Properties traducir inglés
1,446 traducción paralela
Dünya'nın en şanslı özelliklerinden biri de tam olarak doğru noktada oluşmuş olması. Burası yaşama elverişli bir bölge.
One of the Earth's lucky properties is that it happened to be born in just the right place, in what's called the habitable zone.
Bunlar, kütlesel bakımdan birbirine benzeyen fakat çok farklı istikamette evrimleşmiş iki gezegen.
So here we have two very similar planets in their sort of bulk properties, but they've evolved to such different states.
Bitki özünün enerji özellikleri sonsuzdur. ve inan bana, daha bu bir başlangıç.
The sap's energetic properties are infinite and believe me, we're just at the beginning.
Galileo'nun yayımlanan son çalışması maddelerin düşme özelliğiyle ilgiliydi.
Galileo's last published work dialogue on the properties of the falling bodies.
Rahat-egzersiz'in özellikleri ne olursa olsun biz kendine güveni, daha iyi olma vaadini satıyoruz.
Whatever the... special properties of the Relax-a-Cizor are, what we are selling is confidence, a better you.
Bu sıklığa göre insanlar diğer yıldızların nasıl bir yörüngede hareket ettiklerini hayal ettiklerinde hangi yörünge tipi yaygın olacak? Hangi özelliklere sahip olacak?
It's embarrassing, frankly, when you think about... howwe humans imagined planets would orbit other stars... how common they would be, what properties they would have.
Anti çekimsel özelliklere sahip olabilir.
It would have anti-gravitational properties.
Evet, evet, birkaç yerel mülke ben göz kulak oluyorum.
Yes, I look after several local properties.
Bu Leonard'ın paravan şirketlerinin bir listesi.
This lists a number of properties in Leonard's name shell companies.
Daha hassas özelliklerini koruyan tükenmiş yaşlı casuslara sahip olmayı seviyorlardı.
They liked to have washed up old spooks maintaining their more sensitive properties.
Şüpheliler Bang-bae bölgesindeki bina ve mallara zarar verdikten sonra kaçtılar.
The suspects ran away after destroying properties... in Bang-bae area.
Adamotu, Avrupalı okültistler tarafından güçlü iyileştirici özelliklere sahip olduğu söylenen, insan şeklinde bir köktür.
A mandrake is a man-shaped root said by European occultists to possess powerful medicinal properties.
Görünürde hiçbir tabelası olmayan toprak yollarda bir sürü arazi gördüm. Hiçbir haritada işaretli değiller.
I've seen A lot of properties on unmarked dirt roads with no visible Street signs,
Bu çitlerin ötesinde kişisel araziler var.
these fences back up to personal properties.
Bruce Spencer zor durumdaki Barnes Stowe şirketinin baş yöneticisiydi.
Bruce spencer was c. E. o. of the struggling barnes stowe properties company.
Ama sanıyorum ki büyük bir salaklık yaptın ve gayrimenkullerin için deprem sigortası yaptırmadın.
But I do think it was kind of dumb of you not to get earthquake insurance for your properties.
Çünkü buzun, Dünya'nın iklîmini derinden etkileyen olağandışı bazı özellikleri vardır.
and that's because ice has some unusual properties that have a profound effect on the Earth's climate.
Bu, mülkiyete özgü oldukça özel bir gerçeklik.
It's a very specific reality of properties.
Öyleyse neden renklerin, dokularin ve kimyasal özelliklerin bu kadar zengin çesitliliginde çok farkli biçimlerde bulunuyorlardi?
So why do they appear to us in so many different guises? In such a rich variety of colours, textures and chemical properties?
Atomun kesin özelliklerini açiklamak için degisik yeni bir matematik kullanmasi gerektigini farketti.
He realised that in order to describe certain properties of atoms, He had to use a strange new type of mathematics.
Bu kesin özellikler elektronun nerde Oldugu ve verilen zamanda ne kadar hizli hareket ettigiydi, bunlar çarpildiklarinda hangi sirayla çarpildiklari önem tasiyordu.
It seems that certain properties like where an electron is at a given time and how fast it's moving, when multiplied together, the order in which you multiply them matters.
Annenin daha görecek çok yeri var.
Mommy's got a lot of other properties to see.
Birkaç mülk edinmek ve şehirde itibar yapmak.
Flip a few properties, make my mark on the city.
