Pissed traducir inglés
9,029 traducción paralela
- Savcılar çılgına dönecek.
Prosecutors are gonna be pissed.
Tabii ki dava ettiği insanlar zaman zaman sinirlenmiştir.
S-sure, people he sued got pissed sometimes.
Evet sonra da sinirlendiler.
Yeah, and then they're pissed off with this shit.
- Kızgın mısın?
Are you pissed?
Evet, gerçekten kızgınım.
Yeah, real pissed.
Yumuşadığını düşündüğü için Crowley'e kızıyor.
She was pissed at Crowley because she thinks he's going soft.
Dur tahmin edeyim bu şekilde senin istemediğin bir şeyi yaptı ve bu seni kızdırdı.
And let me guess, in doing so, he did something you didn't want and that pissed you off.
Tamam. Dean yakmanı istiyordu, sinirlendi mi?
Okay, well, Dean wanted it burned, so is he pissed?
Hatırlıyor musun, Tre bir araba çalmıştı? Meğer cenaze arabasıymış, korkudan altına işemiştin.
Hey, you remember that time Tre stole that car, but it turned out to be a hearse and you were so scared you pissed your pants?
Bana özür dileme, Amiş'ler görüntülerini geyleştirdiğin için sana kızgınlardır kesin.
Well, not to me, but I'm sure the Amish are pissed that you're gaying up their look.
Bu kadar haklı olmasaydın çok kızardım.
I'd be pissed if it wasn't so dead on.
- Kızgınsın biliyorum.
- I know you're pissed.
Nasıl da sinirliydi.
Whew. She was pissed.
Bana dediğine göre üç senede dükkanı anasını bellemişsin müşterilerin yarısını da kaçırmışsın.
He said that you leveraged the shop into the ground Over the past three years and pissed away half the customers.
Tamam, kızdım ama beni kaybedecek değilsin.
I mean, yeah, I'm pissed, but you're not gonna lose me.
- Kızacağını sanmıştım.
Huh. I assumed you'd be pissed.
Hammer'ın da kafası atmış tabi.
Darko : Hammer's pissed about it.
Kızmakta haklıydı. Ben olsam ben de kızardım.
He had a right to be pissed.
Hayatını kurtarmamıza sinir olduğuna inanamıyorum.
I can't believe he's pissed about us trying to save his life.
Herif daha doğrusu kendisini sinirlendirdi.
Guy practically pissed himself.
Hayır, sorun Cary'nin bana kızmış olması.
No, the problem is Cary's pissed at me.
Lance öğrenince sinirlendi ve buna son vermesini istedi.
Lance found out, got pissed, told him to knock it off.
Tamam, adam sinirli, bazı cevaplar arıyor.
All right, so this guy's pissed, looking for answers.
Çünkü, sinirlenmiştim.
Cos I'm... I'm pissed off.
- Harika! Bu program geçen sefer küçük bir çocuk altına ettiği için televizyonda canlı yayını iptal oldu.
This show got cancelled last time, cos a little boy pissed his pants on live TV.
Sana bu kadar yakın birinin ihanetine kızmışsındır.
Which must've pissed you off, being betrayed by somebody so close to you.
"Adamın biri başka bir adama kızmış, aklını kaçırıp onu öldürüvermiş" gibi.
"where one guy gets pissed off at another guy " and he goes off and he just kills him.
Tanrıyı kızdırdım mı dersin?
You think I pissed God off?
Kızgınlık?
Um, pissed?
Ve eğer bana bir ders verdiğini düşünüyorsa gerçekten sinirleneceğim artık.
And if he thinks he's teaching me a lesson, I'm going to be seriously pissed.
İkimizin de siniri zıplamadan sakin ol Mulder.
You just calm the hell down, Mulder, before we both get pissed off.
Hayal edebileceğin gibi, epey sinirlenmiştir.
As you can imagine, he's gonna be really pissed.
Babam bana çok kızmıştı.
My dad was so pissed at me.
Sadece sinirlendirdik.
We just pissed him off.
Hırçın, somurtkan, öfkeli.
She's, uh, snarky, sullen, pissed off.
Sanırım gerçekten bize sinirlendi.
I think she's really pissed at us.
Kafamdan bunları atmak istiyorum Bu adam beni gerçekten çok sinirlendirdi.
I just want to get this stuff out of my head, And that guy really pissed me off.
Söyle. Evdeki herkes bana kızgın ama kimse tek kelime etmiyor.
Come on, everyone is pissed at me in this house and no one's saying anything.
Fakat bir teröristle birlik olduğun ve bir Amerikan denizcisinin işkence edilip öldürülmesinden sorumlu olduğun düşünülürse biraz kızgınım. Üstelik vaktimiz dar.
But considering that you conspired with a terrorist, and you are responsible for the torture and murder of a United States Marine, I'm a little pissed off and pressed for time.
Ve evet, hala sana kızgınım.
And yeah, I'm pissed as hell at you.
Ve bu bu gerçekten beni kızdırdı.
And that, oh that really, really pissed me off.
Üzerinden 14 sene geçmiş.
Maybe he's still pissed off about it. See, the thing is that happened 14 years ago.
Onu öldürecek kadar kızıyor mu?
Pissed enough to kill her?
Onun dışında da sanki dünya başınıza yıkılmış gibi bakıp durmayın etrafa.
Other than that, you stop looking like somebody just pissed in your coffee!
Duyduğuma göre, suçlamalar Nesbitt'i epey bezdirmiş. O da cehennemin dibine kadar yolunuz var demiş.
From what I heard, the accusation pissed Nesbitt off, so he told'em to go to hell.
Sorun değil sarhoştum.
It's OK, I was pissed.
O zamana kadar hep sarhoşmuşsun.
Back then, you were always pissed.
Karı kafayı bulmuş!
She's pissed!
- Neden sinirli gibisin?
Why do you seem pissed?
Çok kızmıştım.
I was pissed off.
Bu sizi "çok kızdırmış" olmalı.
Nobody has keys but me. Wow, that must have really "pissed you off."