Porter traducir inglés
3,169 traducción paralela
Porter'ın emirlerine karşı gelmek onun yapacağı iş değil.
It's not like him to disobey an order from Porter.
Porter ölmüş. Diğer bölükler de muhtemelen ortadan kaldırıldı. Ama Weaver hâlâ yapıya saldırma planları yapıyor.
Porter's dead, the other regiments are probably gone, and Weaver still plans to make the attack on the structure.
Porter'ın son emri onayın beklenmesi yönündeydi.
Porter's last orders were to wait for that confirmation.
- Porter'ın öldüğünü söyle.
- Tell them Porter's gone...
Fakat Albay Porter, bu iki bölükle irtibatı birkaç gün önce kaybetmiş.
However... Colonel Porter lost contact with these regiments several days ago.
Ve böyle bir şey olursa, albayın emrine rağmen 2.
And if that happens, despite Porter's order...
Porter seni yardımcım yaparken ne yaptığını biliyordu.
Porter knew what he was doing when he made you my second in command.
İyi geceler Bay Porter.
Have a great day, Mr. Porter.
Sen, Bay Porter'ın evinde ne yapıyorsun tatlım?
What are you doing at Mr. Porter's house, sweetie?
Bay Porter, senin en iyi öğrencisi olduğunu ve benim, seni hatırlattığımı söyledi.
Mr. Porter said that you were his best student and that I remind him of you.
Cole Porter, Whiffenpoof değil miydi?
Wasn't Cole Porter a Whiffenpoof?
Dün sabah erkenden bir hamal Queensboro'dan almış.
A porter picked it up early yesterday morning from the Queensborough.
Bekçi uyutulmuş olabilir.
The porter could have dozed off.
Bay Porter.
Mr. Porter?
Kim? Bay Porter'mı?
Mr. Porter?
Bay Porter.
Mr. Porter.
Daha önce Bay Porter hakkında yaptığımız konuşmayı hatırlıyor musun?
Do you remember earlier when we were talking about Mr. Porter?
Porter'i kasede alamadım.
I couldn't get Porter on tape.
Porter çoktan gitti.
Porter has already left.
Porter'ın dağ evi berbat.
Porter's cabin sucks.
Porter nerede?
- Hey. Where's Porter?
Hasta falan olmalı, çünkü Porter genelde aşağılık herifin tekidir.
- Oh. He must be sick or something'cause usually Porter's a douche bag.
Porter'la oraya yüz defa gittim. Sağda kalıyor.
No, I've been to the cabin a hundred times with Porter.
- Porter ne olacak?
- What about Porter?
Porter bunu akıl edemeyecek kadar aptaldır.
Porter's way too smart for that.
Kenya, Porter gerçekten akıllı biridir.
Kenia, Porter's a really smart guy.
Porter'ın akıllı olduğunu mu söylüyorsun?
You're talking about Porter being smart?
Hangi Porter o?
- Which Porter is that?
Porter'ın şu an keyfine diyecek yoktur.
Porter's probably nice and toasty right now.
Porter sen misin?
Porter, is that you?
Porter, buraya ne zaman geldin?
Porter, when did you get here?
Bu Porter'ın montuna benziyor.
That looks like Porter's jacket.
Bu Porter'ın montu.
That is Porter's jacket.
Şimdiye kadar muhtemelen Porter'ı et lokantasına çevirmişlerdir.
They probably turned Porter into porterhouse by now.
Adı Jeremiah Porter'dı. Bir prebisteryen papazı.
His name was Jeremiah Porter, a presbyterian minister.
Jeremiah Porter bunu değiştirmek istedi.
Jeremiah Porter set about to change that.
Merhaba, Bayan Porter ile mi görüşüyorum?
Hello, miss Porter?
Bayan Porter, kredi kartınızdan yanlış yapılan işlemleri neredeyse tamamladım.
Miss Porter, I'm almost done expunging these false charges from your credit card.
- Carissa Porter'dı, değil mi?
Carissa Porter, right.
Son öğretmen asistanı Carissa Porter'la iletişime geçmeye çalışıyorum.
I've been trying to contact his last teacher assistant Carissa Porter.
Profesör Porter?
Is that our professor? Professor Porter?
Profesör Porter, gece burada kalacağız da şöyle gidip bir şeyler içeceğimiz güzel bir yer biliyor musunuz?
Hey, Professor Porter, we're gonna be stuck here for the night. You wouldn't happen to know of any good spots where we could get a drink this evening, would you?
Profesör Porter, gelir misiniz?
Professor Porter, could you come out here?
Profesör Porter, gece burada kalacağız da şöyle gidip bir şeyler içeceğimiz güzel bir yer biliyor musunuz?
Press reporter. You wouldn't happen to know of any good spots where we could get a drink this evening, would you?
Profesör Gellar'ın eski eğitim asistanı Carissa Porter.
Professor Gellar's former T.A., Carissa Porter...
Fotoğraftaki hatun Carissa Porter.
The chick in the photo is Carissa Porter.
Carissa Porter'ın diğer bildiklerini de öğrenmemiz gerek.
Well, we gotta find out what else Carissa Porter knows.
Carissa Porter'ı sorgulamak için yarın Quinn'le Tallahassee'ye gitmemiz lazım.
Quinn and I have to go to Tallahassee tomorrow to question Carissa Porter.
Hemen geldiğiniz için teşekkür ederim, Profesör Porter.
Thank you for coming down on such short notice, Professor Porter.
Profesör Porter, fotoğraftaki kadın siz misiniz?
Professor Porter, are you the woman in that photo?
Jared Porter.
Jared Porter.