Panky traducir inglés
122 traducción paralela
Bu kızlar herkesle yatıyor.
We all have been with these hanky-panky girls.
Bana öyle abuk-subuk oryantal ticareti yapma, olur mu?
Now, don't give me any of that Oriental hanky-panky business, you know.
Fakat aralarında karanlık bir şeyler olduğu konusunda ikisi de hemfikir.
However, they both agree that some kind of hanky-panky must've been going on.
- Burada aşna fişne yok.
- There's no hanky-panky here.
Bana sorarsan bu aşna fişne işte.
Now that's hanky-panky from where I stand.
Denetçiler gelebilir, defterleri inceleyebilirler... Mağaza fonuyla dalavere çevirdiğinizi ortaya çıkarabilirler.
The auditors may come in, go over your books... and find out that you've been playing hanky-panky with the store funds.
Kafayı üşütecek tiplerden değildi.
No hanky-panky, if you know what I mean.
Benim gemimde asla, tekrarlıyorum, asla aşna fişne olamaz.
In my ship there is no... Repeat, no hanky-panky between the sexes.
Cinsiyetler arasında aşna fişne olmamasının vakfın altın kurallarından biri olduğunun farkındayım.
Now, I fully realize, madam, that it is a golden rule of the trust that there shall be no hanky-panky between the sexes.
Adilik yapma Bay Beshraavi.
No hanky-panky, Mr. Beshraavi.
Sahtekarlıktan şüpheleniyorum.
I suspect hanky-panky.
Arka koltukta hanky-panky durumları ha!
Now then, Sue... no hanky-panky in the back seat!
Küçük serseri denebilir bence.
Why don't we call it "a little bit of hanky-panky"?
Ve hokus pokusun hilesini bulmak için gözlerinizi dört açın.
And watch out for the slightest hint of hanky-panky.
Bizler daima senin yanındaydık.
We hanky-panky men have always been with you.
Hey, kızın üzerine abanma.
Hey, no hanky panky with my sister.
Abanma diyene bakın.
Watch your own hanky panky here.
Kimseyle kırıştırmadan.
And some hanky-panky.
Ve bir daha küçük çocuklarla aşna fişne yapma!
And no more hanky-panky with the little boys.
Ne yapabileceğime, bir bakacağım, ama geceyarısına kadar evinde olması ve aganigi falan olmaması konusunda ısrarcı olmam gerekiyor.
I'll see what I can do, but I must insist that she be home by midnight and that there be no hanky-panky, sir, whatsoever.
Eminim seni anlamayacaktır.
I'll bet there's hanky panky there!
- Ufacık bir kaçamak öyle mi?
Slipping away for a little hanky-panky.
Joey, artık dalavere yok.
Joey, no more hanky-panky.
Evlilik dışı bir aşna - fişne belki.
Some kind of extramarital hanky-panky, maybe?
Hayatı kapatıp.Ölümü tüm gece ağzından düşürmedi. Benim onu heyecanlandırmam bile işe yaramadı.
We were snatching life out of the jaws of death all night, and even all that hanky-panky didn't help.
Rieper'ların kızlarının varlığını tolere etmek için kendimi hazırladım ama şeye katlanamayacağım bilirsin, fırıIdakça şeylere.
I'm prepared to tolerate that Rieper girl's presence, but I will not stand for any... you know... hanky-panky.
Belki bir parça... el çabukluğu haa?
Maybe a little bit of... hanky-panky, huh?
Ve Helms'e FBl dan Pat Gray ile görüşmesi gerektiğini söyle. ve ülke için bunu umduğumuzu söyle. bu kadar ve daha fazla ileri gitme.
And tell Helms he should call the FBI, call Pat Gray, and say that we wish, for the sake of the country, don't go any further into this... hanky-panky, period.
Siz ve Sita arasındaki şu ilişki aile şerefine yakışır türden değil.
That hanky-panky between you and Sita Madam is not good for the family name.
Hayir, yani alavere-dalavere yok. Kavgaya son.
No, I mean no hanky, panky, no messing around.
Ormanlıkta biraz cilveleşmişler.
A bit of hanky panky in the woods.
Bizim Hank düzenbazı sana yeterli gelmedi demek?
So old Hanky-Panky wasn't enough for you, huh?
Tamam mı.
So no hanky-panky.
Egzersiz salonunda mesai sonrası heyecanı, demek.
After-hours hanky-panky in the training room, huh?
Duşta fingirdeşme yok.
No hanky-panky in the shower.
Fingirdeşme yok.
No hanky-panky.
Bayan B'nin fingirdeşmeme kuralı hakkında biraz endişeliyim.
frankly, I'm a... little concerned about Mrs B's "no hanky-panky" clause.
Hayır tatlım.
No hanky-panky.
Şey için kız arıyordum biri adamın bana verdi bu numarayı göletin orada.
I was looking to get a little hanky-panky... and this one bloke gave me this number to call when I got across the pond.
Fingirdeşiyorlarmış...
Hanky panky...
Sen aganigi naganigi yaparken, ben çalışıyordum.
While you were playing "hanky-panky", I was out working.
- Evet ama, bir şeyler olmaz mıydı? - Kesinlikle hayır.
Yes, but any hanky panky?
Eğer müstehcen şeyler duyarsam polisi ararım.
If I hear any nonagenarian hanky-panky, I'm calling the police.
Konuklarla sarılıp oynaşma ve azgınlık olmayacak..
There'll be no canoodling with guests and no hanky-panky.
- Evet, hiçbir yakınlaşma olmayacak.
- Yeah, there will be no hanky-panky.
Koklaşmak yok.
No hanky-panky.
Bir çok vergi yolsuzluğu ve çeşitli dalavereler görüyorum ama onun satanist bir grup potansiyeli olduğunu sanmıyorum.
I'm seeing a lot of tax sheltering and various hanky-panky here but I'm not sure what would suggest potential satanic cult members
Oynaşmetre göstergesinde ibre oynaşmayı gösteriyor.
The needle on the Hanky-Panky meter is all the way up to Panky!
Buralarda bir şeyler döndüğü kesin.
I guarantee you there was some kind of hanky-panky going on somewhere.
Sizi kandırıyorlar mı ki?
You worried about hanky-panky?
Tabii sadece erkeklerini.
I don't want any hanky-panky.