President traducir inglés
35,243 traducción paralela
Benim dünyamda, Başkan Yardımcısı Al Capone'un yaşadığı talihsiz bir olaydan sonra parayla bahis yasaklanmıştı.
On my Earth, financial wagering was banned after an unfortunate incident with Vice President Al Capone.
- Hayır, Başkanlık Günü.
What? No. President's Day.
Sen ne zamandan beri onun hayranı haline geldin?
And since when did you become the president of his fan club?
Size Jefferson Rooney'i sunuyorum. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı.
I give you one Jefferson Rooney, president of these United States.
Jefferson Rooney, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı.
Jefferson Rooney, president of these United States.
Başkanın içinden Lucifer'i bununla mı çıkaracaksın?
So you're gonna pop Lucifer out of the president with that?
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'na suikasttan tutuklusunuz.
You're under arrest for the attempted assassination of the president of the United States.
6 saat önce Sam ve Dean Winchester Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nı öldürmeye çalıştı.
Six hours ago, Sam and Dean Winchester tried to kill the president of the United States.
Başkanın bedenini şeytan ele geçirmişti.
The president was possessed by the devil.
Başkanın içinden Lucifer'i bununla mı çıkaracaksınız?
So you're gonna pop Lucifer out of the president with that?
Lucifer başkanın bedenine girdi ve kız arkadaşı ile birlikte oldu.
Well, Lucifer jacked the president... And then knocked up his girlfriend.
Demek gizli kimliğin var yarasa başkan.
[Gordy] Holy secret identity, Bat-President!
Ama başkan yardımcımız demişti.
But as our wise president once said,
Ben, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkan yardımcısıyım.
I'm the vice president of the united states.
Birileri bana, ABD Başkan Yardımcısı'nın, federal ajanların gözleri önünde nasıl öldürüldüğünü açıklasın!
Someone's gonna have to explain to me how the vice president of the united states of America was murdered in front of a team of federal agents!
Efendim, birkaç olası senaryo var ama en kuvvetli ihtimal belli.
- Mr. President, there are only - a few scenarios at play here, but only one rings true...
Halk uyandığında karısının önce Başkan Yardımcısı'nı öldürüp sonra da intihar ettiğini duyacak.
The country is gonna wake up to the news that their vice president was murdered by his wife, who then killed herself.
Sizi öldürmeye çalıştılar, şimdi de Başkan Yardımcısı öldürüldü.
Somebody just tried to kill you, and now the vice president gets murdered by his wife?
Halk bunu başkanından duymalı.
The country needs to hear from their president.
Hanımlar beyler, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı.
Ladies and gentlemen, the president of the united states.
Sizlere üzülerek söylüyorum ki saat 22.38'de, Başkan Yardımcısı Peter MacLeish, eşi Beth MacLeish tarafından vurularak öldürüldü.
I am here to tell you that tragically, at 10 : 38 p.m., vice president peter MacLeish was shot and killed by his wife, Beth MacLeish.
Başkan Yardımcısı, Afganistan'da komutanı olduğu bir askerin mezarını ziyaret etmekteydi.
The vice president was visiting the gravesite of a soldier who was under his command in Afghanistan.
Başkan soru almayacak.
The president's obviously not taking any questions.
- Hoş geldiniz efendim.
Welcome back, Mr. President.
Başkan, daha fazla bilgi edindiğinde halka açıklama yapacak.
The president will address the nation further when he has more information available, okay?
Başkan Kirkman'ın başarısız suikastçısı.
President Kirkman's would-be assassin.
Başkan Yardımcısı MacLeish'in, Lozano takibinde komutayı ele alarak ölümcül güç emri verdiğine dair güvenilir kaynaklardan duyum aldım.
Now, I have it on good authority that vice president MacLeish personally took over the manhunt for Lozano and issued a shoot-to-kill order.
Başkan Yardımcısı bunu niye yapar?
Why would - the vice president do that?
Neden Başkan'ı öldürmeye çalışmış olan tek bir adamı susturma zahmetine girer ki?
I mean, - why would he go out of his way to silence the one man who attempted - to murder the president?
Başkan Yardımcısı'nın karısı tarafından öldürüldüğünü yeni duyurdunuz, bence ülke buna hazır değil.
I mean, you just announced that the vice president was murdered by his wife. I don't think the country's ready to hear this after that.
Başkan'ın yanında olduğunuzu sanmıştım.
I thought you were working with the president on this.
İkincisi, Başkan Yardımcısı'nın, Kirkman'a suikast girişimiyle ilgisi var mı?
- Two... - was the vice president involved with the attempt on Kirkman's life?
- Başkan bunu ne zaman ele alacak?
When's the president gonna address this?
Pekâlâ, FBI hâlâ Başkan'ı bilgilendiriyor ve konuşma yapmadan önce tüm bilgilere ihtiyacı var, değil mi?
Okay. Well, look. The president is still being briefed by the FBI, and he should have all the information he needs before he can address the nation, right?
- Hayır, Başkan da ben de bunu istemeyiz.
No, the president doesn't want that, and neither do I.
Başkan sadece bana arka çıkıyor.
The president's just looking out for me.
Evet, Başkan vurulup Başkan Yardımcısı da karısı tarafından öldürülünce öyle oluyor.
Yeah, well, that's what happens when the president gets shot and the vice president gets murdered by his wife.
Başkanım, size söyleyeceklerim, doğrudan Onbaşı Joyner'ın ağzından.
Mr. President, what I'm about to tell you came straight - from corporal Joyner himself.
ABD Başkanı'na çalışıyorum.
I work for the president of the united states.
Son günlerde olanlar ışığında Başkan, tecrübeli birinin Dışişleri Bakanlığı makamına dönecek olmasından çok memnun.
With all that's happened in the past few weeks, the president is thrilled to have a man of your experience stepping back into - the role of secretary of state.
Başkan'a saygımdan ötürü.
Out of respect for the president.
Başkan Moss, siyasete mi dönmek istiyor?
President moss wants to get back into politics?
Başkan Kirkman bunu ister mi acaba?
Would president Kirkman be open to that?
Ama o bir başkandı.
But he's a president.
Sadece Başkan'ın sana verdiği duyuruları yaparsın.
You just read announcements handed to you by the president.
Onca sert görünen kampanyacının ilk başkanlık dönemlerini zar zor atlatışını izledim.
I've seen bare-knuckle campaigners barely make it through a single term as president.
Başkanınız olarak, benim ve hükûmetimin, tüm hususlarda dürüst ve açık olacağından emin olunuz, gerçekler beni nasıl etkilerse etkilesin.
As your president, I assure you that I and my administration will be honest and open on all matters, regardless of how the truth reflects upon me.
Bana suikast teşebbüsünde bulunan şahsın takibi sırasında Başkan Yardımcısı MacLeish, FBI ve Özel Kalem Aaron Shore'un şiddetli itirazlarına rağmen ölümcül güç kullanma emri verdi.
During the search for the man who tried to assassinate me, vice president MacLeish unilaterally issued a shoot-to-kill order over the strong objections of the FBI and my chief of staff, Aaron shore.
Madde'yi yürürlüğe sokmak ve kendisine bu kararı alma yetkisini vermek mecburiyetindeydim.
I was forced to invoke the 25th amendment, giving the vice president the authority to make such a call.
Başkan Lincoln üstün öngörüsüyle bizleri uyarmıştır.
President Lincoln prophetically cautioned,
Yayın tamamlandı efendim.
And we're clear, Mr. President.