English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ O ] / Overkill

Overkill traducir inglés

354 traducción paralela
Abartı silahlanma diye bir şey duydun mu?
Does the word "overkill" mean anything to you?
Tüm bu aşırı silahlanma politikası... gereğinden fazla bomba depolanması hiç anlam ifade etmiyor...
This whole policy of overkill... It makes no sense piling up bombs when we already have a capacity...
Tabi hala sağ kalırsa?
Wouldn't that be an overkill?
Orantısız güç gibi zararlı bir alışkanlığın var, ama beni ikna ettin.
You have the bad habit of overkill, but you've convinced me anyway.
Evet, onlar gereğinden fazla silaha inanıyorlar.
Yeah, they believe in overkill.
Bu aşırı güç kullanımı değil mi?
Isn't this overkill?
Aşırı güç kullanımı mı?
Overkill?
Yani bilindik biri olmayan, başka birilerini bulmalıyız!
Besides, it would be an overkill to involve you
- "Üstüne ölmek" dediğimiz olay bu.
- What we call "overkill".
Bir de aşırı ölümler vardır.
Then there's the er... overkill, see?
Bu kadar şeyin fazla olmadığından emin misin? Giriş kartımız var.
You sure all this stuff isn't overkill?
Bu biraz abartılı olmuş.
That's a bit of overkill.
Arkadaşları arasında korkusuz, dik kafalı ve atılgan olarak bilinen Kate son aylarda adam öldürme sayısı arttığı için bir de "Manyak Kate" lakabını almıştı.
well known among her colleagues as fearless, opinionated and brash. In recent months she'd earned the nickname Maniac Kate, a nod to another cop with a knack for overkill.
Bu kadarı fazla, dedektif.
This is overkill, detective.
İyi atıştı, şaşı.
A touch of overkill there, squinty.
\ x22Bokunu çıkarmak \ x22 deyimine yepyeni bir boyut kazandırdın.
Man, Burt. You put a whole new shine on the word "overkill."
Biraz aşırı reklama kaçmamış mı?
Don't you think that's a little overkill?
Şey, bu gereksiz bir ölüm olur efendim.
Well, that would be an unnecessary overkill... Sir.
Burada gözlenen şiddet düzeyi bunları çok öfkeli bir kişinin yaptığını gösteriyor.
The level of violence and overkill suggests the work of a very angry individual.
- Gereğinden fazla güçlü değil mi?
- Isn't that overkill?
Bu aşırıaya kaçar, müfettiş.
That's what we call overkill, Inspector.
- Bu kadar asker biraz fazla değil mi?
- That's overkill. - lf somebody's under fire, we all are.
Partıkül ışın biraz aşırı kaçabilirdi.
A particle beam would've been overkill.
Bu aşırı.
It's overkill.
Romano / Weaver çifte cinayeti bana biraz ağır geldi.
I figured a Romano / Weaver double homicide was overkill.
Öldükten sonra olmuş.
- Overkill.
Yaşanan tuhaflıklar neticesinde önlem almak istemelerini, anlıyorum, ama gereğinde fazla öldürücü değil mi?
I can understand that they want the odds in their favor, but isn't that overkill?
Kitle imha size bir şey ifade ediyor mu?
Does the concept of overkill mean anything to anybody?
Bu biraz abartı, George.
This is a bit of overkill, George.
Onca kişinin öldürülmesi dikkatleri uzaklaştırmayı zorlaştıracak.
The overkill will be hard to divert attention from.
Nükleer silahların üstüne bu kadar düşmek, bomba üstüne bomba yığmak... ilk onlar saldırsa bile hala kazanabileceğimizi düşünmek.
This whole policy of overkill, piling bombs on top of bombs figuring even if they hit us first, we can still destroy them.
- Biraz aşırı gibi geldi.
- It seems a little overkill.
Sence bu kadarı bir baş ağrısı için aşırı değil mi?
You don't think maybe this is overkill for a headache?
Onların normalde kullandığı kadar sert bir silah değil ama belde...
Doesn't have the overkill they're partial to, but not bad as a backup piece.
- Evet, gereksiz şiddet. Çok kanlı.
- It's overkill and messy.
Köpek kötü bakıyor.
The dog is overkill.
- Ya da abartmak denir.
Or overkill.
Yani bir STR-DNA kullanabilirdim. fakat bu çok sanatsal olur, bu da gereğinden fazla zarar verir.
So I could've used an STR-DNA but it's too state-of-the-art, it's overkill.
Bunun imzası, genç kadınlara duyduğu abartılı öfke.
This guy's signature is overkill rage against young women.
Biraz abartmışsın. Sadece bir tanesini alsan bile yerdim.
It's kind of overkill. I would have bought it if you had just one.
Bu, cinayetteki aşırı şiddetle uyuşuyor.
It's consistent with the degree of overkill in your homicide.
Vur deyince öldürmek bu.
It's overkill, Master.
Bunun ardında politik bir neden var mı?
That's a little overkill, don't you think? Is there some political motivation here?
Gereğinden fazla silah kullanmışlar ama işin içinde Omar varsa her şey olabilir.
Overkill for a burn bag... but about right if he was running with Omar.
Overkill mi, Oreo mu adı her neyse uyuşturucu satan geri zekalı Arapın teki Hollywood Jack diye birinden bahsetti diye benim vatandaşlık haklarım ihlâl mi ediliyor?
My civil rights are being violated'cause some jig drug dealer named Overkill or Oreo or whatever the fuck his name is mentioned a guy named Hollywood Jack?
Çok yüklenmişsiniz.
It's overkill. Get rid of it.
- Bence bu zarar verir.
- I think that would be overkill.
Değil değer vermeyen, gelebilir ama bu overkill türüdür.
Not to sound unappreciative, but this is kind of overkill.
Halis, devrimci aşırılığı!
It's unbelievable! Pure revolutionary overkill!
Bir sigara bağımlısı arıyoruz.
We gotta think we're looking at a smoker and the overkill...
Çok sert bir sigara bağımlısı.
The overkill suggests some rage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]