English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ P ] / Pierrot

Pierrot traducir inglés

210 traducción paralela
- Doğru mu, Pierrot?
Right, Pierrot?
- Sen gitme, Pierrot.
- Not you, Pierrot
Pierrot, Carlos, Jimmy, Max, tüm grubu.
Pierrot, Carlos, Jimmy, Max, the lot
Pierrot.
Pierrot
Pepe, Pierrot'u kardeşi gibi sever... Tıpkı oğlu gibidir.
Pepe loves Pierrot like a brother, a brother who could be his son
Ben Pierrot'u şehre getiriyorum, siz yakalıyorsunuz.
I get Pierrot to come into town You collar him
Pierrot'u nasıl buraya çekeceksin?
How will you get Pierrot down?
Pierrot'un çok sevdiği bir annesi var.
Pierrot has a mother, whom he loves
Bu gece Pierrot'un adını yakalananlar listesine ekleyebilirsin.
Tonight, you can add Pierrot's name to your list of arrests
Benim de bir annem var, Pierrot.
I have a mother, too, Pierrot
Otursana, Pierrot. Bay Chic ve ben, seni bekliyoruz.
C'mon, Pierrot Mister Chic and me are waiting
- Pierrot buralarda mı?
- Is Pierrot around?
Pierrot'un yeni kız arkadaşı çok güzel.
Pierrot's new girl is cute
Pierrot'a elden vermem istendi.
I was told to give it to Pierrot
Dinle, Pierrot.
Listen, Pierrot
Pierrot kaçıp buraya geldiğinde, görmemezlikten geldi.
When Pierrot deserted and came here, he looked the other way
Çok iyisin. Pierrot'e karşı da çok yumuşaksın.
You're too good Like with Pierrot, you're too soft
- Pierrot nerede?
- Where's Pierrot?
- Sen misin, Pierrot?
- Is that you, Pierrot?
Pierrot'umu arıyorum.
Grandpa, it's my Pierrot
Sonra Pierrot, Régis'le birlikte gitti.
So Pierrot went right down with Regis
Şimdi Pierrot'u bekliyorum. Hepsi bu.
Now I'm waiting for Pierrot That's all
Hadi Pierrot'u bekleyelim. Döndüğünde gidersin.
Let's wait for Pierrot You'll leave when he gets back
Pierrot'u Oluk Sokak'a götürerek... Cesurcaydı gerçekten.
Like when you took Pierrot down to Trough St That was nice
Söyle bana, Pierrot'tan ne zaman ayrıldın?
Tell me, when did you leave Pierrot?
Régis ve Pierrot birlikte Oluk Sokak'a gitmişler.
Regis and Pierrot went down to Trough St
İyi. Öyleyse zavallı Pierrot'un dönmesini bekliyorsunuz.
Fine So you're waiting for poor Pierrot
Neden mi zavallı?
Why "poor Pierrot"?
Zavallı Régis'le Pierrot'un dönmesini bekliyorsunuz.
You're waiting for Pierrot with poor Regis
Keyfini bozma, moruk. Tabii, Pierrot'u merak ediyorsun.
Buck up, old man Sure, you're worried about Pierrot
Pierrot'a pek düşkündün.
You were fond of Pierrot
Inès, 12 Oluk Sokak'a git ve Pierrot'u bul.
Ines, go get Pierrot at 1 2 Trough St
Pierrot'u düşünüyor.
He's thinking of Pierrot
- Pierrot nerede? - Bilmiyorum.
- Where's Pierrot?
Pierrot'u severdim. - Bitti mi?
I was fond of Pierrot
Pierrot artık yok.
No more Pierrot
Pierrot artık huzur içinde yatabilir.
Pierrot can sleep in peace now
Sonun Pierrot gibi olacak. Hem de çivileme.
You'll go like Pierrot Feet first
Pierrot öldü ve arzuladığın kadın...
Pierrot is dead and the woman you desired
Pierrot'un annesinden gelen mektup hakkında.
It's about that letter from Pierrot's mother
Carlos, Pierrot...
Carlos, Pierrot...
- Pierrot.
Pierrot.
Pierrot, bir daha düşün.
Pierrot, think it over.
- Pierrot girer...
- Enter Pierrot...
- Pierrot!
- Pierrot!
Pierrot'umuzu kaybettik!
We lost our Pierrot!
Pierrot.
Pierrot.
Bay Angelo sizi Pierrot'un ofisinde görmek istiyor.
Mr. Angelo wants to see you in Pierrot's office.
Pierrot ekibini sevmiyor.
Pierrot doesn't like his crew.
Sonunda kendimizi Pierrot'la bir şişe götürüyorken buluruz.
We may end up having a bottle with Pierrot.
Bana Pierrot ve Marinette gibi bir ortaklığımın asla olamayacağını ve bütün planlarımın suya düşeceğini söyledi.
She told me I'd come to nothing, that I'd never have a joint like Pierrot and Marinette.
pierre 563

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]