Porridge traducir inglés
540 traducción paralela
Sana sevdiğin ton balığı püresinden göndereceğim.
I'll send over some of your favorite tuna porridge.
O yüzden cici bir kız olup yulaf ezmenizi yiyin.
So you'd better be a good little girl and eat your porridge.
Yulafla ilgisi olduğunu biliyordum.
- I knew it had to do with porridge.
Ve lütfen yulaf lapası tenceresini, temiz masa örtüsünün... üstüne koymamayı unutmayın.
And will you please remember not to put the porridge saucepan... onto the clean tablecloth?
- Yulaf lapası çok güzel olmuş, Alice.
- You make good porridge, Alice.
"Yemek çok tuzlu olmuş." Böylece kavgalar da başlar.
"The porridge is too salty." And then the fights will start.
Çocukken, Arthur'a Lapa Kafa derlerdi.
When we were boys, Arthur was called Porridge Head.
- Yulaf lapası, Kaptan kahvaltıda seviyor.
Porridge! Captain loves it for breakfast.
Kalik'e gelirsiniz, sonra bana lapa yaparsınız.
You come over to Kalik, then you... Can cook porridge for me.
- Kalamam, Yulaf lapan yanacak.
No, I can't, darling. Your porridge will be burned.
Ben civardaki bir evden biraz yulaf lapası alayım.
I will try to go get some porridge from a house nearby.
Sima Hemşire, ona taze yulaf lapası ile biraz sıcak çay getirin.
Aunt Sima, bring him fresh porridge and some hot tea.
Sigbritt, lapayı Angelica'ya uzat.
Sigbritt, pass Angelica the porridge.
Size biraz, sıcak mantar çorbası getirdim, Sir Oliver.
Here's some hot mushroom porridge for you, Sir Oliver.
Küçükken, yemeğimi yemeği reddettiğimde,... annem hep şöyle derdi, "Oliver, bu yemeği mumla arayacağın günler de gelecek."
When I refused to eat my porridge when I was a boy, my mother used to say, "Oliver, the day may come when you'll very much want that porridge."
Yemeğini yemeyen o küçük çocukla, nasıl gurur duyacağını düşünüyordum.
I was thinking how proud she'd be of that little boy who wouldn't eat his porridge.
O lapanın içine sıkıştır.
Pack in some of that porridge. It's guaranteed good for sleuthing.
- Size lapa ve kahve ikram ettik.
- We've offered coffee and porridge. - It's all that's left.
Maggie, neden yulaf lapamızı yemiyoruz?
Now, Maggie, why aren't we eating our porridge?
Lapanı ye.
Your porridge is getting cold.
Sana iyi bir yulaf lapası.
You eat it. It's good porridge for you.
Onunla lapa yapabiliriz.
Make some porridge
Daha önce hiç darı lapası yemedin mi?
Never had millet porridge before?
Buna rağmen, sana bu lapayı sunmuşlar.
Yet, they've offered - This porridge to you
Biraz lapa karşılığı ufak bir maceraya ne dersin?
Care to enjoy some porridge for a change?
Biraz patates püresi ister misin?
Try some of our potato porridge
Buradan bir şehir bloğu uzaklıkta olmalılar.
They might be a city block away in this porridge.
Yani pazarları... Hafta içleri patates veya yulaf lapası olurmuş.
I mean on Sundays - week days they had porridge or potatoes.
Lu Bey, mısır gevreği alsanıza
Mr. Lu, have some corn porridge
yemek yaptım
Have some porridge
Evet, sanırım yulaf ezmesi ve İngiliz sosisi alacağım.
I think I'll have the oatmeal porridge, the English pork sausages...
Senin borş ve püresi için emirlerini dinleyebilir, ama sadece burada!
You can go ordering about your borsht and porridge, but not here.
Püre pişiriyorlar.
They're cooking porridge.
Lapa için yeterli olduğunu düşünüyor musun?
Do you think it's enough for porridge?
İyi pişmiş domuzla üç yumurta, ve kremli sıcak lapa ve mısır ezmesi...
I want three eggs with crisp bacon, hot porridge with cream, and grits!
Bir çiftçi ve reçber mutfakta oturuyorlarmış kahvaltı için hazırlanıyorlarmış, yulaf lapası ve süt.
Have you heard this one? A farmer and a farm hand sat in the kitchen - - Getting ready to eat breakfast, porridge and milk.
Evet, çiftçi pencereyi açmış ve yulaf lapasını fırlatmış.
Yeah, the farmer opened the window and threw out the porridge.
Lapam nerede kaldı Lorraine?
Where's my porridge, Lorraine?
Lapa topaklanıyor.
The porridge is getting lumpy.
Ayakları yerden kesiliyor, bir parça yulaf lapası yiyorlar ve işte bu kadar.
They tippy-toe in, they have a little bowl of porridge... and... that's it.
Aranızda bir çok aptal var vatandaşlık hakkını bir çay tabağı soğuk yulaf lapasına satan.
A lot of idiots you are selling your birthright for a saucer of cold porridge.
"Sütle kaynatılarak beyaz ve lezzetli pirinç lapası yapılır."
"these are boiled with milk to make the white and delicious rice porridge."
- Biraz lapa yiyebilir miyim?
- Can I have some porridge?
- Lapa istiyorum.
- I want porridge.
Akşama misafirler geldiğinde lapa yiyeceksin.
You will get porridge tonight, when we're having guests.
Lapanın içindeki tahıl taneleri şişerek iki katına çıkmış.
The grains in the porridge have swelled to twice their size.
Biraz lapa ye!
Have some porridge!
Ulrika iyi lapa yapıyor.
Ulrika can certainly make porridge.
Size sıcak lapa verebilirim.
I can give you warm porridge.
Püre de hazır olmak üzere.
Porridge's ready
Lapa kokusu geliyor.
I smell porridge.