English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ P ] / Plus

Plus traducir inglés

15,462 traducción paralela
Muhtemelen gecmiş tecrübelerini artı olarak göreceklerdir.
They'll probably view your past experience as a plus.
Ayrıca, garajda küçük bir dolabım var.
Plus I got that mini-fridge in the garage.
G-36 karabina ve yanında mermileri.
G36 carbine, plus rounds.
Ayrıca, bence bu başkan yardımcılığı konusunun öneminin de altını çiziyor.
Plus, I think it underscores the importance of the vice presidential situation.
İyi tarafından bakarsak ülkedeki en iyi striptiz kulüplerinin burada olduğunu duydum.
On the plus side, I hear they have the best strip clubs in the country.
Ayrıca...
Plus...
Ayrıca, ya kız benden hoşlanmazsa?
I... Plus, what if she doesn't like me?
Ayrıca eğer masumsan avukata ihtiyacın olmaz.
Plus, you don't lawyer up if you're innocent.
Ayrıca eğer bir şeye ihtiyacın olursa ben hemen aşağıda olacağım.
Plus, I'm right downstairs if you need anything at all.
Ayrıca bütün tertibatım burada.
Plus, I got all of my gear.
Koltuğu sallantıda, ayrıca açık kurultay devam ediyor.
He's had a rocky tenure, plus you've got an open convention.
Ayrıca kendi eyaleti Connecticut'ın desteğini de elinde tutacağını varsayalım.
Plus, we assume she'll keep her home state Connecticut's support.
Ayrıca Louisiana'nın Catherine Durant ile kalacağını da varsayabiliriz.
Plus, we also assume that Louisiana will stay with Catherine Durant.
Ayrıca bir de bundan servet kazanabilirdim.
Plus, there was a fortune to be made.
Ayrıca sağlık ve sosyal fonumuza dolgun bir katkı yapmaya da söz verdi.
Plus he promised to make a fat contribution to our health and welfare fund.
Artı, zorunlu danışmanlık alacağım.
Plus mandatory counseling.
Hem kayığı bir tek benim kanım çağırabilir.
Plus, my blood can summon the ferry.
Ayrıca, o bir silahın nasıl kullanıldığını iyi biliyordur. Jiu-jitsu öğrenmeyi düşünüyorum.
- Plus, he knows how to use a gun, and I think Jiu-Jitsu.
Ayrıca Alec'in düğünü var yani flörtümmüş gibi gelsen sevinirim.
Plus, it's Alec's wedding, so... I'd love if you'd come as my date.
Emojiler birleştirilmiş kelimelerdir, yani "koyun" artı "kulak"...
Well, emojis are often compound words, so "sheep" plus "ear"...
Artı "d" birleştirince...
Plus "d" could mean...
Ayrıca rehabilitasyona girip çıktım.
Plus, I've been in and out of rehab.
Ayrıca tanıştığımızda pek de iyi bir durumda değildim.
Plus, I wasn't in a great place when we met.
Plus we already got you kind of dead to rights, so...
Plus we already got you kind of dead to rights, so...
Bu özellikler listesi ve yazılımlarına birkaç ufak hamle ile Hawks'ın bir kopyasını çıkarıp bunu taratabiliriz ve...
With this list of traits, plus some tweaking to their software, we could actually print a copy of Hawks, run that through the...
Ayrıca isterseniz oda kiralayabilirsiniz. İnsanlar bunu sürekli yapıyor.
Plus, if you wanted to, you could open up your own BB.
# Ayrıca görüşmeliyiz müzisyenlerle #
♪ Plus, we must audition some bands, too ♪
Ayrıca bu estetik bir sorun.
Plus, it's a plastics issue.
Ayrıca mükemmellik çok sıkıcı.
Plus, perfect is so boring.
Ayrıca bana verdiğiniz küçük melek öpücüğünün çok işe yarayacağına eminim.
Plus, these little angel kisses you got me on will sure come in handy.
Ayrıca Frank ve Monica sürekli yeni sevgili yapıyordu bu yüzden neler yaşadığını biliyorum.
Plus, Frank and Monica were always switching out partners, so I know what he's going through.
Ayrıca şeker kullanmıyorum.
Plus, I'm off sugar.
Büyük bir artı olacağını düşündü sanırım.
I thought it was a big plus.
Lobos'u yine de içeri tıkıyoruz. Ve ayrıca başka büyük bir balığı da.
We're still putting Lobos away, plus another big fish.
Sezgisel kristal, çok fazla çizgiromanla birleşti.
Intuitive crystal, plus too many comic books.
Üstelik dövüş kulübündeki canavara bu bıçak zarar verdi.
Plus, it hurt that beast at the fight club.
Birbirimize çok şey söyledik.
Plus, we, um... we had words.
Ayrıca benim tipim değilsin.
Plus, you know, you're not really my type.
Bu işlemi baştan sona çok iyi biliyorum. Ayrıca ölüm oranı % 8'den az. Ortalama bir cerrah için bile.
You know, I know this procedure inside and out, plus the mortality rate is less than 8 %... even with an average surgeon.
Ayrıca sonucu şahsi olarak önemsiyorum. Çünkü arkadaşız.
Plus, I'm personally invested in the outcome... because we're friends...
L.A.'deki evimiz hala duruyor. Boşanmanın evlenmekten daha zor olduğunu öğrendim.
Plus, we still have the house in L.A., which, as it turns out, is a harder thing to get out of than a marriage.
- Sonra da İş Bulma Kurumu ile görüşün.
- And then contact Job Centre Plus.
Ayrıca, bir Jazz kulübünün tuvaletine.. .. sırf eroin bualcaksın diye öylece dalamazsın.
Plus, you don't just go into the bathroom of a jazz club where you did heroin to find heroin.
Binden fazla kişi NSA'in bu programını indirdi ve 13'ü New York'ta bulunuyor.
Of the 1,000-plus downloads of the NSA program, 13 are from the New York metropolitan area.
Tekrar tekrar, niye kapıyı açtığını açıklamak zorunda kalacaktın hem. Mahkemeye gidip gelmesi de cabası.
And you'll have to explain over and over why you opened the door plus trekking back and forth to the court.
Üstelik sonrasında da.
- Hah! - Plus, after.
- Ayrıca antidepresan kullanıyormuş.
- Plus, he's on antidepressants.
Ayrıca, havayolunun okyanusun üzerinde internet bağlantısı yok.
Plus, Air France doesn't have transatlantic Wi-Fi.
Ayrıca babam sizden çok bahsediyor.
Plus my dad talks about you a lot.
- Yapabilirim.
Even though, last time, it took you plus three other archangels. I can.
Her zaman ya telefonda oluyorsun ya da ofisinde.
- but you, you're so intense. Plus you're always on the phone or you're at the office.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]