English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ P ] / Prius

Prius traducir inglés

336 traducción paralela
- Praestat quam prius.
- Praestat quam prius.
"Nec prius absistit quoad protero prodigium."
"Nec prius absistit quoad protero prodigium."
- Prius kullanıyorum.
- I drive a Prius.
Prius'tan memnun musun?
You're happy with the Prius?
Çok memnunum, Prius ta benden çok memnun.
Very happy, and the Prius is extremely happy with me.
Sen bir Prius kullanıyorsun.
And you drive a Prius.
- Şu Prius'a binen Julie Rice'dan.
From that Prius pinko, Julie Rice.
Küçük bir Prius.
It's a little Prius.
- Ne? Prius'da ki adama el salladım ama o bana sallamadı.
I waved to a guy in a Prius and he didn't wave back.
Prius kullanıyoruz...
We're Prius drivers...
Selam, Prius!
Hey, Prius!
O zaman bırak bir Prius kullansın.
Then, let him drive around in a Prius.
Bu Japon Prensesin adı Prias.
Carol, this little Japanese princess here is called the Prius.
O mızmız başbelası beğenmiyorsa beyzbol keplerini alsın, Kanada'ya gitsin!
Ifthat whiny troublemaker doesn't like it... he can pack up his admittedly pithy baseball caps and take a slow Prius to Canada!
Bende bir arkadaşıma Prius sattım ama değerinin bundan 5000 dolar az olduğunu söyledi.
Huh, I sold a prius to a friend of mine and he told me the blue book value was $ 5,000 less than that.
Benim Prius'um tamirde.
MY PRIUS IS IN THE SHOP.
Prius'unun tamirden çıkmasına sevindim.
I'M GLAD YOUR PRIUS IS OUT OF THE SHOP
Prius'una damlarsa hayır.
Not if it's spills in your Prius.
Mavi bir Prius ile uzaklaştı.
She drove off in a blue Prius.
Toyotanın PRIUS modelinden nasıl kar ettiğini anlayamadılar örneğin.
They could not understand how Toyota could possibly make a profit out of the PRIUS, for example.
İlki bir PRIUS, Toyota'nın melez aracı ve bir elektrik santrali.
One is a PRIUS, hybrid gasoline electric Toyota and an electrical substation.
Bu bir tak çalıştır melez PRIUS, ki normal bir Toyota PRIUS'un aynısı, bu size galon başına 150, 180 mil tasarruf imkanı sunuyor.
This is a Plug-in Hybrid PRIUS, which is a modification to a normal Toyota PRIUS that allows you to travel, which gives you up to 150, 180 miles per gallon for the first 50 to 60 miles of the day.
Ama otoparktan çıkarken senin de Pirius kullandığını gördüğümde az kaldı ağlayacaktım.
But when we walked out into that parking lot, and I saw that you drive a Prius, too, I almost wept.
Prius kullanıyorum Tanrı aşkına.
I drive a Prius, for God sakes.
Prius kullanıyorum.
I drive a Prius.
Prius hakkında neler biliyorsun?
How much do you know about the Prius?
Hadi bakalım, Prius'a ( araba markası ) dönsek iyi olur.
Well, we better get back to the prius, son.
Ben bir Prius kullanıyorum, bir galonla 72 km gidiyor, bir galon benzin 10 dolar olsaydı, yine de depomu doldurup 800 km gidebilecektim, hiç de fena bir rakam değil.
I drive a Prius car, it gets 45 miles per gallon, if gas were $ 10 a gallon I could still fill a tank and go 500 miles on it, and that's not too bad.
Sekiz Prius'un birbirine bağlandığını düşün.
Just think of it as eight Priuses welded together.
Küresel ısınma yüzünden artık Prius kullananlar çoğaldı. Hayır, görmedin.
No, you didn't, honey.
Ben Prius kullanıyorum ;
I drive a Prius ;
Prius'um için yeni bir arka tampon, bir haftalık araba kiralama bedeli, ve 1.15 $ lık teneke kutu bedelini içeriyor.
That includes a new rear end for my Prius, a week of a rental car, and $ 1.15 worth of cans.
Çevre dostu bir araba kullanıyorum.
I drive a Prius.
Sadece bir pirius kullanması yeterli.
Just one who drives a prius or something.
Yani Amerikan peyniri yemekle elektrikli araba kullanmış gibi mi olacağız?
So, eating american cheese like driving a Prius ( Toyota )
Onlara bir Prius aldım.
I bought them a Prius.
Prius mu aldın?
You bought a Prius?
Arkadaşım Uygun komşusuyla bir Suzuki kullanıyor.
My friend Inapro drives a Prius with his behind neighbor.
Bu gerçekten beni ilgilendirmiyor, fakat, Dedektif Sanchez... Beyefendiler Maggie'nin arabasını nerede bulabilirler acaba?
This really isn't my business, but, detective sanchez, do you know where these menmight find maggie's prius?
Amirim, arabanın çevrim içi bakım kılavuzuna baktım.
Chief, I checked the prius'sonline service manual.
Maggie'nin araba bilgisayarında muhtemelen aranan ve aranılan numaraların kaydı var.
Maggie's prius probablyhas a record of numbers she dialed and received.
Arabanın kablosuz ağ sistemi menü olmadan bilgileri görüntülemek üzerine tasarlanmamış.
Let's go take a look. The prius's bluetooth systemisn't really designed to display the informationwithout the menu.
Arabaya takılı olan GPS sistemi arayan numaranın adresini vakit geçirmeden belirlemiş. Adres, Joe'yle yaşadığınız yere sadece dört blok uzaklıkta.
And immediately following the phone call, she punched in an address to the gps system on her prius, an address only four blocks from the condo where you and joe used to live.
Büyük ve ihtişamlı iki spor arabayı def ettik ve bir Prius aldık. ( Toyota'nın çevreci küçük arabası )
We got rid of one of the big, giant SUVs and got a Prius.
Prius'u aldık.
Get in the Prius.
Kullandığım Prius'u, Hummer'ımın ızgaralarından yaptılar.
I used to pick Priuses out of the grill of my Hummer.
Bense önde Prius daydım.
I'm in front driving the Prius.
Bizim Prius siyah değil.
Our Prius is not a black Prius.
Kırmızı değil, Mavi bir Prius.
It's not a red Prius, it's a blue Prius.
Prius mesela?
Prius?
Ben Prius'a biniyorum.
I drive a Prius.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]