Propose traducir inglés
3,930 traducción paralela
Öğrencilerimden daha akla yatkın açıklamalar getirmelerini bekliyorum.
I hope my students propose something more believable...
Teklif edecek değil di.
I wasn't going to propose.
Güzel, yükümüzü azaltacak son bir deney öneriyorum. Son dersimiz için son bir düşünce deneyi.
I propose one last good ancon experiment a final thought experiment, for our final session together.
"Bir önerim olacak." dedim.
I say to him, " I will propose something.
Tamam, bir kadeh kaldırmak istiyorum Amerika Birleşik Devletleri'nde satılan Erkekler Sadece gelen bir milyonuncu kopyasını.
Okay, I'd like to propose a toast to the one millionth copy of Men Only sold in the United States of America.
Ve benim her zaman muhteşem önde gelen bayan benim yeni menejer için bir tost önermek istiyorum.
I'd like to propose a toast to my new impresario and my always-gorgeous leading lady.
Benim de bir kadeh kaldırmak istiyorum için... Evlilik ve Jonathan için.
I'd like to propose a toast of my own to... marriage and to Jonathan.
Benim yeni büyük kızı Fawn için, lütfen, bir kadeh kaldırmak istiyorum.
I'd like to propose a toast, please, to my new grand-daughter Fawn.
Ne öneriyorsun?
What do you propose?
Benim önerim şöyle.
- Here's what I propose.
Sazlıdere, Soylugil'in bana bu akşam evlenme teklif etmesini sağladı.
So Wattlesbrook got Nobley to propose to me tonight.
- Sana bunu teklif etmem uzun sürdü çünkü sonumuzun ailem gibi sefalet olmasını istemedim, onlar hep parasızdı.
You know it's only taking me this long to propose to you because.. I don't want us to end up miserable like my folks, because they constantly broke..
Dün gece, Ben evlenme teklifi edecek sandım.
Last night, i thought Ben was gonna propose.
Gel seninle yarışalım.
I propose a competition.
Kaliforniya'lı çocuk diye çağırdığımız bu dahi genç çocuk için kadeh kaldırmak istiyorum.
I want to propose a toast to this young prodigy who I like too call the California kid.
Bugün burada toplanmamıza vesile olan iki insana kadeh kaldırmak istiyorum.
I'd like to propose a toast to the two people who are the reason we're all here,
Dedi ki, "Seni aptal, ben sana teklif edecektim!"
She said, "You, idiot, I was gonna propose to you!"
- Bunu nasıl yapacağım konusunda bir önerin var mı?
How do you propose that I do that?
Ve tabii ki, bunu yapmamdaki tek sebep...
And, of course, I only propose to do this out of love for...
Pes etmenden memnunum ve tamamen farklı bir şey önereceğim.
I'm glad you've given up. And I want to propose something totally different :
Bay Disney nasıl olur da dans için penguenleri eğitebilir?
How in the world does Mr. Disney propose to train all the penguins to dance?
Biz dostluk teklifi için buradayız.
We're here to propose friendsh p,
Sahip Kraznys, geri kalan 7877 Lekesiz için ödemeyi nasıl planladığınızı soruyor.
Master Kraznys asks how you propose to pay for the remaining 7,877 Unsullied.
Ben genç bir kızım, savaş konusunda tecrübesizim ama senin gibi görmüş geçirmiş bir komutan beni nasıl yenmeyi planladığınızı belki anlatır.
I'm only a young girl, new to the ways of war, but perhaps a seasoned captain like yourself can explain to me how you propose to defeat us.
- Bir kadeh kaldırmak istiyorum bir yarı Amerikan'a.
I'd like to propose a toast... to one less American.
- Nasıl unutayım sence?
How do you propose I do that?
Ama bana teklifte bulunmuştun, O yüzden söz vermiş sayılırdın bana.
But you did propose to me, so we are engaged.
Onlara ne yapacağız?
How do you propose we do that?
Savcılık Erdoğan'ın hücre lideri olduğunu ileri sürecek.
The prosecution will propose that Erdogan is the leader of the cell.
Tam olarak ne öneriyorsun?
What exactly do you propose?
Evlilik teklifini nerede etmesini isterdin, hiç düşündün mü?
Have you thought how you want him to propose?
Peki ne yapmayı öneriyorsun?
So, what do you propose?
Ben izin verirseniz ben, bir kadeh kaldırmak istiyorum.
I'd like to propose a toast, if I may.
Fakat sadece ilerlemeye devam ederek hayatta kalabiliriz bu yüzden cesur, yeni bir adım öneriyorum.
But we can only remain vital if we keep on pushing outwards, so I propose a bold new step.
Bunu teklif edeceğinden haberiniz var mıydı?
Did you know he was going to propose this?
O zaman niye yasama önerisini getirdin?
Then why propose the legislation in the first place?
Bak, sözleşmeli okullar konusunda aynı şeyleri konuşup durabiliriz ama benim teklifim şu...
Look, we can talk ourselves in circles about charter schools, but here's what I propose...
Nora'ya teklifi bu sabah etme.
Josh, do not propose to Nora this morning.
Kadeh kaldırmak istiyorum.
I would like to propose a toast.
Bir sonraki öneri?
What do you propose, next?
Tüm komitemizin görüşlerini almayı teklif ediyorum.
I propose that we take the opinion of our entire committee.
Hayır, ciddiyim. İçimden bir his diyor ki Kevin'ın bu hafta sonunu ayarlama sebebi bana evlenme teklif etmek. Sadie, ben...
No, but really, I have this gut feeling that Kevin picked this weekend and planned it all out to propose to me.
Kadehimi bu palyaçoyla evlenmek zorunda kalan talihsiz kadına kaldırıyorum.
I'd like to propose a toast... to the unfortunate broad that has to marry this clown.
Seçilirseniz, bu açığı nasıl kapatmayı öneriyorsunuz?
If elected, how do you propose to close this gap?
Tamam, mısır gevreğini ortaklaşa kullanmayı teklif ediyorum. Hakkımı da burada bırakıyorum.
Okay, I propose joint custody on the froot loops and that I don't move out.
Ne öneriyorsun yani?
So you propose what?
Özel konuşmaların olmamasını teklif ediyorum.
I propose no private talks.
Jody'nin bana evlenme teklifi edeceğinden eminim.
I'm pretty sure that Jody's gonna propose.
Peki ya bu Ophelia dengesizini nasıl geçmeyi öneriyorsun?
Okay, how do you propose we get past this Ophelia broad, huh?
Sadece seni sörf yaparken izlemek için geldim evlenme teklif etmeye değil.
I just came to watch you surf, not to propose.
- Bunu nasıl yapmayı öneriyorsun?
How do you propose we do that?