English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ P ] / Pena

Pena traducir inglés

313 traducción paralela
- Pena.
- Peña.
Orijinal pena, akça ağaçtan sap bütün teller de bir solak için özenle ayarlandı.
Original pick-ups, maple neck, strung upside-down for a left-handed motherfuckin'genius.
Pena?
Plectrum?
Bana bir pena lazım.
I need a plectrum.
Pena Parkı'nda tanışmıştık, bana içi para dolu bir çanta verip Tanrının Elçisi olduğunu söylemiştin, hatırladın mı?
We met in Parque da Pena, you gave me a bag full of cash, and you told me you were an Envoy of God, remember?
Pena.
Pick.
- Pena istiyorsun, değil mi?
- So, a guitar pick, right?
Eğer doğru anladıysam, Vesna erkek arkadaşına bir pena sözü verdi.
If I understand correctly, Vesna promised her boyfriend a pick.
Enrique, Komiser Peña seni görmeye gelmiş.
Enrique, Capt. Pena's here to see you.
Komiser Peña. Bu onuru neye borçluyuz?
Capt. Pena, to what do we owe this honor?
Bu onura erişecek kadar önemli kişiler değiliz, Komiser Peña.
We are not worthy of such honor, Capt. Pena.
Komiser Peña derhal eşinizi görmek istiyor.
Capt. Pena wants to see him immediately.
Komiser Peña ile konuşun.
Talk to Capt. Pena.
Teşekkürler, Komiser Peña.
Thank you, Capt. Pena.
- Ne yazık.
- Ay, qué pena.
Pena tuzlu mizahı seviyor demek?
So Pena likes the spicy humor.
Pena!
Pena!
- Hiç değilse servisi Pena yapsın.
Richard, at least let Pina serve it.
Pena, minik porsiyonlarla servis yapıyor.
Pina will serve tiny, proper servings.
Pena di morte. ( Ölüm cezası )
Pena di morte.
Adı Yola Pena.
She's Yola Pena.
Julio Pena'nın karışımıymış.
It's Julio Pena's cut.
- Julio Pena.
- Julio Pena?
Eric, Julio Pena'nın adresini istiyorum. Benimle orada buluş.
Eric, we need an address on Julio Pena, and I need you to meet me there right now.
Bunlardan birinin nasıl olup da kendini Julio Pena'nın atölyesinde bulduğunu açıklar mısınız?
Then explain to me how one of them ended up in Julio Pena's workshop.
Bay Pena, bu cihazları satın almak için uyuşturucu satıyor.
Mr. Pena sells drugs in order to purchase the machines.
- Pena almaya geldik, pena alalım.
Look, we came to get picks. Let's get picks, okay?
Don sonuna yaklaşıyor, Pena'ya atıyor.
Don into his windup, the pitch to Pena.
Çok fazla pena var.
Too many picks.
Bir anda Amerikanın güneyinde beliriverdi... Yeni bir yüzyıla girerken, pena Robert Johnson'un parmakları arasındaydı.
All of a sudden it reappears in the American South... at the turn of the century, in Robert Johnson's fingers.
Pena zebaninin küçük bir parçasıydı... Bu yüzden supra güçlere sahipti.
The pick is a tiny part of the beast... so it has supranatural qualities.
Pena benimdir.
Pick's mine.
Pena bu odaların birinde olmalı... ve onu almadan biryere gitmiyoruz.
That pick is in one of these rooms... and we're not leavin'here without it.
Pena yanında mı?
You got the pick?
Bu bir pena.
Huh! It's a guitar pick.
Vurduğu her yalan yanlış pena darbesiyle Harold Crick, bu meydana geldiği, ne istediğini ve niçin yaşadığını bilen kişiyi daha da güçlü kılıyordu.
With every awkward strum Harold Crick became stronger in who he was what he wanted, and why he was alive.
Bass telleri normal gitar tellerinden biraz daha kalındır, bu nedenle daha... kalın ve büyük pena kullanırsın.
Bass strings are thicker than guitar strings so sometimes they use a heavier, larger pick like that.
Big Horn'dan kayıp iki mürettebat var dışarıda bir yerde.
If they had escaped... You still have two infected crewman from the Big Horn out there, Captain Manning and Crewman Pena.
- Pena cebine bak.
- Go ahead. Look in the pick tray.
Orada Portland'dan alınmış, iki milimetrelik bir pena var.
There'll be 2 mm picks from Guitar Town in Portland.
Oh, büyük bir hata olur.
Pena.
"Seni bekliyorum, senin için yanıp tutuşuyorum, Peña Flor."
"I am waiting for you and yearning for you, Peña Flor."
Soylu Kont Peña Flor ile de böyle devam edersen,... kendisi kocaların kabusu olmaktan çıkacak.
If you go on like that with the noble Count Peña Flor, he won't be a nightmare to husbands any more.
Peña Flor!
Peña Flor!
Senyor Peña Flor'u hiç tanımam.
I have never set eyes on Señor Peña Flor.
Tabi Kont Peña Flor sadece kocamı rahatsız edip hac yoluna düşürmek için uyduruldu.
Needless to say, Count Peña Flor was only made up to upset my husband and make him go on a pilgrimage!
Peki Peña Flor'un başı için ödediğin altınlara ne demeli?
What of the doubloons you paid for Count Peña Flor's head?
...
Si quieren mas, es la especialidad de la casa, si quieren mas, no tengan pena y díganmelo.
- Rosa Jiménez Peña.
- Rosa Jiménez Peña.
Pena nerede?
Where's my pick?
Narciso Peña Soriano emrinize amadedir.
Narciso Peña Soriano, at your service.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]