyimli değil miyiz?
Aren't we a little overdressed, Goodnight?
- Giysilerimizi uygunsuz buldu,
- He thinks we're overdressed,
Galiba kıyafetim aşırı kaçtı ha?
Guess I'm a little overdressed, huh?
Abartmamışım değil mi?
I haven't overdressed, have I?
Bunun için üstü biraz şık kaçıyor.
She's a little overdressed for that.
Bittiği zaman giyinik olmak istemiyorum.
I don't want to be overdressed when it ends.
Belki kıyafetin biraz aşırıya kaçmış olabilir.
Maybe you're a little overdressed.
Kıyafetim uygun değil.
I think I'm overdressed.
- Hayır, adamım onlar biraz rüküş.
No, man, I think they're a little overdressed.
Şık görünmek istiyorum ama abartıIı olmasından da korkuyorum.
I want to look good, but I don't want to feel overdressed.
Ve sen Juan Ramirez, ona iyi bak, koca züppe ve ihtiyar yahni.
And for you, Juan Ramírez. Take care of her, you overdressed haggis.
- Ben biraz abartılı giyinmişim.
I'm a little bit overdressed.
Yine çok şıksın.
Overdressed as usual.
- Neyi kutluyoruz? - Hiçbir fikrim yok. Ama ne kutlaması olursa olsun fazla giyimliyiz.
I have no idea, but whatever it is we're overdressed.
Fazla resmi giyinmedik mi?
- Sure we're not overdressed?
Evlilik yüzünden burası için çok fazla şık giyindiğini sanıyor.
He feels a little overdressed for this place because of the wedding.
- Merhaba, evlat. Geciktiğim için üzgünüm. Sorun değil.
It's O.K. Overdressed as usual.
O züppe, kendini beğenmiş Prens Ahmet'le sadece oynuyordun sen, değil mi?
You were just playing with that overdressed, self-absorbed Prince Achmed, weren't you?
Yarın için güzel de şu an için biraz fazla değil mi?
That's great for tomorrow, but aren't you a little overdressed for today?
Aşırı giyinmişsin, Bruce.
You're overdressed, Bruce.
Parti için mi böyle giyindin.
- You're overdressed for this party.
Galiba gereğinden şık giyindim.
I think I overdressed.
Çok gülünç giyinmişti.
She was absurdly overdressed.
O zaman sanıyorum biz de bir çift aşırı giyinmiş gerizekalıyız, ha?
I guess we're just a couple of overdressed idiots then, huh?
Gelin için açık arttırma yok, latinyum dansı yok ve gelin... Gelin ziyadesiyle giyinik.
No bridal auction, no latinum dances and the bride... the bride was severely overdressed.
Ne aptalım, fazla resmi giyindiğinizi düşünmüştüm.
Silly me, I thought you were just overdressed.
- Sen biraz fazla giyinmemiş misin?
- Aren't you a little overdressed?
Çok süslü görünme riskini alacağım. Büyük'le karşılaşma riski var.
I'II risk being overdressed vs. the chance of meeting Big looking the way I feel.
Elbette o yalancı, entrikacı, hiçbir işe yaramayan, tiksindirici, rüküş tarz tacirleri...
Certainly not those lying, scheming, no-good-for-nothing, slimy, overdressed stylemongers.
Biraz fazla giyinik değil misin?
Aren't you a little overdressed?
İyi giyimli bir ayyaştan başka bir şey değilsin.
You are nothing but an overdressed, drunken...
- Çok resmi giyinmişim.
- I overdressed.
- Piknik için fazla şık giyinmişsin de.
I'm sorry. It's just... Well, aren't you a little overdressed for a picnic?
Demek istiyorsun ki... o iğrenç, süslü, berbat sesli, kafasında yılan taşıyan tip mi?
You mean that... scumsuckin', overdressed, boombox - voice snake - in - the - head?
- Size göre aşırı giyinmiş gibiyim galiba.
- Okay, well I feel overdressed. - Oh.
- Çok rüküşüm.
- I'm overdressed,
Rüküş giyimli, kendini beğenmiş bir kötü adam içeri girer, bizi hangi şeytani kaderin beklediğini zevkle anlatır.
Some overdressed, over - the - top bad guy floats in, gloating about whatever evil fate awaits us.
Biraz fazla şık giyinmemiş misin?
Aren't you a little overdressed?
Fazla mı şık giyindim?
Am I overdressed?
Üzerinde ne çok şey var.
You're overdressed!
- Abartılı mı giyinmişim?
- Do you thing I'm overdressed?
bayıldım.
NOW I'M FEELING A LITTLE OVERDRESSED.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]