English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ P ] / Pantalon

Pantalon traducir inglés

177 traducción paralela
Bu pantalon Colombus Sirki'nin ortasında belimden düşecek.
These pants are gonna fall off in the middle of Columbus Circle.
Blue Jean pantalon, yalınayak babamın çiftliğinden orduya katılmaya gittiğimde.
I was a lad in bluejeans, and barefoot, when I left my daddy's farm to join the Army.
Orada bu kadar gençlere uzun pantalon giydirdiklerini bilmiyordum.
I didn't know they let you put on long pants so young down there.
koyu renk pantalon.
Dark slacks.
Denver, Yaş 36, kilo 80... koyu pantalon, açık renk kareli ceket giyiyor.
Denver, about 36, 180 pounds... wearing dark slacks, light, checked sports jacket.
Evet, dört yıldır gece gündüz seni bu hâlinle hatırladım. Şu Pantalon dışında.
Yeah, that's just how I've seen you night and day for four years except for those britches.
Uzun boylu, siyah pantalon ve gömlek, siyah çizme giyiyor.
Fellow about your height, wears black pants and shirt, black boots.
Hey, Yalnız beş dakikan var.Tüm diğer balıkçılar pantalon giyecek.
Hey, only got five more minutes. All the other fishermen will be wearing pants.
İyi, Willoughby, Bakıyorum sonunda pantalon giymeye karar vermişsin.
Well, Willoughby, I see you decided to wear pants after all. Yeah.
- Pantalon.
Shirt.
Evet. Doğru dürüst bir pantalon bile bulamıyorsun burada.
But would you believe you can't borrow a decent pair of trousers in this place?
- İki pantalon giymişsin.
You got two pairs of pants on! I know.
Bir ceket, bir çift pantalon, bir kazak, bir gömlek... bir çift çorap, bir çift ayakkabı.
One Jacket, one pair of pants, a sweater, a shirt a pair of socks, one pair of high shoes.
Ve bir de pantalon.
And here you are, pants...
Kot pantalon ve ceket.
Jeans and a jacket.
" En son görüldüğünde üzerinde beyaz çizgili mavi polo gömleği kot pantalon beyaz spor ayakkabısı ve mavi sırt çantası vardı.
"Last seen wearing blue polo shirt with white stripes, blue jeans and white sneakers, carrying a blue knapsack."
Well, Bay kısa pantalon, düşündüm de 95.anayol bizi doğru oraya çıkarır.
Well, Mr, Smarty-pants, I thought Highway 95 would take us straight there.
Kısa pantalon giyilmemelidir.
Shorts mustn't be worn
Şimdi şu albaya bir pantalon bulabilirsek...
Now, if we can just get some pants on the colonel... Gimme a break.
gene pantalon?
Pants again?
Gitmeyecek olsaydım birkaç pantalon ve takım elbise de alırdım.
If I'd taken longer, I'd have bought some pants and some suits.
Kalbim ıslak bir pantalon gibi omuzlarımın arasından düşüyor.
My heart is fallin'down around my ankles like a wet pair of pants.
Arabaları yolun bir tarafından diğerine çekmek pantalon giymek kadar akıl istemez.
Moving cars from one side to the other don't take no more sense than putting on a pair of pants.
"Pantalon ve gömleklerinizi yakın."
" You better burn your shirt and your pants.
79 larda düşük bel pantalon tutkunu olduğunu hatırlatırım.
I recall you had a penchant for bell-bottomed trousers... back in'7 9.
Siyah pantalon, beyaz gömlekli.
Black pants, white shirt.
Babam pantalon askılarımın yoklandığını düşünecek.
My dad thinks I'm having my braces examined.
Bu kapılar bana onun pantalon askılarını hatırlatıyor.
Even these gates remind me of her braces.
Geç bunları, kısa pantalon.
Forget it, short pants.
Pantalon ve botlarınızı giyin, sizi lanet tembeller!
Britches and boots on, you bloody idlers!
Pantalon alırken iki satıcı beni havaya kaldırıp, "Kasıkları nasıl?" demiyor.
When I buy pants two salesmen don't lift me up and go, "How do you like the crotch?"
- Sana göre pantalon askısı yok mu?
- No suspenders for you.
Şurada bir pantalon var.
There's a pair of pants over there.
Bay Komik Pantalon, kaybedecek.
Mr. Fancy Pants is going down.
Güzel pantalon.
Say, those are nice pants.
Hayır kurumlarına bağıştan kaçındı... yazları pantalon giymezdi, bu nedenle... eskime ve yıpranmanın azalması birkaç kuruş kazandırmıştır.
Tried to avoid giving money to charity, he wouldn't wear trousers during summer, that saved a couple of bob in wear and tear.
Hadi, bu onların pantalon dikme yolu.
That's how they do pants!
Amerika'da bütün kadınlar pantalon mu giyer?
Do all the women in America wear trousers?
Giydiğin pantalon bu mu?
Are those the pants you're wearing?
Annen sana yeni bir kısa pantalon almış.
Your mom bought you some short pants.
Ben basit konuşmalarda iyiyim, Bilirsin, Mesela, "Bu kaşındıran bir pantalon."
I'm good with regular talk, you know, like, "These pants are itchy."
Sanırım İspanyol paça pantalon ve bir de püskülllü yelekti.
I think it was bell-bottoms and a vest with fringes.
Mesela hep istediği şu deri pantalon!
And those leather pants she's always wanted!
Muz Cumhuriyeti yüzlü, fazla çizgili kadife pantalon, Kemerinde spanyel gezdiren biri... ve tahmin et ne oldu?
Banana Republic face, lots of corduroy, walking a springer spaniel, and guess what?
Herkes benim lezbiyen olduğumu sanıyor. Sırf pantalon giydiğim ve "soft-ball" oynadığım için. Ben güzel değilim, bu beni lezbiyen mi yapar?
Everybody thinks I'm this big dyke because I wear baggy pants, and play softball, and I'm not as pretty as other girls, but that doesn't make me gay.
Pantalon ve gömlekler çok dar!
Not only the pants, but the shirt is tight too.
eğer kısa bir pantalon giydiysen, ayakkabın olmaz, yani bu kötü şans demektir.
If you wear short pants, you don't have a pad, so that's bad luck.
Kumaş pantalon mu giyiyorsun?
You're wearing trousers?
Beyaz pantalon.
[Sarcastically] Oh, no! JO-JO :
- Pantalon, lütfen.
- The pants, please. - All right, I'll take them off.
Pantalon?
Pants.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]