Peki etkileri nedir?
What are the properties?
Tabii ben de senin tüm mal varlığına sahip olsaydım boşanmak isterdim.
If all your properties were in my name, I ´ d do the same.
Margarita aynı zamanda kendi üzerinde bulunan tüm malvarlığından feragat ediyor.
She also renounced to all the properties that were hers.
Mallar onun üzerinde ama bu sadece hikâye.
The properties in her name are just a screen.
Gayrimenkul ya da para filan istemiyor. Dava da açmıyor.
She doesn ´ t want money or properties and will not demand.
Evet bazı yüksek derecede zehirli maddelerle çalışıyorum.
Yeah, I work with some pretty highly toxic properties.
Art Blank'in bir sürü özelliği varmış.
Art Blank's got a bunch of properties.
Son üç yıldır, burada, Lendway Properties'de Alex Martin'in sekreterliğini yapıyorum.
I've been alex martin's secretary here at lenway properties for the past three years. I can't believe he's dead.
Şu an Miami'de beş ortak mülkü var. Hangisinde olduğunu bilmiyoruz.
He's got five corporate properties right now in Miami, so there's really no telling which one he's at.
Karışımda başka nadir parçalar da var.
There are some other unique properties in this mixture.
Gümüş mermilerle.
A lot of cultures believe that silver has mystic properties.
Gümüşün arındırma özellikleriyle ilgili pek çok şey okudum.
For the Windigo. I've been reading more about the purification properties of silver.
Bunford Gayri Menkul tarihteki en büyük proje.
Bunford Properties'biggest project to date.
Bunford Gayri Menkul. Senin emlakçın.
Bunford Properties- - your developer.
Koca Kedi Cataldo. Şimdi Latekka peyzajından yüzde 30 daha az ücretle 6 araziye de bakabilirim.
I can maintain all seven properties for 30 percent less than Latekka Landscaping.
Abner Stone, müritlerinin, ailelerini, mallarını, paralarını ve cinsel hayatlarını kontrol ediyor.
Abner Stone controls the families, properties, monies and sex lives of his followers.
Elbette yapardın, çünkü bu grup halindeki şeyleri inceleme ve ortak özelliklerini tanımlamanın bir yolu, anlaşıldı mı?
Well, of course you would've because that's a way to investigate a group of things, and identify their shared properties, right?
Bir şey diyeyim. Sen gayrimenkul satarken küçük isimsizi de yanına al. Belki o da küçük gayrimenkuller satar.
Tell you what, while you're out selling property, take little no-name with you and maybe he can sell some little tiny little properties
Beyler kilisileri finanse etmek için toplanan vergileri ödemeyi unutmayalım.
Let's not forget the tax they levied on properties that are in abutment of church lands.
Hangi maddenin güçlü bir afrodizyak etkisi olduğu için Aztekler tarafından kadınlara yasaklandığı söylenir.
Which substance is believed to have such strong aphrodisiac properties that the Aztecs forbad women from consuming it.
Çoğu bina İY olarak etiketlenmişti, yani iş yeri, kimsenin çalışmadığı depolar. O yüzden ne zararı vardı ki?
Most of the properties were zoned "cr", commercial - warehouses where nobody worked, so what's the harm, right?
Evet, hamurun içindeki dengeleyici iyonlar üzerine çalışıyorduk.
Really? Yes, there are properties in the batter that help to stabilize the ions we were working with.
Kendine has özellikleri var, bu yüzden önemli bir şey için saklıyorum.
It has special properties, so I've been saving it for something important.
Mesela her kendi arazime gelişimde 100 dolar alayım.
How about every time I land on one of my properties, I get $ 100.
- Yani yumurta kabuğu üzerinde yürüyeceğim... Çünkü bazılarına göre, dünyanın görünümü doğaüstü özelliklere sahip.
- So I'm supposed to walk on egg shells... because someone believes that a plot of earth has supernatural properties...
Mavi renk refle, schleete'in bir özelliğidir.
Blue fluorescence is one of the properties of scheelite.
Bu adada dünyanın hiçbir tarafında bulunmayan özellikler var.
There are properties on this island that exist nowhere else on Earth.
Görevimiz, insanoğlunun iyiliği ve dünya barışı için bu özellikleri araştırmak.
Our mission is to study these properties for the betterment of mankind and advancement of world peace.