People traducir inglés
335,272 traducción paralela
Başkalarının şakalarını çalamazsın.
You can't steal other people's jokes.
İnsanları güldürmek, evrendeki en eğlenceli ve en kolay şey.
Making people laugh is the most joyous, easiest thing in the entire universe!
Huh, bu istatistiklere göre, insanlar, bunların sadece 6 saniyesini izliyor.
Huh, according to these stats, people only watch for six-second increments.
Genellikle insanlara umutlarını korumalarını söylerim ama bu durumda, durum o kadar kötüki öyle bir şey söyleyemem.
Well, usually, I like to tell people to hold out hope, but in this case... the contents of a man's colostomy bag has entered his bloodstream.
Pekala, umarım burada ateş mareşalleri yoktur. Çünkü, nefret edilen, dünyalı yobaz Jeff Mahoney'in dans edişini görmek için sürüler halinde gelen insanlarla kapasitemizin çok ötesineyiz.
Well, I hope there aren't any fire marshals in the house tonight because we are way beyond capacity with people coming in droves to see the hated Earth bigot,
Azuira Halkı, görmüyor musunuz?
People of Azuria, don't you see?
Sihri olan kızla arkadaş olmayı pek isteyen yoktur.
Not a lot of people want to befriend the girl with magic.
İnsanlara umut vermişti.
It gave people hope.
O şarlatan büyücüyü yıllar önce sürdüğümü unuttu mu bu insanlar?
Don't people remember I exiled that charlatan Wizard ages ago?
Bu ormanda can yakacak tek kişi benim.
I'm the only one who hurts people in these woods.
Çünkü David, korkuya teslim olmayacağımızda hemfikir olduk ve insanlara umut lazım.
Well, because, David, we agreed that we don't give in to fear, and our people need hope.
Gülümsemek insanları çeker anlıyor musun?
Smiling, you know, it draws people in.
İnsanları uzaklaştırmaktan çok kendine çeker.
You know, it's more likely to draw people in than to push them away, you know?
İnsanları uzaklaştırmaktan çok kendine çekmek için.
More likely to draw people to you than to push them away.
Yardım etmek insanların yararınaymış gibi kulağa gelir ama aslında bencil bir davranıştır.
Helping sounds like it's for the people, but really, it's a selfish act.
İnsan ilişkilerini düşünürsen insanlar sadece karşılığını almak için verir.
If you think about most human interactions, people only give to receive.
İnsanlar böyle yapar.
It's what people do.
İnsanların ne yaptıkları umurumda değil.
I don't give a shit what people do.
Bugün birkaç kişi bu dükkanda öldü.
A few people died today down at that shop.
İnsanlar beni son dakikada ararlar.
People call me at the last minute all the time.
Bu arada, samimi olarak, Bu aptalca, Çünkü bu insanlardan birinin oranı
By the way, candidly, it's idiotic, because the odds of one of these people taking a shot at me...
Bu insanlar seviyor...
These people love...
- 16 insan öldü.
- 16 people died!
Bill, emekli olmak bazı insanları altüst eder.
Bill, retirement messes with some people.
Sanki insanların bize ihtiyacı varmış ve buraya gelmek zorundalarmış gibi davranıyorsun.
You act like people need us, like they gotta come here.
Binlerce kişini gelmesi bekleniyor.
Thousands of people figure to be there.
Yakında insanların akıllı telefonlarını bunla kontrol edebiliyor olacağım.
Soon, I'll be able to control people's smart phones with this.
Genellikle insanları sevmezdi.
She didn't like most people.
Ajan Garrett, Nepal halkı bu tarz olaylarda deneyimli.
Agent Garrett, the Nepali people have plenty of experience with these kinds of incidents.
Gezideki diğer insanlarla Meegan'ın arası nasıldı peki?
What else can you tell us about Meegan's relationships with the other people on the retreat?
O kadar övündüğünüz Occam'ın Usturası nedir?
What's that Occam's Razor you people are so fond of?
Ve normalde DNA sayesinde eleme yapabilirdim, ama cesedi taşıyan o kadar çok kişi olmuş ki katili ayırmak imkansız olacak.
And normally, I would have DNA to rule it out, but unfortunately, given the number of people that handled the body bringing it down the hill, isolating the killer is gonna be impossible.
Bayan Seger, geçen yıl bu vadide kaç kişi...
Miss Seger, do you know how many people died in this valley
Ciddi nörolojik travma sonrası hayvani hale geçiş yapan kişilere dair vakalar var.
There have been some accounts about people who have developed into an animalistic state after suffering a severe neurological trauma.
Makine sadece üç kişiyi taşıyabilir.
The Lifeboat's only meant to carry three people.
İnsanlar bana gülüyorlar.
People laughing at me.
Ya bu makineye dört kişi bindiğimiz için oluyorsa?
What if this is because we put four people in the Lifeboat?
Tanrım, oynayıp durduğumuz bu oyunu... kimse kazanmıyor ve kaybetmiyor, ama insanlar ölüp duruyor.
God, I swear, this game that we keep playing... nobody wins, nobody loses, people keep dying.
Bence sen kırgın bir insansın... sevdiğin insanları özlüyorsun. Aynı ben ve Wyatt gibi.
I think you're a broken person... who misses the people that they love, just like me, just like Wyatt.
Kibirlisin ve boş boğazsın ve insanlar yaptığın sahtekarlıkları öğrenecek diye ödün kopuyor. Diğer zorbalar gibi.
You're arrogant and loud-mouthed and terrified people will find out you're a fraud, just like every bully.
Kimsiniz siz?
Who are you people?
Biz güvenebileceğin kişileriz.
We're people you can trust.
Yukarıdaki bir oda dolusu insanı öldürmek istemediğini de biliyorum.
I know that you don't want to kill a room full of people upstairs.
Hepimiz kendi acılarımızda, geçmişimizde, acılarımızda boğuluyoruz ve unutamıyoruz. Bu yüzden insanları incitmeye devam ediyoruz.
We are all so caught up in our grief, in our past, in our pain, and we can't let go, so we just continue to hurt more people.
Evet, bazı insanlar ona hırsız diyebilir ama ben ona'yaptığı iyilikleri belli etmeyen adam'demeyi tercih ediyorum.
Now, some people might have called him a thief, but I always preferred the term "misunderstood good guy."
Sadece kendimi dünyadaki en önemli insanlara tanıtacağım.
Okay, no pressure. Just introducing myself to the most important people in the world.
Bu işi çok iyi beceriyoruz.
We're good at making people feel welcome.
İnsanlar sevdiklerinden bir şey saklamazlar.
You don't hide things from the people you love.
İnsanlar bu şeylerle nasıl yürüyor?
How do people walk in these things?
Fakat her şeyden önemlisi tacın sahibinin en önemli sorumluluğu Corona halkını bütün tehlikelerden uzak tutmaktır.
But above all, the chief responsibility of the crown is to keep the people of corona safe from dangers, near and far. And their are many.
Çabuk toplayın herkesi!
Get those people back here, now!