Pimps traducir inglés
347 traducción paralela
Hiç Sneaker Pimps adlı bir grup duydunuz mu, ben duymadım da. Rodeo için mi?
What, for the traveling rodeo?
Sneaker Pimps de aynı şeyi yapacak bu tavırla.
The Sneaker Pimps gonna do the same thing with this attitude.
- Sneaker Pimps?
- The Sneaker Pimps?
Çalışanlar vardı kadın tüccarları ve hepsinin de ötesinde kadınlar.
There were workers pimps and above all girls
Pezevenklerle işim olmaz.
I don't like pimps.
Sadece birkaç pezevengin isimlerini verebilirim, o kadar.
Apart from two or three pimps I know.
Yine bulmuşsun bir serseri! Haydi atlayın. Gel hadi!
- The usual pimps you fall in love with.
Kodeste dahi kimse pezolarla muhatap olmuyor.
Even in jail, nobody associates with the pimps.
Arada komisyon alan pezevenk de yok.
No pimps getting in the way and demanding a cut.
Çok kabaydılar, bir nevi godoştular.
Very tough they was, considering they was pimps.
Buluşmaları başka nasıl ayarlıyorsunuz, pezevenkler mi yapıyor?
How else do you get dates then, pimps?
Hayır, pezevenkler senin için buluşma ayarlamaz, onlar sadece paranı alırlar.
No, pimps don't get dates for you, they just take your money.
Politikacılar ile suç patronları birlikte çalışıyordu polisler de pezevenkleri olmuştu.
Politicians and crime lords were bedfellows... and cops became pimps.
Pezevenkler bile senden daha iyidir.
Even pimps are kinder than you.
Şimdiden çoğu kadın ve uyuşturucu satıcısının kontrolünü ele geçirdi.
Taken over most pimps and dealers already.
- Kadın satıcısı mı?
- Pimps?
Hayatımda bir çok adam gördüm. Bunlar katiller pezevenkler ve fahişeler silahşörler ve rahipler.
I've met all kinds in my life... thieves and killers... pimps and prostitutes... con men and preachers.
Bir grup pezevenksiniz!
Bunch of... pimps!
Evrensel... alacakaranlık pezevenkleri!
Cosmic... cosmic twilight pimps!
Sonra pezevenkler geldi ve onu dövdüler.
So the pimps came around and beat him up.
Pezevenkleri konuştur.
Get the pimps to talk.
Siz pezevenkler amma duygusalsınız!
You pimps sure are soppy!
- Sorguya çekilen pezevenklerdendi.
- He was one of the pimps questioned.
On bir tane tanınmış pezevengin ismi.
Well, I've got eleven names of known pimps.
Resim satıcıları tanıyorum. Kadın satıcıları, politikacılar.
I know art dealers, pimps, politicians.
Diğer pezevenkler gibi süslü biri olmayacağına yemin et!
Swear that you'll never become a fancy man like these pimps.
Nasıl bir baba oğlunun karısını pazarlar?
What kind of father pimps his son's wife?
Pezevenklerin 50 sente Valium sattığını biliyor muydun?
Do you know pimps sell Valium for 50 cents?
Pezevenkler.
The pimps.
Hayır, ben pezevenkler, fahişeler ve dolandırıcılardan sorumluyum.
I thought you were. No, not me. I'm in charge of pimps, prostitutes and hustlers.
O iki pezevenk bunun canına okuyormuş.
Those two pimps are giving him hell.
İyi de pezevenkler hiç kıçımı tekmelemedi ki.
But the pimps never kicked my ass.
Senin pezevenkler bir daha rahatsızlık vermeye başladığında Allah ne verdiyse artık tekmeyi basacaksın taşaklarına.
Next time your two pimps start up... kick'em as hard as you can in the balls.
O pezevenkleri öldürürsen başımın belaya gireceğini söyledi.
He said your killing those pimps would put me in a bind.
- Şu lanet pezevenkler var.
- Well, there are those damn pimps
Pezevenkler için endişeli değiller miydi?
Weren't they worried about the pimps?
"Pezevenklerinize hadlerini bildirdim..."
"I put your pimps in their place..."
Pezevenklerin konusu açılmışken...
Speaking of pimps...
Senin pezevenklerden daha beterlerini hallettim ben.
I've had worse than your pimps.
Pezevenkler konusunda yardıma ihtiyacın olursa beni ara.
If you need a hand with your pimps, call me.
Oğlu pezevenglere bulaşmış, o hâlâ... tasfiyede!
His children mix with pimps, and him... liquidation!
Kaç pezevenk buna nail olabilir?
How many pimps can say that?
Bunu alışkanlık edinen insanlar fahişe, pezevenk, katil oyuncu, siyasetçi oluyorlar.
People who indulge in such prefurdid practices They grow up to be whores, pimps, killers Actors, politicians.
Şanlı Mahkeme hırsızların yuvası şantajcıların ve pezevenklerin ocağı ;
Glorious Tribunal nest of thieves, blackmailers and pimps
Fahişe, onun içi boş bu pezevenkler ile. kimi kırdım. Onun kulakları delik.
Whore, she's not content with those pimps who've even broken the holes in her ears.
Gecekondulardan, Limoncular mahallesinden gidelim orospularla, pezevenklerle kaçakçılarla... Takkecilerle, kısık sesli şarkıcılara!
To get away from the shacks and the Lemon Market... with the hookers, the pimps, the smugglers... the junkies and all those singers with husky voices!
İşte gecekondular, işte kahvehaneler. Orospularla, pezevenklerle kaçakçılarla...
Behold the shacks, and the cafes with their dope... and the hookers with their pimps and the smugglers...
Bütün gün müptelalar, Pe.evenkler ve pisliklerle uğraşan Vice polisi?
Vice cop who deals with dopeheads, pimps and scum all day?
Ulan kavatlar bir oyu ikiniz verdinizse benim oy nereye gitti?
You pimps! You two voted that one, where is mine then?
Böyle otelleri tercih ederim.
I prefer the pimps around here.
Siz, pezevenkler gurubusunuz.
I think you're all a bunch of pimps.