English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ P ] / Patron benim

Patron benim traducir inglés

749 traducción paralela
"İyi... Patron Benim!"
Well, I'm the boss!
Ama unutma, patron benim.
But, remember, I'm the boss.
Hey, bu işte patron benim, sen değilsin.
Hey, I'm boss on this job, not you.
Rahatla, artık patron benim.
Relax, I'm the boss now.
Burada patron benim. Emirleri ben veririm.
I'm the works around here and I'll give you orders what to do.
Bak, sen benim köpeğimsin ve patron benim.
Listen, you, you're my dog, and I'm your boss.
Burada patron benim.
I'm the boss around here.
Burada patron benim.
I'm master here.
Bak, patron benim.
Look here, I'm boss.
Ben, ve Bay Creighton buraya gelene kadar, patron benim.
I am, and until Mr. Creighton gets here, I'm boss.
Evimde patron benim!
I'm the boss in my house!
Patron benim.
Hey, look, I'm the boss.
Erkek olan benim. Patron benim. Sürtük bir kardeşim olsun istemiyorum.
If my sister's going to be a tart let her walk the streets
Evet, bu doğru. Patron benim.
Yes, that's right.
Patron benim.
I'm your boss
Bu gece patron benim.
I'm the boss tonight.
Patron benim, ben her şeyim.
I am the boss, I am everything.
Patron benim dedim!
I'm head of the company!
Patron benim, bilmem gerek.
As head, I've a right to know.
Şu anda Patron benim.
I'm the ramrod around this place.
Unutmayın, burada patron benim! Dikkat!
Don't forget I'm your superior.
Patron benim, unutma.
I'm the boss. And remember that.
Tamam patron benim.
I got the power.
Burada patron benim!
I am the boss here!
Patron benim.
I'm the boss!
Burada patron benim.
I decide!
Sakın unutma, burada patron benim!
Don't forget, I'm the boss here!
Patron benim...
I ´ m the boss...
Benim ilk... patronumdu.
He was my first... patron
Benim gibi yoksul bir adama sormak yerine koruyucundan iste.
Instead of asking a poor man like me, ask your patron.
Benim bir koruyucum yok.
I don't have a patron.
- Benim patron.
- It's me, boss.
Sadece benim patron.
Why, it's only me, boss.
- Benim patron.
- Me.
Hem benim, hem koruyucunun avukatı olması bir tesadüf.
His being my lawyer and the lawyer of your patron was a coincidence.
- Patron hızlı bir mahkumiyet istiyor... ve bunu yapabilecek kişi de benim.
- The boss wants a quick conviction... and I'm the guy who can get it for him.
Bay Espejo'ya git ve benim patronun olduğumu söyle.
Go to Señor Espejo, tell him I'm your patron. Make your peace with him.
Benim bir patronum olmak zorunda.
It's necessary that I take a patron.
Baksana, patron, Benim pasaportum var.
Listen, boss, I've got a passport.
Patron olmak benim de hoşuma gidiyor.
I like being boss too.
Burada bir tek patron var, o da benim.
I'm the only boss around here.
Benim tek istediğim bir babaydı, patron değil!
All I wanted was a father, not a boss!
Belki siz de "Benim için de yap patron" demişsinizdir.
Yeah, and maybe you said, "Do it once for me, boss."
Patron, dostlara içelim, ve herkes benim dostumdur.
Patron, a drink for my friends, and everyone is my friend.
Patron artık benim, ben de affetmeyeceğim.
By thunder, neither will I!
Bu arada Patron..... şu benim damak tadım..... en iyi sake ve soslardan tatmak için ısrar ediyor.
By the way, Boss... this demanding palate of mine... insists on getting only the best in sake and condiments.
Benim masajıma bayıldı, ama sonra bizim patron onu aldı, her gün burada sesiyle şarkı söylesin diye!
She loved my massages, but then our boss got a thing for her, so he's here every day singing along with his scratchy voice!
Körlerin sağ duyguları, tıpkı... benim gibi karşısındakinin ne düşündünü ortaya çıkarır, Patron çünkü, emin olmak istiyorum, anlarsın.
The empathy of the blind in me needed to find out straight from you, Boss because I wanted to be sure, you see.
Patron, benim, Kanta.
Boss, it's Kanta.
Patron Kumakichi, Sode'ye kafayı takmış gibi görünüyorsun, ama bu benim için önemli değil.
Boss Kumakichi, you seem awfully hung up on Sode, but she's not that important to me.
Burada patron benim.
I'm boss up here.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]