English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ P ] / Possum

Possum traducir inglés

542 traducción paralela
Alacaklılar bulmasın diye numara yapıyorsun.
Just playing possum so your creditors can't find you.
Ah, birazcık yer elmalı tavşan yahnisi.
Oh, for a slice of possum and yam.
Daha dün Possum Trot'da hepsini nallattım.
Had'em shod just yesterday over to Possum Trot.
Veya bir opossuma ( Keseli Sıçan ÇN )?
If I should find myself one. Or a possum?
"Sarig ağacındaki kuşları" çalamayacağınızdan eminim.
I bet you can't play "Possum Up A Gum Tree".
- Ördek avlar gibi.
- Just like plucking possum.
- Ördek avlamak kadar kolay.
- Just like plucking'possum.
Possum Yolu'ndan aşağıya doğru indiler.
Took off down the Possum's Walk.
Ölü numarası mı yapıyor bir türlü çözemedim.
I never know whether she's playing possum or not.
Willie, uyumuş numarası yapma ve uyu.
Willie, you just stop playing possum and go to sleep.
Possum'da bu atla yarışmayı bekleyen bir atı daha var.
He's got another horse waiting in Possum to run against this horse.
Atı Possum'daki amcamın yerine götüreceğiz ve yarışı kazanacağız.
We're gonna take this horse to my uncle in Possum and win that car back.
Bizim at Possum'daki ata iki kere yenilmiş!
Our horse has already lost twice to his Possum horse!
Possum amcanın bostanından bana güzel bir kavun getirir misin?
Go over to Uncle Possum's melon patch and bring me a nice, ripe melon.
Yaşlı Possum Hood'a sorun.
You ask old Possum Hood there.
Possum Hood beni tanır, öyle değil mi Amca?
Old Possum Hood knows me, don't you, Uncle?
- Possum Amca burada yaşıyor.
- Uncle Possum's gotta live here.
Yapmam gereken tek şey, şehirdeki berber dükkanına girip yaşlı Possum'un beyaz bir kadınla olduğunu söylemek.
All I have to do is go back in town, go in the barber shop, say I saw old man Possum here with a white lady.
Yorgundum ve elim acıyordu. Possum Amca için utanıyor ve korkuyordum.
I was tired and my hand hurt, and I felt ashamed, and afraid for Uncle Possum.
- Possum Amcayla kalabilir.
- He can stay with Uncle Possum, right?
Uyuduğum bir sonraki yatak Possum Amcanınkiydi.
The next bed I slept in was Uncle Possum's.
Tilki gibi kurnaz davrandım.
And I played it smart as a possum.
Avlanacaktır.
Maybe to hunt possum.
- Çömel ve opossum gibi davran.
Get down and act like a possum.
- Ben opossum gibi görünmüyorum ki.
I don't look like no possum.
- Bir baykuş ve bir oposum vurduk.
- We got a mixed bag, owl and'possum.
Biraz daha posum eti alabilir miyim?
May I have more'possum stew? - Opossum.
Ama kimse Şerif Buford T. Justice'i bir sıçana benzetemez.
Nobody makes Sheriff Buford T. Justice look like a possum's pecker.
"Possum Gully, Avustralya, 1897"
" Possum Gully, Australia, 1897.
- Sıçan!
Possum!
Sıçan!
Possum!
Bazıları Güney Amerikalı kuzenleri olan opossumlara çok benzerler hatta Avustralya'da possum olarak adlandırılırlar.
Some are very similar to their South American cousins, the opossums, and, indeed, are known in Australia as possums.
Bu Avustralyalı balcıl keselinin hiçbir yerde benzeri yoktur.
This Australian, the honey possum, has no close equivalent at all elsewhere.
Bir çeşit katil possum olan bir canlıya ait.
It belonged to a creature that was a kind of killer possum.
- Evet, ben Çavuş Possum.
- Yeah, this is Sergeant Possum.
- Possum, tamam.
- Possum, right.
La Motta numara yaptı!
La Motta's been playing possum!
Muhtemelen bir rakun ya da porsuktur.
It's probably a raccoon or a possum.
Patates kemiren bir sıçan gibi sırıtıyor.
Grinning like a possum eating a sweet potato.
Possum kaldır onu hemen.
Possum, put that up, now.
Possum.
Possum.
- Frank. Possum.
- Give me my doll!
- Bebeğimi ver!
- Frank. Possum.
Hiçbir şeye dokunma Possum.
Don't touch anything, Possum.
Possum!
Possum!
Lütfen? - Possum!
Possum!
- Possum, her şey yolunda.
- Possum, it's okay.
Frank ve Possum'a benim için veda ederseniz çok memnun olurum.
I'd appreciate it if you say goodbye to Frank and Possum for me.
Possum'a bu bebeği yapıyordum.
I been making on this doll for Possum.
1926 yılında Possum Hollow tarafında yaşıyordum.
You know, back in'26, i was living over at possum hollow.
Hazır mısınız?
'Possum ready?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]